“Allah; Müslüman toplumlara her konuda torpil geçmiş. Stratejik konum, yer altı zenginlikleri falan. Ancak bir şeyde kısıtlamaya gitmiş, akıllı ve ferasetli yönetici.”

 Bu sözü bir arkadaşım söylemişti. O zaman gülüp geçmiştik. Ancak şimdi görüyoruz ki “akıllı ve ferasetli yönetici” kıtlığı çekiyoruz.

Abdül Hamit Han'dan sonra çok fazla akıllı idareci maalesef gelmedi.Erbakan hoca ve onun birkaç talebesi.

Elbette iyi şeyler yapan da oldu. Ancak dünya siyasetini ve dengeleri doğru okuyabilen idareci sayımız dediğimiz gibi Erbakan ve sonrasında Erdoğan.

Çevremizde ve dünyada olan bitene baktığımız zaman, her yer kargaşa, karmaşa, kan ve barut. Sanki dünya savaşı yaşanıyor. Afrika'da kargaşa çıkmadık ülke yok. Fransızların, İtalyanların, İngilizlerin ve tabiî ki ABD birde efendileri İsrail'in eli var. Arap baharı, gezi baharı, Afrika baharı, ebola salgını, IŞİD, Esed derken şimdide Yemen.

Bir tek ABD ve AVRUPA rahat!

Kardeşi kardeşe kırdırma operasyonu. Olmadı Hindistan'ın bağımsızlık mücadelesini sekteye uğratmak için İngiliz ajanları, nasıl Müslüman ve Hindu kılığına nasıl girmişler ise şimdi de IŞİD militanı, PKK militanı, PYD ve sair kılığında!

Nedeni belli.

Allah'ın bu beldelere torpil geçmiş olması.

Aylardır İngiliz medyası yazıyor. Genç kızlar, genç erkekler, doktorlar falan. Londra'dan İstanbul, Urfa ve Suriye! Bu güzergâhı kullanarak IŞİD' gidiyorlar diye. Londra hava limanı sanki başkasının kontrolündeymiş gibi bizi azarlıyorlar. Niye sınırlarınıza sahip çıkmıyorsunuz?

Yok, efendim THY genel müdürü hesap versin bizim avam kamarasına. Yok, Atatürk ve Sabiha Gökçen hava limanlarına İngiliz polisi yerleştirmeye kadar işi götürüyorlar. Alışmışlar kendi planlarını bize dikte ettirmeye. Bizim içimizdeki satılık kafalar marifetiyle bu güne kadar hep uygulamışlar. Tak diye emir verip şak diye yapıldığını görmüşler.

Neden yapıyorlar? Türkiye IŞİD' yardım ediyor algısı oluşturmak. Dolayısı ile orada Sünni IŞİD devleti marifeti ile ilk iş Kürtleri ortadan kaldırmak. İşte bu algıyı tamda çözüm süreci, kardeşlik tohumlarının atıldığı zaman yapıyorlar. Ve Büyük Türkiye hayallerini suya düşürmek istiyorlar. İsrail'i kuran İngiltere bir taraftan IŞİD'  kuruyor diğer taraftan Filistin'e sahip çıkıp, avam kamarasında kabul ediyor. İki devletli çözümü savunuyor.

Tezgâh güzel. Türkiye IŞİD' (IRAK-ŞAM-İNGİLİZ DEVLETİ)YARDIM EDİYOR. Oradaki Kürtleri ve Şiileri kesen IŞİD değil Ankara'dır diyor. Bizim akıllı muhalefet ve besleme medya, mal bulmuş mağribi gibi, olayın üzerine atlıyor. Bir taşla beş kuş vurmak diye buna derler.

Bunların yöntemleri hep aynı! Kardeşi kardeşe kırdırırken kendisi parsayı topluyor. IŞİD, Kürtler, Esed ve Şia. Birbirine düşman edip, bunları Türkiye besliyor diye yayın yapıp Türkiye'yi olayın içine çekmeye çalışıyor. Çünkü bölgede bu oyunu bozacak tek güç Türkiye. Bu oyunun dışında kalan Türkiye hem bu oyunu bozacak hem de bölgesel güç olacak. Dert bu.

Yılın muayyen aylarında bal ihtiyacı olan, sert ve uzun gagası olan uzun tüylü ve akıllı bir kuş türü yine böyle, bala ihtiyaç duyduğu bir zamandı. Ormanda gezerken bir arı kovanı görür. Almak istese de arılar balı vermeyecektir. Arılardan kurtulmanın bir yolu mutlaka vardır. Biraz gezer ve uzun tüylü kunduza benzer bir hayvan görür. Uzunca bir müddet daireler çizerek bu hayvanın üzerinde uçar. Planını yapar ve o hayvanı tahrik eder. Yırtıcı hayvan hışımla kuşun peşine düşer. Kuş onu fazla yormadan arı kovanına getirir. Kuştan umudu kesen hayvan arı kovanındaki balı almak için pençesini kovanın içine daldırınca arılar üşüşü veriyor hayvana. Onlar bir biri ile boğuşurken bizim akıllı kuş balı kaptığı gibi uzaklaşıyor.

Şimdi anladınız mı İngiliz oyununu?

Bu fotoğrafı iyi görmek lazım! İçeride oynan oyun, dışarıda oynanan oyunla farklılık arz etmiyor. Bu oyunları gören Sayın Cumhurbaşkanına içeriden de saldırılar devam ediyor. Onu koruyayım derken onlarca yıllık kader arkadaşları birbirlerine olmadık suçlamalarda bulunuyor. Özgül ağırlığı olan siyasetçiler bunlar. Hoş bunların özgül ağırlığı “SÖNMÜŞ KİREǔ ile aynı 0.50 gr SAYIN CUMHUR BAŞKANINKİ İSE “ALTI N” 19,35.gr. Özgül ağırlık; Ben yürüyorum dediğiniz zaman arkanızda kitleleri buluyorsanız siyasi özgül ağırlığınız var demektir. Başkasının sırtından ahkâm kesmekle olmuyor.

Paylaşılacak bal yok ortada ama makam mevki hırsı, mütevazılık yüzünün ardında gizlenen acımasızlık, Cumhurbaşkanını rahat oturtmayacak gibi gözüküyor. Sayın Başbakan geçte olsa müdahale etti ama bence yönetim zafiyeti devam etmektedir. Korkum odur ki sarayda işler kolay gitmeyecek gibi gözüküyor. Tamda seçim öncesi!

İngiliz anahtarımı? İngiliz tuzu mu? İngiliz pilimi?Kurtulamadık bu illetten!

 Bekleyip göreceğiz.