Hz. Peygamber’den (sav) sonra İslâm devletinin kurumsallaşması Hz. Ömer zamanında gerçekleşmiştir. Bu sebeple erken dönem İslâm tarihinde, devletin oluşum sürecini ortaya koyma noktasında Hz. Peygamber (sav) döneminden sonra üzerinde durulması gereken en önemli tarihî süreç, şüphesiz (H.13-23/M.634-644) yıllarını içine alan Hz. Ömer’in halîfeliği zamanıdır.

Hz. Ömer’in halifeliği döneminde özellikle Sâsânî ve Bizans İmparatorluklarına karşı elde edilen askerî başarılar neticesinde Irak, İran, Cezîre, Suriye, Filistin ve Mısır toprakları Müslümanların idaresine geçmişti. Bu fetihler sonucunda İslâm Devleti hâkimiyeti altına giren muhtelif milletlerin dinî, siyasî, iktisadî statülerinin tespit edilmesi zarureti ortaya çıktı. Ayrıca Arap Yarımadası sınırlarını aşarak muhtelif ülkelere sefere çıkan, ardından buralara yerleşen Müslümanların siyasî, iktisadî ve medenî hayatlarının yeni şartlara göre tanzimi gerekiyordu. 

Devletin gerek Müslümanlarla gerek gayr-ı Müslimlerle alâkalı olmak üzere ortaya çıkan farklı problem ve ihtiyaçlarını gören Hz. Ömer, bunların halledilmesi yolunda çeşitli düzenlemelere teşebbüs etmesinin neticesi olarak birçok yeni müessesenin kuruluşunu gerçekleştirdi. Halife, başlattığı kurumlaşma faaliyetlerinde fethedilen ülkelerdeki Sâsânî ve Bizans İmparatorluklarının iktisadî ve idarî tecrübelerinden de geniş bir şekilde istifade etmiş; hazır bulduğu bazı müesseseleri de gerekli değişiklikleri yapmak suretiyle ıslah etmiştir. Onun halifeliği döneminde öne çıkan ve devletleşme anlamına gelebilecek en önemli adımların başında adalet teşkilatı, divan teşkilatı ve maliye teşkilatıyla birlikte, yeni İslâm şehirlerinin kuruluşu gösterilebilir.

Hz. Ömer devlet idaresinde pek çok müessesler kurmuştur. Bunların bazıları şunlardır;

  • Beytülmal veya devlet hazinesinin kurulması,
  • Adli mahkemelerin kurulması ve hakimlerin görevlendirilmesi,
  • Bugüne kadar devam edegelen Hicri takvimin belirlenmesi,
  • Savaş dairesinin teşkilatlandırılması,
  • Askeri yedeklere maaş bağlanması,
  • Arazi gelirleri dairesinin kuruluşu,
  • Arazilerin keşif, ölçüm ve takdiri, 
  • Nüfus sayımı,
  • Kanalların inşa edilmesi,
  • Küfe, Basra Cizre, Fustat ve Musul gibi şehirlerin kurulması,
  • Fethedilen ülkelerin vilayetlere ayrılması,
  • Gümrük vergilerinin konulması,
  • Deniz ürünlerinin vergilendirilmesi ve vergiyi toplayacak memurların atanması,
  • Yabancı tüccarlara İslam ülkelerinde ticaret yapma izninin verilmesi,
  • Hapishanelerin teşkilatlandırılması,
  • Emniyet şubesinin teşkilatlandırılması,
  • Önemli noktalarda askeri merkezlerin kurulması,
  • Gizli istihbaratçı ve casusların işe alınması,
  • Mekke -Medine yolu üzerinde, yolcuların rahatı için misafirhaneler yapılması,
  • Kimsesiz çocukların bakım ve eğitimi için önlem alınması,
  • Değişik şehirlerde misafirhanelerin teşkilatlandırılması,
  • Okulların kurulması,
  • Okul ve halk öğretmenlerine maaş bağlanması,
  • Kıyas esaslarının konulması,
  • Mirasın daha net çizgiler ile paylaştırılması,
  • Ticari atlardan zekât alınması,
  • Beni Tağleb Hristiyanlarından Cizre yerine zekât alınması,
  • Vakıf hukukunun yerleştirilmesi,
  • İmam ve müezzinlere maaş bağlanması,
  • Hiciv yazan şairlerin cezalandırılması gibi bu listede yer alanların yanı sıra, daha pek çok yenilikleri İslam devlet yönetimine kazandırmıştır. 

İslam Devletinin İkinci halifesi ve Hz. Peygamber tarafından cennete girecekleri daha hayatta iken kendilerine müjdelenen on sahabeden biridir. Allah ondan razı olsun.

Baki selamlar.

Kaynak: Bütün Yönleriyle Hz. Ömer ve Devlet İdaresi, Allame Şibli Numani,             Türkçesi: Prof.Dr.Talip Yaşar Alp, Mahya Yayınları, İkinci baskı, 2015