Günümüzde yayınlanan birçok dizi var. Ancak 7’den 70’e herkesin izlediği ve saatlerce ekran karşısından takip ettiği bu diziler tehlike saçıyor. Uzmanlar ise çoğunluğu Türk toplum yapısını, geleneğini, kültürünü, ahlakını ve aile yapısını bozmaya yönelik olan diziler için caydırıcı ceza yapılması gerektiğinin altını çiziyor. Bunun yanı sıra uzmanlar Noel ile ilgili içeriklerin Türk dizilerinde yer almasıyla toplumun kültürünü yok etmek istediklerine de dikkat çekiyor.

RTÜK DAHA ÇOK CAYDIRICI CEZA UYGULAMALI!

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Fatma Betül Aydın Varol, Türkiye’de ciddi bir dizi sektörü olduğunu belirterek son yıllarda yurt dışına da ihraç edilen dizilerin olduğunu söyledi. Dr. Varol, dizi ihracatını en çok yapan ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini dile getirerek, “Ciddi bir dış pazar hacmi ve talep de var. Eskiden bizlere ‘Pembe diziler’ denilen Latin Amerika dizileri gelirdi. Ama artık günümüzde dizileri ithal eden değil ihraç eden ülke konumuna geldik. Bu yayınların ne derece nitelikli olduğu konusunda tartışmalar var. Türk toplum yapısıyla, adet, gelenek, görenekleriyle kadının toplumdaki rolü açısından dizilerde temsil konusunda bazı sorunlar göze çarpıyor. Çok fazla dizi mevcut, çok hızlı yazılıyor ve çekiliyor. Dizi yapımcılarının ise oyuncu bulma gibi bir sıkıntısı yok. Çünkü bu işe gönüllü olan çok insan var. Türkiye’de de etkili bir medya okuryazarlığı olmadığı ve bunun eğitimi verilmediği için maalesef halkımız ne verilirse onu alıyor. İnsanlar dizi izlerken herhangi bir kalite aramıyorlar. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) bu anlamda biraz pasif olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü dizilerin içeriklerinin yeterince denetlenmediğini görüyoruz. Yeri geliyor bazen diziler ceza alıyor ama verilen cezalar içeriğin verdiği zararın karşılığı olmuyor. Kısacası caydırıcı ceza olmalı” diye konuştu.

2-9-60

DİZİLERİN ÇOĞU TOPLUM YAPISINI ALT ÜST EDİYOR!

Dizilerin çoğunun aile yapısını olumsuz yönde etkilediğini ifade eden Varol, bundan yıllar önce Türkiye’de oldukça izlenen bir dizinin Arap ülkelerine gönderildiğini ve çok izlendiğini anımsattı. Varol, “Sonradan ortaya çıktı ki; Arap ülkelerinde yaşayan kadınlar, dizideki gibi kocaları romantik olmadığı için boşanma davalarının artığı yönünde birtakım haberler çıkmıştı. İnsanlar, televizyonda gösterilen bu dizilerden dolayı evlilikten ya da aşk ilişkilerinden çok fazla beklentisi oluyor. Bunun tam tersi olunca boşanmalar ve ayrılıklar artıyor. Bu da aile yapısına çok ciddi zararlar veriyor. Bunun yanında diziler özellikle kadına olan şiddeti normal bir şeymiş gösteriyor ve insanlara sunuyor. Diziler sadece erkeğin kadına değil, kadının kadına olan şiddetini de meşrulaştırıyor. Kötü ve zararlı içerikleri olan diziler gerçekten çok fazla izleniyor. Bundan dolayı eşine sokak ortasında şiddet uygulayan bir erkek gördüğümüz zaman maalesef artık çok şaşırmıyoruz. İnsanların aklında olmayan kötü alışkanlıklar diziler aracılığıyla akıllarına düşürülebiliyor. Diziler sadece yuva yıkmıyor. İnsanların güven ortamını ve aile yapısını da bozuyor. Bu da çok tehlikeli bir durum” şeklinde konuştu. 

2-10-49

KAPİTALİST SİSTEM NOELİ BİZE ZORLA AŞILIYOR!

En ucuz şey emek oldu! En ucuz şey emek oldu!

Türk kültürüne uygun olmadığı halde Noel ve yılbaşıyla ilgili içeriklerin dizilerde yayınlandığını kaydeden Varol, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Bu bizlere kapitalist sistemin dayattığı bir şey. Nasıl ki biz Müslümanların Ramazan, Kurban Bayramı ve Hicri Yılbaşı gibi özel günleri varsa Noel de Hristiyanların bayramı. Sadece Batıya özenmemiz için uğraşan ve insanları yalnızca tüketime yönelten, Türklerin benliklerini, kültürlerini, geleneklerini yok etmeye çalışan, kutlama adı altında para harcanmasını sağlayan ve kendilerine benzetmek için uğraşan kapitalist sistem kültürünü bize zorla dayatıyor. Onlar istiyor ki hem kültürümüzü aşılayalım, benliklerini yok edelim hem de ceplerinden çok para çıkmasını sağlayalım. Dediğimiz gibi toplumumuzda iyi bir medya okuryazarlığı ve eğitimi söz konusu olmadığı için insanlarımız ne alıyorsa hemen onu tüketmeye hazır. Ama insanlar okuryazarlığı iyi yapabilse, her gördüğünü almasa ve inanmasa, düşünse ve eleştirse, popüler kültür zorla bir şeyler aşılayamaz. Bu tür zararlı içerikleri konu almayan diziler illaki var. Ama çoğunluğu oturup da aile boyu izlenebilecek türden değil. Bu kötü içerikli dizilerin ciddi bir şekilde acilen ceza alması şart.”

TUBA KAYA

Editör: Birkan Bakay