Biz Konya olarak kaybetmeye mahkum olmuşuz gibi sanki.

Elimizdekini kaybediyoruz, farklı değerlerimizi de kazanmak yerine elimizden, avucumuzdan kaydırıveriyoruz!

Hey gidi Konya! Bir Başbakan çıkarmıştı, onu bile kaybetti. Konya'da bir sıkıntı var ya çözemedim.

Şimdi de Hz. Mevlana'yı kaybediyor Konya! Sadece Konya değil aslında. Konu Hz. Pir olunca, tüm Türkiye kaybediyor. Hz. Mevlana ile ilgili bir film geliyor, muhtemelen önümüzdeki yıl. Evet bir film geliyor da, nereden geliyor? İşte maalesef bizleri üzen de, bu sorunun cevabı. Maalesef Konya'mızın, Türkiye'mizin ve hatta İslam coğrafyasının değeri Hz. Mevlana'nın filmini Hollywood çekiyor! Çok büyük ayıp, çok büyük kayıp! 

Sahip çıkmak, değerlerimizi korumak, onları tanıtmak, sadece bastırılan bir iki yalandan broşürle, tanıtım toplantısıyla vs. olmuyor. Televizyon ve sinema gibi günümüzün çok önemli iki unsurunu maalesef atlıyoruz sürekli. Amerika dünyanın süper gücü ya, o güce ulaşırken özellikle sinemayı çok iyi bir şekilde kullanmış, hala da kullanmaktadır. Sırf bu nedenle, ABD devletinin de desteğiyle Los Angeles'ta bulunanHollywood bölgesinde bir çok film şirketi, film setleri kurulmuş, Hollywood sineması dünyada alanında büyük bir gelişme yakalamıştır. Bu gelişme sinema alanında yaşanırken, ABD'nin politikalarını, ABD'nin gücünü yansıtmasıyla ve tüm dünyaya bu yolla göstermesiyle de, ABD'yi sürekli yüceltmiştir. Biz bir Rambo'yu, dev orduları tek başına yenmesinden dolayı, ABD'yi zihnimizin derinlerinde hep “çok güçlü bir ülke” diye tanımlamadık mı? Tanımladık. Çünkü amaç zaten buydu. Şimdi bunları yıllar yıllar öncesinden düşünerek yapabilen güçler bir yana, yıl 2016 olmuş, gelişen teknoloji, değişen gereksinimler, ortaya konan güç çekişmeleri ortadayken, biz hala zihinsel olarak bir şeyleri aşabilmiş değiliz.

Tarihiyle, kültürüyle, değerleriyle medeniyetler beşiği olan bir millet olarak, kendi değerlerimize nasıl sahip çıkamadığımızı anlamak mümkün değil.Ya da; biz bu değerlerimizi, tarihimizi, kültürel zenginliklerimizi, gelişen teknolojiye ve günümüze nasıl uyarlayamıyoruz? Elin Amerikalısı gelip Konya'daki Hz. Mevlana'nın filmini yapmaya kalkarken, bizim hiç mi bu tür bir çalışmaya girmek aklımıza gelmez? Şimdi tüm bunlar bir yana, hadi biz bu girişimi yapamadık, elin Amerikalısı yapıyor ya, şimdi gelip bir de bize satacak ya o filmi! Vah vah! Bir de üstüne, kendi değerimizin olan bir filmi satın alacağız, para verip izleyeceğiz. O da doğru mu olacak, yanlış mı olacak belli değil. Muhtemelen kendi politikaları doğrultusunda yoğurup, yedirip, yutturacaklar. Ve biz de utanmadan, gidip o filmi izleyeceğiz! Hep öyle olmadı mı? Bugün Ramazan'da Televizyonlarda çokça karşımıza çıkan 'Dini motifli filmler, diziler' kimlerin eseri?

Dünyada en fazla değere sahip olan millet olarak en fazla değer kaybeden millet de bizizdir herhalde diye tahmin ediyorum!

Bundan 3 ay önce, Yapımcı – Yönetmen Osman Sınav, bu konuda bir çağrı yapmıştı aslında. Hatta gelecek tehlikeyi de ortaya koymuştu. Görünen o ki; Sınav'ı pek kale olmamış. Ee, sen kendi değerine sahip çıkmazsan, kendi yapımcına, yönetmenine, oyuncuna kulak vermezsen; elin adamı gelir Mevlana'yı da çeker, tarihinden bir kesit de çeker, kültürünü de çeker.Ne kadar üzülsek de yapacak bir şey yok. Bu sese birilerinin kulak vermesini ümit edeceğiz, bekleyeceğiz! İnşallah bundan sonra kaybetmeyiz, kendi değerlerimizi kendimiz ortaya koyarız.Saygı, sevgi ve dua ile!