"Allahümmebâriklena fî recebe ve şa'bân ve belliğna ramazan (Allah'ım Recep ve Şaban ayını bize bereketli kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır)."

Rahmet peygamberi,Recep ayı girdiğinde bu duayı yaptığı için biz de bu duayı yapmıştık .O'nun ümmeti olarak recep ayına girdiğimizde ,başı rahmet ,ortası mağfiret ,sonu ise günahlardan arınma ayı olan, içinde kadir gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlı ,Mübarek Ramazan-ı Şerife ulaştıran Allah'a sonsuz hamdüsenalar olsun . Salât ve selâm,Efendimiz sallallahualyhivesellem'e , O'nun âl ve ashabının üzerine  olsun.

Öyle güzel ve bereketli ay ki bu ay; Rabbimiz cellevale hazretleri adeta bizi affetmek ,mağfiret etmek ve yüceltmek için sebep arıyor .Oruç tutmanın sevabı saymakla bitmez ve Rabbimiz katında oruç çok değerlidir .Ebu Hüreyreradıyallahuanh'dan rivayet edildiğine göre Resulullahsallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

Aziz ve celîl olan Allah "İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükafatını da ben vereceğim" buyurmuştur.

Sevgili Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Sallallahualeyhivesellem Veda hutbesinde biz Müslümanlara ''Namaz kılın ve Oruçlarınızı tutun'' buyurmuşlar ve orucun sevabı ile ilgili şöyle buyurmuşlardır:

''Allah katında oruç kadar sevaplı bir ibadet yoktur.'' (Nesai, Siyam,43)

- “Oruç, nefsinin çektiği yiyecek ve içeceklerden kimi alıkoyarsa, Cenab-ı Hak onu cennet meyvelerinden yedirip, cennet ırmaklarından içirir.” (el-Hündi, Kenzü’l-Ummal, 3/328)

- “Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır ki oradan sadece oruç tutanlar girebilir.” (İbnMace, Siyam, 1)

- “Oruç tutan helâlinden rızkını temin ettiği zaman ahirette hesaba çekilmez.” (el-Hündî, Kenzü’l-Ummal, 3/328)

- “Oruç tutanın uykusu ibadet, susması ise tesbih sayılır. İyilik ve ibadetlerine kat kat ecir verilir. Duası Allah tarafından kabul edilip günahları affedilir.” (el-Hündî, Kenzü’l-Ummal, 3/327)

- Oruç, kıyamet günü oruçlu için şefaat edecek, Cenab-ı Hakk’a niyazda bulunup, “Ya Rabbi! Ben onu gündüzleri yiyip içmekten ve zevklerinden alıkoydum. Bunun için onun hakkındaki şefaatimi kabul buyur.” diyecektir. Cenab-ı Hak da orucun bu isteğini kabul edip, oruçluya şefaat etme izni verecektir.” (el-Münziri, et-Tergib, 2/84)

Rabbimiz bize bu mübarek ayla ilgili daha sayısız müjdeler veriyor. Özellikle son on gün içinde arayacağımız''Kadir Gecesi'',Rabbimizden kadrini bilmemiz için gönderilen bir başka hediye. Nitekim  Rabbimiz kadir suresinde ;

''Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir''.(kadir4-5) buyurarak bu gecenin güzelliğinden ,meleklerin tan yeri ağarıncaya kadar her türlü güzel iş için ineceğinden bahseder.

Mukabele yapalım

Ramazan ayı, Kur’an-ı Kerim’in doğduğu ay.. Kur’an bu ayda Kadir Gecesi’nde inmeye başladı. Peygamberimiz Kur’an-ı Kerim’i bu ayda daha başka bir tarzda Melek Cebrail ile birlikte okurdu. Ramazan ayında Kur’ân-ı Kerîm’i mukâbele tarzında okumak veya okunan Kur’ân’ı takip etmek . Resûlullahsallallahualeyhivesellem ve Hz. Cebrâilaleyhiseelâm'ın amelinden; Allah Resûlü’nün sünnetindendir. Bilindiği gibi Hazret-i Cebrâilaleyhisselâmher Ramazan ayında Resûl-i Ekrem Efendimiz’egelir ve Kur’ân-ı Kerîm’in o âna kadar nâzil olan âyetlerini baştan sona, karşılıklı, mukabele tarzında okurlardı. Peygamber Efendimiz’invefat edeceği yılın Ramazan ayında Hazret-i Cebrâilaleyhisselâm iki defa geldi ve Kur’ân-ı Kerîm’i baştan sona iki defa mukabele tarzında karşılıklı tilâvet buyurdular. Peygamber Efendimiz (asm) Kur’ân’ı başkasından dinlemeyi de severlerdi .Ramazan Kuran ayıdır .Bu yüzden Efendimizin yaptığı gibi mukabele yapmalı bol bol kuran okumalı ve dinlemelidir.

İtikafa girelim

Hz. ÂişeRadiyallâhuAnnemiz  rivayet ediyor:

Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem Ramazan’ın son on gününde itikâf ederdi. Bunu vefat edinceye kadar böylece devam ettirdi.
(Buhari, İtikâf: 1; Müslim, İtikâf: 2)

ResulullahSallallâhu Aleyhi Vesellem Ramazan ayının son on günü girince elini eteğini toplar, geceyi ihya eder ve ev halkını uyandırırdı.
(Buhari, Kadr: 5)

ResulullahSallallâhu Aleyhi Vesellem Rama-zan’ın son on gününde vefatına kadar îtikâfa girdi. Vefatından sonra da hanımları îtikâfa devam ettiler.” (Buhari, Îtikâf: 1)

Îtikâf, kelime anlamıyla bir yerde beklemek ve durmak demektir. İyi olsun, kötü olsun, nefsi bir şeye bağlamak manasına gelir .Dinî anlamıyla da, bir Müslümanın dışarıyla ilgisini keserek bir mescitte ibadet niyetiyle bir süre durmasıdır.
Bakara Suresinin 187. âyetinde de, “Mescitlerde îtikâfta iken hanımlarınıza yaklaşmayın” buyurulur ki, itikâf hem Kur’ân’da, hem de sünnette var olan bir ibadettir. İtikâf, Peygamberimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellemin de fiili bir sünnetidir.
Her sene Ramazan’ın son on gününde kendisi bu ibadeti yaptığı gibi, vefatından sonra da mübarek hanımları devam ettirmişlerdir.

Sadakayıfıtır bu aya özel bir ibadettir. Zekâtların genelde bu ayda verilmesi , iftar sofralarınınkurulması ve bir çok hayır ve hasenatın bu ayda yapılması ,bu rahmet ayının  faziletinin bol ve bereketli olmasındandır .Öyle ise gelin bir daha ulaşıp ulaşamayacağımız bile belli olmayan bu yıl ulaştığımız Ramazan-ı şerifi dolu dolu yaşamaya ,soframızı fakirlerle paylaşmaya ,bol bol sadaka vermeye ,tevbe edip birbirimize dua etmeye ,kırık gönülleri tamir etmeye ,akraba ilişkilerin canlı tutmaya çalışalım..

Tüm islâm alemiyle birliktedoludolu bir Ramazan  geçirip, Ramazan bayramına ulaşmamız ümidiyle. Selam ve dua ile