Yazımın okuyacağınız her satırı okumanın önemi ve neden daha fazla okunması gerektiği gerçeğini bir kez daha ortaya koyacak, okumanın bir kişiye ve topluma kazandıracağı önemli gerçekleri hatırlatacaktır. 

Okumak, doğduğu andan itibaren birçok eğitim süreci geçiren insan için en kolay ve en etkili öğrenme yoludur. Sahip oldukları bilgilerin %60'ını bu yolu kullanarak edinen gelişmiş ülke toplumları, günümüzde daha fazla okuma alışkanlığına sahip olmanın sağladığı avantajları her alanda yaşamaktadırlar. Geri kalmış toplumların karşılaştıkları sorunların birçoğunun kaynağında ise eğitimsizlik yer almaktadır. Bu toplumlarda kişiler, okuyarak geçirebilecekleri zamanları çoğunlukla yararsız uğraşılarla geçirmektedirler. Oysa okuma alışkanlığı öncelikle kişilerin kendisi için edinilmesi mutlaka gereken bir alışkanlıktır.

Okuyarak olayların ve gelişmelerin iç yüzünü öğrenen bir kişi, öncelikle kendine olan güvenini artırır. Bu ise aynı zamanda düşünce ufkunu geliştirip, geniş bir görüş açısı sağlayarak, olayları inceleme yeteneği kazandırır. 

Ayrıca okuyan kişiler çok okumanın beraberinde getirdiği zengin kelime dağarcığına sahip oldukları için, hikmetli ve etkileyici konuşarak hitap ettikleri kişilerde etki de uyandırırlar. Bu etki ise insanlarla ilişkileri güçlendirmekte, kişiye daha sosyal bir karakter kazandırmaktadır. Dahası, geniş kelime dağarcığı, insanın daha fazla kavramla düşünebilmesini de sağlar. Yani düşünce kapasitesini ve kültür düzeyini artırır. 

Boş zamanlarını, çoğu zaman hiçbir yararlı bilgi aktarmayan televizyon karşısında ya da tablet- akıllı telefonla geçirmek yerine kitap okuyarak değerlendiren bu kişiler, edindikleri bilgi ve kültür sonucunda aynı zamanda toplum içinde etkin bir kişiliğe sahip olurlar. Tüm bu özellikler, kişilerin öncelikle kendileri için okumaları gerektiğinin çok önemli bir göstergesidir. Okuyarak kendini geliştiren kişiler ise elbette çevrelerinde gelişen olaylara da hâkim olacak ve toplum içinde eğitim seviyesinde zamanla bir ilerleme sağlanacaktır. 

Genellikle iş sonrası evde televizyon karşısında kanal kanal amaçsızca, dolaşarak veyahut tablet- akıllı telefonla boşa geçirilen zamanlar, kitap okuyarak geçirilebilecek en verimli zamanlardır. Bunun yanı sıra otobüs, tren, taksi ve uçak gibi ulaşım araçlarında seyahat ederken zorunlu olarak geçen boş zamanlar da kitap okuyarak değerlendirilebilecek anlardır. Özellikle bekleme yapılan yerlerde kitap okumak, geçirilen zamanı hem zevkli hale getirecek hem de kişinin yeni bir şey daha öğrenmesine vesile olacaktır. Bu konuda gelişmiş ülkelerin çizdiği tablo oldukça etkilidir. Sahip olunan her anı yanlarında bulunan kitabı okuyarak okuma alışkanlığının en güzel örneklerini sergilemektedirler.

Okuma alışkanlığı ile ilgili tüm bu ayrıntıların yanı sıra özellikle dikkat edilmesi gereken bir nokta, okunacak kitabın seçilmesinde özen gösterilmesidir. Bir yıl içerisinde basılan binlerce kitabın arasında elbette faydalı eserlerin yanı sıra kitap olarak değerlendirilemeyecek yayınlar da vardır. Tüm bu kitapların arasında okunacak doğru kitapları seçmek ise ancak kişileri doğru yönlendirmek ile mümkündür. 

Öncelikle okunacak eserlerin okuyacak kişiye heyecan vermesi ve kişinin kitabı zevk alarak okuması önemlidir. Çünkü aksi özelliklere sahip kitaplar, kişileri şüpheci ve ümitsiz bir ruh haline sürükler. Karanlık ve iç karartıcı konuların anlatıldığı kitaplardan ise kaçınmak gerekir. 

Okuyan kişinin gelişmesinde faydalı olacak içeriklere sahip kitaplar, aynı zamanda kişileri vesveseden uzak tutar ve ye'se düşürmez. Puslu olmayan bir zihne sahip olacakları için de doğru ile yanlışı çok daha kolay ve hızlı şekilde ayırt edebilirler. 

Ayrıca hikmetli, kolay anlaşılır ve samimi üsluptaki kitaplar, okuyan kişilerde çok daha hızlı etki uyandırır. Bu da her okuyan kişinin bilgileri kolay anlamasını ve öğrendiklerinin aklında kalmasını sağlar. 

Unutulmamalıdır ki; şeytanın oyunu olan zararlı akımlar insanlara her an telkin edilirken, karanlık ve iç karartıcı kitaplar okunması bu saptırıcı akımların işini kolaylaştıracaktır. Oysa asıl önemli olan bu zararlı akımların ve davranışların gerçek yüzlerini ortaya çıkaracak kitaplar okumak ve herkesi bu tarz kitapları okuması için teşvik etmektir. 

Hiçbir bilimsel dayanağı olmayan, şüpheli izahlara dayanan, yalan ve safsatalarla dolu olan yazılar elbette kişilerde olumsuz etkilere neden olur. Bu olumsuz etkiler ise ancak bilimsel gerçeklere dayanan, okuyan kişiyi yormayan, yalın anlatımlı ve kolay anlaşılabilen kitapların okunması ile engellenebilir. 

Son tahlilde konu edilen okuma alışkanlığı Yüce Allah'ın Kuran'da dikkat çektiği önemli bir konudur. Peygamberimiz (sav)'e ilk vahyedilen ayette, "Yaratan Rabbin adıyla oku." şeklinde buyrulması okumanın önemli bir özellik olduğunun göstergesidir. Ayrıca araştırmanın, insanın bilmediği şeyleri öğrenmesinin, hakkı ve doğruyu yazmasının rabbinden kuluna emrolunmuş bir hakikat olduğu apaçık ortadır. Yani kulun ilmi rabbinden istemesi ve çalışması gerekmektedir.(NECM-39: İnsan için ancak çalıştığı vardır.)

(ALAK SURESİ) BİSMİLLAHİRRAHMÂNİRRAHÎM

 

1. Ikra' bismi rabbikelleziy halak  (Yaratan Rabbinin adıyla oku!)

4. Elleziy 'alleme bilkalem              (O Rab ki kalemle yazmayı öğretti.)

5-.Allemel'insane ma lem ya'lem   ( İnsana bilmediği şeyleri öğretti.) Sadakallahulazim. 

İdrak edildiği gibi; Okuma, yazma ve ilme çağrı vardır. Çünkü ilim öyle bir güç ve değerdir ki; Âdem (as) onun sayesinde meleklere üstün kılınmıştır. “İlim, kadın ve erkek herkese farzdır” buyuran Peygamberimiz (s.a.v) de ilme ve eğitime özel bir önem vermiştir.

Ayrıca unutulmamalıdır ki, Yüce Allah'a olan sevgi, O'nun yarattığı varlıklardaki üstün ve kusursuz özelliklerin okuyarak öğrenilmesi ile daha da artacaktır. Yaratılış delilleri müminlerin üstün güç sahibi, her şeyin Yaratıcısı Rabbimiz 'den gereği gibi korkmasına da vesile olacaktır. 

Göklerdeki, yerdeki ve ikisi arasındaki her şeyin Yaratıcısı olan Allah Kuran'da şöyle buyurmuştur: 

"Allah'ın gökyüzünden su indirdiğini görmedin mi? Böylece Biz onunla, renkleri değişik olan meyveler çıkardık. Dağlardan da beyaz, kırmızı renkleri değişik ve siyah yollar (kıldık). İnsanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da renkleri böyle değişik olanlar vardır. Kulları içinde ise Allah'tan ancak âlim olanlar 'içleri titreyerek- korkar'. Şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, bağışlayandır." (Fatır Suresi, 27-28) 

Bu itibarla bilgi çağı içerisindeyken, eğer Türk toplumu dünya üzerinde iyi, güzel bir yer edinmek istiyorsa, okumak, düşünmek ve buna bağlı olarak tartışmak, sorgulamak ve eleştirmek ve bilim üretmek zorundadır. Ancak bunları gerçekleştirdiği zaman gelişecek, çağdaşlaşacak ve yeryüzünde tekrar ecdadına lâyık olduğu yeri alacaktır. Şimdi, eğer yaradılış nedenini bilmek, madde âleminden sıyrılıp manevi âleme ulaşmak; iyiliği, güzelliği, doğruluğu keşfetmek istiyorsan okumalısın. Karanlığın ürkütücülüğünden, ayazından kurtulup aydınlığın içini serinleten sahillerinde yürümek istiyorsan okumalısın. Dikkatli Olalım!