Savaşlarda gerçekleştirdikleri destansı kahramanlıkları  unutturmamak ve geleceğe aktarmak için kaleme aldığı “Konyalı Şehit ve Gazilerimiz” kitabını tanıtan KARAKUŞ, “Türk milleti Balkan Savaşları ile başlayıp Millî Mücadele’nin sonuna kadar devam eden bu süreçte tarihindeki en zor dönemlerden birisini yaşadı. Millî Savunma Bakanlığının yayımladığı  ‘Şehitlerimiz’ kitabında  Türkiye’de en çok şehit veren illerden birinin de 4787 şehitle Konya yer almaktadır. 1.Dünya Savaşı’nda , Çanakkale Cephesi dışında  Irak, Yemen Hicaz, Suriye Filistin, Kanal, Kafkas Cepheleri’nde  593 şehit vermiştir.”

       

Millî Mücadele Dönemi’nde Konya

KARAKUŞ,Millî Mücadele’ye yardımcı olan Konyalılar hazırlanan gönüllü alaylarla  cepheye sevk edilmiştir. Yunanlıların İzmir’i işgaline de tepkiler gösterilmiştir. 15 Mayıs 1919 ‘da gerçekleşen işgalden sonra Konya’da büyük bir miting yapılmıştır.Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası itilaf devletleri için stratejik bir konuma sahip olan Konya İtalyanlar tarafından işgal edildi.”  İtalyanlar işgallerini halk üzerinde bir baskı ile meşrulaştıramayacaklarının bilincinde bir politika izlediğini söyleyen KARAKUŞ yaşanan bir olayı anlattı: “İşgal günlerinden birinde altı İtalyan askerînin bir çeşme başında su içmek isteyen bir Konyalı genci taciz ederler. Yüzüne, üstüne başına su atarlar. Tepki gösteren ve ateşli silahı olmayan delikanlı palasını çıkarınca, askerler kaçarlar. Onu yakalamak için Konya emniyet güçlerine emir verilir. Fakat genç, Muhacir Pazarı’nda bulunan Söylemez Konağı tarafındaki Konya Kuvay-i Millîyecileri tarafına çoktan geçmiştir. İtalyan karargahı Eski Gazi Lisesinin içerisindedir. Birbirine yakın bu iki yer bir tür sınır teşkil etmektedir o günlerde. Ne kadar aransa da delikanlı bulunamaz. Halk işgal güçlerine karşı birbirine kenetlenmiştir.” dedi.

Bakan Ersoy, şehit polisinin oğlu Talha'nın sergisini ziyaret etti Bakan Ersoy, şehit polisinin oğlu Talha'nın sergisini ziyaret etti

 

Millî Mücadele’de Konya Esnafının Rolü 

 Konya esnafı da Millî Mücadeleyi can-ı gönülden destekleyerek maddi yardımlarda bulunmuş, zor günler yaşayan milletimizin her zaman yanında olduğunu yaptığı bağışlarla göstermiştir Bu bağışlardan bazıları şunlardır :” Kazım Hüsnü Ticarethanesi; 20.000,  İsmail Paşa Fabrikası 10 bin,  Fethiye Fabrikası 10 bin,  Acemzade Murad Efendi 4 bin, Boşnaklı Salih Efendi 4 bin  gibi pek çok esnaf yardımlarda bulunmuştur.Tekâlif-i Millîye kararlarının ilan edilmesinden sonra ülkenin her beldesinde komisyonlar oluşturulmuştur. Hilal-i Ahmer (Kızılay)  tarafından cepheye giysiler gönderildi. Millî Mücadele’de halk kendiliğinden “ Gönüllü Alaylar" kuran Konyalılar ilk taburu Temmuz 1920 senesinde teşkil edildiğini ifade eden KARAKUŞ, Çumra'nın Apasaraycıklı 65 yaşındaki Camızcı Hacı Ali Ağa’nın hikayesini anlattı: “Camızcı Hacı Ali Ağa gönüllü olarak askere yazılmış, harmanı kaldıracak kimsesi olmadığı için memleketindeki küçük yaştaki oğlunu cepheye çağırarak onu rehin bırakmış, harmanı kaldırdıktan sonra birliğine teslim olmuş ve evladını köyüne göndermiştir.”

İstiklal Madalyalı Gazetemiz

Millî Mücadele’de Konya’da basınında önemli hizmetleri yapan  Vilayet,.Babalık ve Öğüt gazeteleri üzerinde duran KARAKUŞ, İsiklal Madalalı Babalık gazetesinin önemine değindi: “Babalık gazetesi, Millî Mücadele’ye en çok hizmet eden gazetelerden biri olmuştur. Babalık o günlerde kâğıtsız kalmış, çarşıdan helva ve paket kâğıdı toplanarak ona baskı yapılmıştır. Mürekkepsiz kaldığı günlerde ise baca kurumlardan mürekkep yapılarak merdaneye sürülmüştür. Üst üste kazanılan zaferler günü gününe Babalık’ta duyurulmuş ve halkı bu müjdeli haberleri ilk önce duyurmuştur. İstiklal Madalyası ile ödüllendirilen 1950'de kapanan Babalık gazetesi yeniden yayın hayatına başlamalıdır.”

Konuşmasının son bölümünde ilk bilim şehidimiz Konyalı Binbaşı Veteriner Ahmet Beyi tanıtan KARAKUŞ, “Konya Askerî Bakteriyoloji Kurumunu kurarak bir yıl müdürlüğünü yapar.  Binbaşı Ahmet, okul sıralarında daha çok atlarda görülen ruam hastalığı ile ilgilenir. 1.Dünya Savaşı çıkınca Çanakkale ve II. Kafkas Orduları Grup Komutanlığı Karargâh Veteriner Hekimliğinde görev alır. Atlar ile atları kullanan personel üzerinde çok yaygın ve olumsuz etkileri olan ölümcül hastalıklar üzerinde araştırmalar yapar. Hüdai ve Kemal Cemil Bey´ler de bu hastalığa çare bulmak için Ahmet Bey’le birlikte Pendik Aşı Serum Enstitüsünde çalışmaya başlarlar. Bu üç bilim adamımız araştırmalar sırasında ruam mikrobu  kaparak şehit olmuşlardır.Bilimsel çalışmalar dünya veteriner hekimlik literatürüne geçen Veteriner Ahmet Bey’in ismi Konya’da bir yere verilmelidir.”

Sohbetin soru cevap kısmından sonra devletimizin bekası, milletimizin birlik ve kardeşliği uğrunda canını ortaya koyan aziz şehitlerimiz için aşr-ı şerif’in okunmasının ardından HİSDER Yönetim Kurulu Üyesi Muammer TOPRAK tarafından Zafer KARAKUŞ’a dernek plaketi takdim edildi. Toplantı toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi

Editör: Samet Aktaş