Ligin henüz yarısına gelmedik ama ilk yarıyı bitirdik. Geride kalan 16 hafta sonrasında Konyaspor hanesine 17 puan yazdırabildi. Bu 17 puanı alırken 4 galibiyet, 5 beraberlik ve 7 mağlubiyet aldı. 

Ligin ilk yarı bitiş düdüğü çaldığında Konyaspor kalesinde 23 gol görmüş, rakip ağları ise 14 kez havalandırabilmiş. Yani eksi 9 averajla ligin ilk yarısını bitirmiş Konyaspor.

Geçen yıl ise ilk yarıyı oynanan 17 maç sonrasında 20 puanla tamamlamış Konyaspor. Oynadığı bu 17 maçtan 6 galibiyet çıkarmış, 2 beraberlik almış ve 9 mağlubiyet almış. Kalesinde 26 gol görmüş, 22 gol atmış. Konyaspor geride kalan diğer sezonlarda da farklı bir görüntü ortaya koyamamış. Genellikle ilk yarıları 15-20 puan arasında bitirmiş ve hep düşmemeye oynayan bir takım görüntüsü vermiş.

Genellikle lige bir önceki sezonun hocası ile başlamış ancak yeni sezonu bitiremeden hoca ile yollarını ayırıp yeni bir hoca ile yoluna devam etmiş.

Konyaspor yıllardır bu kısır döngü içerisinde dolaşıp durmuş ve ilk on parolası ile başladığı hiçbir sezonda bu hedefine ulaşamamış.

Türkiye Kupasında da aynı görüntü yıllardır tekrar edile gelmiş. Ya daha ilk turda elenmiş veya guruptan çıkıp bir üst tura geçememiş. Bu genel değerlendirmeden sonra bu sezonun değerlendirmesine geçelim.

Her sezon olduğu gibi bu sezona da flaş transferlerle başlayan Konyaspor, kadrosuna kattığı üç yabancı forvet ile güçlenmiş olarak lige başladı. İlk haftalar işler biraz iyi gidiyor gibi idi! Ancak ne oldu ise birden rüzgar tersten esmeye başladı ve Teknik Direktörü değiştirmek zorunda kaldık.

Geçen yıl sezonun ilk yarısı sonrasında “Kartal sınıf atladı”  manşeti altında ilk yarıda transfer edilen yabancı futbolcuların ismi sayıldıktan sonra Hlep, Bisesvar, Tello ve Serdar Kesimal ismi yeni transfer listesi olarak sıralanmış. Bu isimlerden sadece Hlep kadroya katılabildi. Diğerleri amorti çıktı, Konya'ya yolları bile uğramadı. 

Bu sezon bitiminde de yine transfer söylentileri ortalıkta geziyor. Her spor yazarı veya yönetici kendi gönlünden geçen ismi telaffuz ediyor. Bu isimlerin olup olmayacağı veya oynadıkları mevkilerin Konyaspor için ihtiyaç olup olmadığı hiç tartışılmıyor.

Konyaspor'a en az 4 kaliteli futbolcu gerekli. Birincisi ve olmazsa olmazı iyi bir golcü! Forvet kelimesi kullanmıyorum dikkat ederseniz., iyi bir golcü diyorum. Çünkü elimizde yeterince forvet oyuncusu var ve hepside bana göre kaliteli oyuncular. Ancak son vuruşu yapabilecek Gekas tipi bir golcüye ihtiyacımız var. Alınacak bu golcünün uzun boylu olması ayrı bir tercih konusu olabilir.

Hasan Kabze'den golcü çıkarmaya çalışmak abesle meşgul olmak anlamına gelir. Hasan Kabze kaliteli bir forvet arkası oyuncudur ve bu konumda oynatılırsa gol sayısını daha da yukarıya taşıyabilir. Jalma ve Torje 'ye gelince ikisi de kaliteli kanat oyuncuları. Kaliteleri tartışılmaz ve bu ligin vasatının üzerinde oyuncular. Ancak kendilerinden gol atma görevini yerine getirmeleri beklenince başarısız görünüyorlar.

İkinci transfer orta sayanın ortasına Hleb'in yanına genç, dinamik ve topa sert basan bir oyuncu gerekiyor. Geçen yıl oynayan İshak stilinde ancak ondan bir gömlek daha üstün bir oyuncu transfer edilmeli. Hleb ise harcanabilecek bir futbolcu değil. Şayet Hleb tekrar kazanılabilir ve ilk geldiği dönemlere dönmesi sağlanabilirse yılın transferi yapılmış olur.

Üçüncü transfer ön libero mevkiine yapılmalı. Aslında Selim Ay ve Jukoviç sene başından beri sabır gösterilip yan yana oynatılmaya devam edilse idi bu problem kadro içinde çözülmüş olurdu. Ancak bu mevki ile sürekli oynandı ve bir standart tutturulamadı. Bu mevkii için tarnsfer yapılacaksa Erdinç sitilinde daha genç bir oyuncu tercih edilebilir. 

Dördüncü transfer ise kaleye yapılmalı! Belec Konyaspor için yeterli bir kaleci değil! Peki yeni bir kaleci transfer edilmeli mi? Sanıyorum kadroda Belec dışında 3 kaleci daha var. Bu kaleciler arasında oluşturulacak rekabet sayesinde iyi bir kaleci kazanabiliriz. 

Hatırlıyorum da yıllar önce Real Madrid daha yirmisine yeni gelmiş Casillias'a kaleyi teslim etmekte bir beis görmemişti. Ve o Casillias halen Real Maridin kalesini koruyor. Barcelona'da bir dönem Rüştü'yü taransfer etmişti. Ancak Rüştü ilk onbira giramedi doğru dürüst. Onun yerine yine genç bir kaleci olan Valdez geçti. Bu kaleci ile Barcelona defalarca İspanya Şampiyonu oldu ve Avrupada Şampiyonluklar kazandı.

Sanıyorum Konyaspor'da da Oğuzhan isminde genç bir kaleci var. Alt yapı terbiyesini Avrupa'da almış. Bu genç futbolcuya şans verilse ve sabredilse fena mı olur?

Birde yönetimden bahsetmem gerekecek. Geçen yıl 2 Ocak gazetesinde ilk yarı sonu kritiği yaparken şunları da yazmışım.

“Takımın saha içerisinde ortaya koyduğu mücadele kadar, yönetimin lige ağırlığını koyması da önemli! İlk yarıda takımın aleyhine o kadar çok yanlış kararlar verildi ki tribünlerde bizi isyan ettirdi. Kale arkası hakemleri gözleri önünde gelişen olaylarda dahi seyirci konumunda kalmayı tercih ettiler. Yönetim maç kasetleri ile Federasyonu ve Merkez Hakem Komitesini rahatsız etmedi. Bu kabulleniş de aleyhimize gelişen kararların artmasına sebep oldu!” şeklinde yazmışız.

Bu konu halen halledilmemiş vaziyette duruyor. Evimizde oynadığımız her maçta deplasman takımı muamelesi görüyoruz. Rakip futbolcu ve teknik heyete gösterilen hoş görü ve müsamaha Konyaspor için gösterilmiyor. Rakip takım teknik adamı kendine ayrılan bölgenin dışına çıkıp oyun alanına kadar giriyor (Erciyes ve Beşiktaş maçında olduğu gibi!) hakemlerden hiç tepki yok. Bizim teknik heyetimiz yerinden kımıldayamıyor. 4. Hakem atmaca gibi yedek kulübesinin önünde bekliyor. 

Bunların dışında daha önce ki yıllarda yazdığım gibi yine yazmak zorunda kaldığım bir konu da Basın Sözcüsü meselesi. Takımın Basın Sözcüsü mutlaka Konya Basınından seçilmeli. Muhabirler ve yazarlar ile irtibatı daha rahat sağlayabilecek ve bilgi akışının sağlıklı yürümesini düzenleyecek bir isim bulunmalı. Aksi takdirde basınla ilgili sıkıntı yaşanması kaçınılmaz olacak ve istenilen bilgi akışı sağlıklı bir şekilde yürümeyecektir.

Bir de Menejerlik sistemine geçilmekte geç kalınmıştır. Konyasporda top koşturmuş veya Konya'yı seven bir eski futbolcu ile anlaşılıp yılın üç yüz altmış beş günü futbolcu taraması yapılmalı. Transfer edilecek oyuncular bir yıl öncesinden listeye alınıp takip edilmeli. Hatta Konya Amatör Ligi sürekli takip edilip gelecek vadeden futbolcular gerekirse kampa alınıp seçme yapılmalı.

İkinci yarıda gereken yere transfer yapmış, başarıya koşan bir Konyaspor izlemek dileği ile!

Allah'a emanet olun.