İstanbul 2 No’lu Barosu’nun İsrail’in Filistin halkına yapmış olduğu insanlık suçlarından dolayı açmış olduğu hukuki savaşta Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Konya Şubesi de yerini aldı. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ne yapılacak olan suç duyurusu için 2 gün boyunca yüzlerce hukukçu Konya Adalet Sarayı’nda İsrail’in yapmış olduğu zulme imza attı. İmzalanan dilekçeler bugün İstanbul 2 No’lu Barosu yetkilileri ve AK Parti Konya eski Milletvekili Hukukçu Ahmet Sorgun, Avukat Halil Özkan’ın da içinde bulunduğu heyet tarafından Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ne iletilecek.
HUDER KONYA VE BAROLAR GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRDİ!
Her fırsatta İsrail’in Filistin’e yaptığı insanlık suçunu dile getirmeye çalışan HUDER Konya Şubesi bu kez de İstanbul 2 No’lu Barosu’nun Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yapacağı suç duyurusuna katılarak Konya Adalet Sarayı’nda 2 gün boyunca hukukçulardan imza topladı. Konuyla ilgili bilgi veren HUDER Konya Şube Başkanı Avukat Levent Babacan, İsrail’in yapmış oldukları nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne soykırım ve savaş suçlarına yönelik suç duyurusunda bulunulacağını ifade etti. Babacan, bu kapsamda hukukçularının imza verdiği dilekçelerin, bugün İstanbul 2 No’lu Barosu’ndan yetkililer ve AK Parti Konya eski Milletvekili Hukukçu Ahmet Sorgun ve Avukat Halil Özkan’ın da içinde bulunduğu heyet tarafından Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ne iletileceğini aktardı.
‘HAK ETTİKLERİ CEZAYI ALMALARI İÇİN MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
İsrail’in yaptığı suçların aşikâr olarak ortada olduğunu vurgulayan Babacan, nasıl ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Ukrayna- Rusya Savaşı’nda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i yargıladıysa; aynı kararı İsrail devlet yetkililerine de verilmesi gerektiğini söyledi. Yapılan girişim ve dilekçelerle bu kararın çıkması için mücadele edeceklerinin altını çizen Babacan, “İsrail’in soykırım suçu işlediği ortadadır. Hem soykırım hem savaş suçları bu kadar ortadayken Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin bir adım atmaması anlaşılır gibi değildir. İsrailli yöneticilerin hak ettikleri cezayı almaları için tüm çabamızla mücadele etmeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
‘BU DURUM ÇAĞDAŞ BATI MEDENİYETİNİN İFLASI DEMEKTİR’
Konya Adliyesi’nde başlayan imza kampanyasının ilk imza veren ismi olan AK Parti Konya eski Milletvekili Hukukçu Ahmet Sorgun, dini, dili ya da ırkın fark etmeksizin tüm insanlığın Filistin’in haklı olduğunu savunmasının yanında dünya devletlerinin bu haklılığı görmezden geldiğini vurguladı. Dünya sisteminin, Filistin’de yapılanları bildiğini ancak görmezden geldiğinin altını çizen Sorgun, batı medeniyetlerinin İsrail’in yaptığı tüm zulümlere ‘evet’ dediği vurgusuyla şunları söyledi: “Tüm bunlar olurken dünya sisteminin egemenleri, İsrail’e karşı kırmızı çizgileri koruyorlar ve İsrail’e ‘Sen istediğini öldürebilirsin, fosfor bombası hatta atom bombası kullanabilirsin! Çocukları, kadınları, yaşlıları, hastaları, her şeyi imha edebilirsin.’ diyorlar. Bu durum çağdaş batı medeniyetinin iflası demektir. Dünyayı taşıyamadılar, yönetmediklerinin iflası demektir.”
ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ VE İNSAN HAKLARI YÜKSEK KOMİSERLİĞİ’NE BİZZAT GİDECEKLER!
Roma Sözleşmesi’nin 5. maddesini anımsatarak, ceza mahkemesi yetkilerinin İsrail’in yaptığı suçlara karşı dava açma ve yargılama yetkisinin bulunduğunu dile getiren Sorgun, savaş suçu, saldırı suçu, soykırım ve insanlığa karşı suçları olmak üzere 4 ayrı suç kategorisinde suç duyurusunda bulunmak üzere yüzlerce avukatın Konya’da iki gündür dilekçe imzalayarak direnişe katkı sunmaya çalıştığını aktardı. İstanbul 2 No’lu Barosu’nun başlatmış olduğu dilekçe imzalarını bizzat kendisinin de bulunduğu bir grupla Hollanda’da bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne ileteceklerini söyleyen Sorgun, “Bu dilekçeleri götürerek suç duyurusunda bulunacağız. Ertesi gün de Cenevre’de bulunan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ne müracaatlarımızı yapacağız. Bu insanlık suçuna karşı bütün argümanlar kullanılmalı. Hükümetler diplomasi yoluyla, halklar mitinglerle, her türlü meşru eylemlerle tepkilerini ortaya koyduğu gibi, biz hukukçular da mesleğimiz gereği bu insanlık suçuna karşı sessiz kalmamak üzere harekete geçtik.” diye konuştu.
ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ DE BİR SINAV VERECEK!
Yapılan suç duyularının ardından İsrail’deki devlet yetkililerinin yargılanması hakkında adım atılıp atılmayacağı konusunda Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin de insani bir sınav vereceğinin altını çizen Sorgun, Eski Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında karara varan Mahkeme’nin, gereken kararı İsrail için de verip vermeyeceğinin takipçisi olacaklarını ifade etti. Sorgun, bu suçu işleyenlerin mutlak cezalandırılacağını umut ettiğini bildirdi.
HACER CEYLAN
