Bu gün 24 Kasım. Öğretmenler günü. Benden yaşça büyük olan tüm öğretmen ve öğretmenlerimin ellerinden öpüyorum. Hayatta olanlara selamet, vefat etmiş olanlara da rahmet diliyorum.

Öğretmen nedir?

Öğretmen, kişiye bilmediğini öğretendir.O halde kişiye bilmediğini ilk öğreten Yüce Allah'tır.Bizim ilk öğretmenimiz, yoktan var eden ve Hallak'ul âlim olan Rabbimizdir. Yüce Allah insanı yarattı ve ona bilmediğini öğretti. İnsanın bir kan pıhtısından yaratıldığını, sonra geçirdiği evreleri anlattı. O, insan kalemle yazmayı, okumayı öğretti. İnsanlara da ilk emri “Yaratan Rabbinin ismi ile oku!”oldu.

Rabbimiz, bize akıl vererek doğru ve yanlışı seçmemizi, bize mutluluğa götürecek yolu öğretti. Bize kâinattaki tüm canlıları emrimize vererek onlara nasıl hükmedeceğimizi öğretti. Peygamberler göndererek bizleri irşad etti. Doğru yolu bulmamıza yardım etti.

 Rabbimize, verdiğin nimetler için sana ne kadar şükretsek azdır. BizimO'nu yüceltmek için kullandığımız kelimeler kâfi gelmez. Kafi olan O'dur.  Allamü'l -guyub ve'-l- batın olan O'dur. Settar, Gaffar,Rahman ve Rahim olan Rabbimiz, biz aciz kullarını bağışla ve doğru yolu bulmamıza, iki dünyada da saadete ermeye yardım eyle.

İkinci öğretmenimiz, Peygamberlerdir. İlk Peygamber Adem Aleyhisselam'dır. Adem Aleyhisselam'a Cenab-ı Allah eşyanın isimlerini ve onun mahiyetini, nasıl kullanılacağını öğretti ve onu genlerine işledi. Cennetten yeryüzüne indirildiği zaman bilgilerini unutmuş değildi. Sadece çalışıp çabalaması, rızkını araması gerekiyordu. Cennet elbiselerinden soyunduğu zaman çıplak kaldığı zaman kendi yetenekleriyle giyim ve kuşamını gerçekleştirmişti.

Adem Aleyhisselam, yeryüzünde dolaşarak bitki tohumlarını gördü ve onu toprağa ekti. Toprağı ilk ekip biçen odur. Tarımı geliştirdi. Sadece buğdaya yönelik şeyler değil, bunun yanında arpa yulaf ve sebze meyveler de yetiştirdi. Bunları çocuklarına da öğretti.İlk hayvanlar onun zamanında evcilleştirildi.  Onların etinden, sütünden, yününden, derisinden ve gücünden faydalanmayı öğretti.

Biz bunu nereden anlıyoruz?Kur'an'da geçen ayetlerden öğreniyoruz ve bunlardan çıkarım yapıyoruz. Mesela Adem Aleyhiselam'ın iki oğlundan biri tarımla diğeri hayvancılıkla uğraşıyordu. Adem Aleyhisselam,“mallarınızın zekatını verin, Allah'a kurban edin” buyurduğu zaman Tarımla uğraşan Kabil, yetiştirdiği ürünlerin en kötülerini götürüp dağın başına bırakmıştı. Buradan ürün çeşidinin bolluğunu çıkarabiliriz. Habil ise hayvancılıkla uğraşıyordu. Yetiştirdiği hayvanların en irisini ve semiz olanını götürüp dağın başına bırakmıştı. Allah'ın Habil'in kurbanını kabul etiğini, Kabil'inkini ise kabul etmediğini yine Kuran-ıKerim'in Maide Suresi,27.ayetinde geçen kıssadan ve devamındaki ayetlerden anlıyoruz.

Bütün bunlar neyle gerçekleşti? Allahın insanoğlunun genlerine yüklediği şifrelerle gerçekleşti. Zamanı gelince ve şartlar olgunlaşınca bu şifreler birer bire çözüldü. Tarımda teknolojide ilerlemeler kaydedildi.

Her Peygamberin bir mesleği vardı. Nuh Aleyhisselam marangozdu ve insanlara gemi yapmayı öğretti. Davut Aleyhisselam demirciydi, insanlara demiri eritmeyi, demirden kap kacak, kesici aletler, savaş aletleri ve zırh yapmayı öğretti. İdris Aleyhisselam terziydi. İnsanlara dikiş dikmeyi, hayvan derisinden ve yününden dokumalar yaparak elbise dikmeyi öğretti. Zülkarneyn ise inşaatçıydı. İnsanlara demiri ve bakırı kaynatarak iki dağın arasını kapatmak suretiyle set yapmayı öğretti. Ayrıca bir yerden bir yere uçarak gittiği için insanlara uçma ilhamını verdi. Bazı peygamberler çobandı. Hayvanlara karşı sevgi ve merhameti öğretti. Bunlar devam eder gider. Bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem de çocukluğunda çobanlık, gençliğinde ticaret yapmıştı. Müslümanların, insanlara sevgi, şefkat, merhamet, doğruluk - dürüstlük konusunda ve özellikle de İslam'ın ruhsat verdiği helal dairesinde ticaret yapmanın, sosyal bir dayanışma müessesi olan zekât vermenin inceliklerini öğrenmeleri açısından Hz. Peygamberi örnek almaları gereklidir.

Peygamberden sonra ise eğiticilerimiz ve öğretmenlerimiz anne- babalarımızdır. İnsanoğlu doğuştan bazı kodları zihninde beraber getiriyor; ama bunun ortaya çıkması için bakıma ve eğitime ihtiyacı vardır.

Bebek doğduğunda ilk önce sıcacık ilgiyi şefkati öğrenir. Anne sıcaklığını yakalar. Anne onu başka bir odada uyuttuğu zaman daha kapıdan çıkar çıkmaza uyanır ve ağlamaya başlar. Karnının acıktığını, altının pislendiğini ağlayarak annesine haber verir. Bir yandan biyolojik ihtiyaçlarını ona Allah'ın bir lütfu olan anne sütüyle temin ederken ruhî gıdasını da Annesinin eşsiz şefkat ve merhamet duygusuyla karşılar.

Bize ilk kelimeleri, anne baba demeyi,sevmeyi, şefkati, merhameti, aile olmayı, mensubiyet duygusunu, vatan-millet, Allah- Peygamber sevgisini, ahlaklı olmayı, en güzel davranışları kazandıran yine ailemizdir. Bizi besleyip büyüten, okuyup bir meslek sahip olmamızı sağlayan ellerinden öpülesi anne babamızdır.

Sevgili öğretmenler, sizler de mutlaka anne babasınızdır yahut olacaksınızdır. Sizlere emanet ettiğimiz yavrularımıza müşfik davranacağınıza, onların alması gereken ilim ve terbiyeyi en güzel şekilde vereceğinize inanıyor ve meslek hayatınızda başarılar diliyorum. 

Öğretmenler gününüz kutlu olsun.