Hz. Ali; “Bir zulme engel olamıyorsanız, bunu herkese duyurun” diyerek asırlar öncesinde bizlere yapmamız gerekeni açıkça söylemiş. Evet, bugün İslam coğrafyası üzerinde farklı noktalarda birçok zulme tanıklık ediyoruz. Bir şeyler yapmaya, elimizden geldiğince durdurmaya kanayan yaraları sarmaya çalışıyoruz. 

Bugün yeniden Filistin üzerinde oynanan oyunlara, bir takım kişilerin kurmaya çalıştığı tezgâhlara şahit oluyoruz. Yine yeniden kardeşlerimizin haklı direnişine ve dik duruşuna tanık oluyoruz. Mümkün olmuyor yerimizde durmak. Kalkıp bir şeyler yapmaya, yapamadığımız noktada da yazımızın en başında Hz. Ali’nin de dediği gibi herkese duyurmaya çalışıyoruz.

Yurdun dört bir yanında, etkinliklerde, maçlarda, balkonumuzda yani kısacası her yerde bu zulme dur demeye çalışıyoruz. Vatandaş bir yandan devletimiz bir yandan var gücü ile çalışıyor. Birilerinin çıkıp kafasına göre başkent tanımalarına sessiz kalamayız. Hele ki kıblemizi asla terk etmeyiz.

Açıkça görünüyor ki ABD, Kudüs’ü İsrail başkenti kabul ederek ve elçiliğini Kudüs’e taşıma kararı alarak, İsrail’in bütün Filistin’i işgal etme planına çanak tutuyor. Bu ve buna benzer birçok örnek var. Yine görülüyor ki en başta dediğimiz gibi birileri oyun kurmaya ve yine birilerini oyuna dâhil etmeye çalışıyorlar. Ama tutmayacak. Başaramayacaklar. Biz duyuracağız, karşı koyacağız, dik durup haklı mücadele kazanan biz olacağız.

Her şey açık ve net “Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir”. Ondan öte kıblemizdir. Bugün bu alçak karara imza atanlar yarın kendilerini daha farklı yerlerde göreceklerdir. Biz yeniden görevimizi yapıyoruz ve tekraren duyuruyoruz. Duyurmaya da devam edeceğiz. Ancak herkes dünlerden daha büyük kenetlenmeyle daha somut adımlar atmak için çalışmalıdır. Kudüs ebediyete kadar bizim. Filistin ilelebet özgürdür.