İbn-i Sina çalışmalarıyla tüm dünyayı etkileyen, eserleri Avrupa’daki tıp fakültelerinde yıllarca ders olarak okutulan çok ünlü bir hekim ve bilim adamı. Batı kültüründe “Avicenna” olarak biliniyor. 16. ve 19. yüzyıllar arasında tüm dünyanın tıbbi referans olarak benimsediği İbn-i Sina; özellikle tıp, matematik, fizik, felsefe ve astronomi bilim dallarında yoğunlaşmış. Örneğin batılı kaynaklarda “hekimlerin piri ve hükümdarı” olarak tanımlanır. Kendisinin Tıp Kanunu (El Kanun fi’t Tıbb) adlı eseri, tıp tarihinin başyapıtlarından biri olarak kabul ediliyor.

“Aletlerin en faydalısı kalemdir. Bir şişe mürekkep bir külçe altından hayırlıdır.” sözü kitaplara verdiği önemin bir kanıtı aslında. Tüm hayatını kitaplar içerisinde geçirmiştir. Geleneksel tıbbi uygulamaları ile tüm dünyada referans olmuştur. “On sekiz yaşına geldiğinde öğrenebileceği bir ilim bırakmamış bir genç’ olarak teorik bilgilerden pratiğe geçerek tıp ve eczacılıkta da ciddi bir başarı yakalamıştır.

Tıp tarihinde ilklere baktığımızda yaklaşık bin yıl önce ilk apandisit ameliyatını yapan hekimdir. Aynı zamanda o zamana dek çaresiz olan hastalıkların tedavisinde yakaladığı yüksek başarıyla tıbbi alanda tam anlamıyla çığır açmıştır. Saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çok eseri tıp dünyasına kazandıran Müslüman Türk bilim insanının bizlere bıraktığı eserlere sahip çıkmalı,  gençlerimize ve çocuklarımıza tanıtmalıyız. Özellikle Avrupa’da birçok hastanenin adının Avicenna olduğunu gelecek nesillere mutlaka vurgulamalıyız. Ülkemizde de Üniversiteler, Ar-ge Merkezleri gibi bilim kuruluşlarına İbn-i Sina isminin verilmesi son derece önemlidir.

Zade Vital bünyesinde kurulan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Türkiye’nin 200. Ar-Ge Merkezi olarak belgelendirilen İbn-i Sina Ar-Ge Merkezine adı verilmiştir. Üniversite öğrencilerinin de aktif olarak kullanabildiği bu laboratuvarlar ile İbn-i Sina’nın bilim ruhu yaşatılıyor. Yapılan eserleri ülkemiz ve dünyaya daha çok tanıtmak ve anlatmak için daha pek çok kuruluş ile ismi anılmalıdır.

Bizlerde bu haftayı fırsat bilelim ve çocuklarımıza, gençlerimize İbn-i Sina’yı mutlaka tanıtalım.

KAYNAKÇA

  • RONAN, C. A. “Bilim Tarihi: Dünya Kültürlerinde Bilimin Tarihi ve Gelişimi”. çev. Eklemeddin İhsanoğlu ve Feza Günergun.  3. baskı.  Ankara: TÜBİTAK Yayınları, 2003
  • http://acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/785/1119.pdf
  • http://www.ibe.unesco.org/fileadmin/user_upload/archive/publications/ThinkersPdf/avicenne.pdf
  • http://www.uralakbulut.com.tr/wp-content/uploads/2009/11/ibnisina.pdf