Geçen haftaki yazımda blockchain özellikle kripto para hakkındaki mesafeli düşüncelerimi gerekçeleri ile sizlere aktarmaya çalışmıştım. Bu hafta ise, ihracat ve ithalat işlemlerinde ödeme unsuru olarak “kripto paranın” hangi zorunluluklar karşısında nasıl ve hangi amaçla kullanılabileceğini örneklerle sizlere aktarmaya çalışacağım. 

ÖNCELİKLE KURAL BİR 

İhracatçı firmalarımız öncelikle kripto para kullanımını örneğin bitcoini paradan para kazanmak amacıyla kullanmayacaklar sadece bazı zorunluluklardan kaynaklı kullanacaklar.  İşin temel felsefesini oluşturmak çok önemli yoksa iş başka boyutlara gider

NEDİR BU ZORUNLULUKLAR? 

İthalatçı ülkelerin, ülkeden para çıkışına engel koyması birinci zorunluluktur. Dolayısıyla birçok ülkede kambiyo sınırlılıklarından kaynaklı para çıkışına engel veya kısıtlama koyan ülkelere yapılan ihracattaki mal bedellerinin tahsili için blockchain üzerinden kripto parayı kullanabiliriz. Günümüzde ağırlıklı olarak bazı Türki Cumhuriyetlerde bu problemi yaşayabiliyoruz. Yakın zamanda en fazla ülkemizden Türkmenistan’a yapılan ihracat sonucunda ödenecek mal bedelinin tahsili konusunda sıkıntıları fazlaca yaşadık. 

Diğer bir zorunluluk ise, Amerika’nın İran’a koyduğu ambargo neticesinde yapılan ihracatlardaki mal bedellerinin bankalar kanalı ile yapılamaması veya sıkıntı yaşanmasıdır.  

PEKİ, NASIL KULLANACAĞIZ? 

Burada belirteceğimiz bir diğer önemli kural ise, ihracat bedellerinin tahsili konusunda “anlık olarak” fiyatı belirlemek ve anlık olarak hesaba ilgili paranın geçilmesini sağlamak. Yoksa hiç tahmin edemeyeceğiniz zararlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. 

Sürecin uygulanabilir olması için her iki tarafında (ihracatçı ve ithalatçı) kripto para hesabının olması gerekir. Böylelikle rahatlıkla ithalatçı firma sizin hesabınıza kripto parayı geçebilir ve sizde anlık olarak bunu yerel paraya çevirebilirsiniz. 

Eğer ki tarafların kendilerine ait kripto hesapları yoksa bunun çözümü de sayıları azda olsa yeni sektör olarak doğan aracıların bu işlemleri gerçekleştirmesi. Buradaki kritik konu ise, bu işe aracılık edenlerin uluslararası network ağının çok iyi olması ve ihracatçı firma olarak muhatabınızın Türkiye’de yerleşik olması lazım ki çok iyi bir sözleşme ile kendinizi garantiye alın. 

ARACILARLA ÇALIŞMAYA ÇOKTA UZAK DEĞİLİZ ASLINDA

Neden mi? Örneğin İran ihracat bedellerinin birçoğu para transferi ile sağlanmıyor da o yüzden. Nasıl mı? Ülkemizdeki ihracatçı firma İran’a malını satıyor ve İran’daki firmanın anlaşmalı olduğu ülkemizdeki bir döviz bürosundan (genellikle İstanbul’da) gidip paranızı yani ihracata konu olan mal bedelinizi alabiliyorsunuz. Buradaki kritik konu ise,  riske girmemek için mal bedelini, malı İran’a göndermeden önce almak. Yoksa risk oldukça yüksek olur.  

BENİM TAVSİYEM NEDİR

İhracat yapabilmek için alternatif oluşturabilmek her firma için stratejik bağlamda çok önemli hele günümüz koşullarında. Dolayısıyla zorunluluktan kaynaklı bu gibi alternatif işlemleri kullanabiliriz ama amacımız sadece önümüzdeki engelleri aşmak olmalıdır. Süreç bu gibi engelleri aşmak için faydalı olabilir ama öğrenme süreci de maliyetli olabilir dedikten sonra bu gibi işlemlere ayıracağınız zamanı ve emeği daha rahat girebileceğiniz pazarlar için harcarsanız sizin için daha faydalı olacağı kanaatindeyim. 

SONUÇ: Teori bir yere, pratiklik iki yere, teori ve pratiklik her yere götürür.