Geçen yıl ki güzel günler, bu yıl beklentileri bir tık yukarı çekmişti. Ama daha birinci devrenin sonlarında yaşanan puan kayıpları ve sıralamada istenilen yere gelinememesi felaket tellallarını iş başına getirdi. Bir alay iş bilmez başladı konuşmaya… Bir de işin ilginç tarafı bu felaket tellallarının birçoğu geçen yıl hem takıma, hem seyirciye hem de Aykut KOCAMAN ve ekibine methiyeler düzüyordu. 5 galibiyet eksik alınca ne değişti Allah aşkına. Beğeniriz ya da beğenmeyiz bu teknik ekip ile Yönetim Kurulu birlikte birikmiş birçok borcu neredeyse sıfırlarken, sportif başarıyı da elde etmişlerdi. Nasıl birkaç maç ile bu başarıları hasıraltı edersiniz. Utanmadan eyyam yapıyorsunuz, yoksa çıkarlarınız mı zedelendi?

2015-2016 Sezonunda rekor puan alınmış ve 3. sıra elde edilmişti. Takım Türkiye Kupası’nda yarı final oynama başarısı göstermiş ve hemen her maç 30.000 seyirciye oynayarak kasasını doldurmuştu. Kazanılan bu başarı elbette beklentileri yukarı çekti ama doğru transfer hamleleri yapılamadığından hedeften uzak kalında. Geçen yıl kiralık oynayan iki oyuncu Holmen ile Traore’nin katkıları bugün daha iyi anlaşılıyor. Bu oyuncuların yerine alınan ne Milosevic ne de Jonsson istenilen performanstan uzak kaldılar. Vukovic, Sukubic, Douglas, Ömer Ali, Ali Çamdalı, Rangelov geçen yıl ki performanslarını çok arattılar. Formanın hakkını veren oyuncular olarak Serkan, Ali Turan, Volkan Fındıklı’yı sayabilirim. Bu yıl en çok değer kazanan oyuncu hiç şüphe yok ki Bajic oldu.

Peki bu kadar düşüş yaşayan bir takımın ligde orta sıralarda olması ve Türkiye Kupası’nda Final oynamasına rağmen hocasını istifaya davet etmesine, oyuncularını yuhalamasına bir anlam veremiyorum. Kimse yanlış anlamasın zaman zaman ben de Konyaspor’u izlerken sıkılıyorum ama eldeki bu malzemeden ancak bu kadar oyun çıkabiliyor. Bu takıma süngü tak hücum futbolu oynatmaya kalkarsanız her maç 5 yer 2 atar ve kimse mutlu olmaz. Unutmayın eldeki bir kuş teldeki 3 kuştan iyidir.

Gelelim maça, Kasımpaşa ilk maçın son 10 dakikasındaki hamlesi ile Atiker Konyaspor’u bir travmanın içine itmişti. Ancak ikinci maçta en önemli silahlarını oynatamamanın sıkıntısını yaşadılar. Adem Büyük fizik olarak ufak ama oyun olarak gerçekten soyadı gibi BÜYÜK bir oyuncu. Ceza alanı içine yükseltilen toplara yaptığı kafa vuruşları, gerek rakip savunma içinde yaptığı küçük ama etkili sprintleri, gerekse topu rakip kaleye yakın yerde saklaması ve kendi orta sahasını pozisyonun içine çekmesi ile ofansif anlamda önemli bir oyuncu. Tabi maçı bir oyuncuya bağlamak yanlış ama bireysel yetenekleri bir tartıya koyduğumuzda KASIMPAŞA biraz ağır basıyor.

Benim tespitin doğrudur ya da yanlıştır, 80 dakikasını iyi oynadığı maçı 3-2 kaybetmişti Atiker Konyaspor ama ikinci maçta attığı gol sonrası akıllı oynadığı maçı 2-0 kazanarak hak ettiği turu atladı. Oyunda kırılma noktaları yok muydu? Elbette vardı özellikle oyunun 35. dakikasında Turgut Doğan’ın atamadığı pozisyon KASIMPAŞA için kader oldu.

En önemli paylaşımımı en sona bırakmak istedim. Aykut Kocaman üç yılda büyük işlere imza attı. Şimdilerde Advoocat’ın Hollanda Milli Takımı’nın başına geçmesi sonrası Fenerbahçe’ye döneceği söylentileri ortalıkta dolaşıyor. Ben diyorum ki; AYKUT KOCAMAN FENERBAHÇE İLE ANLAŞTIYSA VE EĞER YARIN FENERBAHÇE FİNALİST OLURSA DERHAL İSTİFA ETMELİDİR. Yoksa o tertemiz siciline hak etmediği bir sürü kara lekeler sıvanacaktır.