Öncelikle Sınava giren bütün gençlerimize başarılar diliyorum

Hayatın en  önemli sınavlarından ikisinden birinin başlangıcı.

Biri eş seçmek, biri meslek seçmek olan bu sınavların belki de en önemlisi. 

Meslek seçimi kişinin mesleğinin seçiminin çok ötesinde, kişinin kendini yaşam içinde tanımasının da bir başlangıcı, kapısı. 

Kendi yapısına uygun bir meslek, insanın kendini bulmasını, tanımasını, yaşamı tanımasını, sınırlarını keşfetmesini sağlayacaktır. Bunları becerebilen bireyin yaşamı çok daha anlamlı olur.

Tabii gençlik zamanında böyle böyle bir tercihle karşı karşıya kalmakyaşamın en acımasız anlarından biri. Ama lazım.

Meslek seçimi çok önemli, kişinin potansiyelini yaşama aktarabileceği en önemli araç  kendine göre bir meslek.

Hatta hayatın ikinci en önemli sınavı; iyi bir eş seçimi sınavını  iyi derece ile geçebilmenin ön şartlarından biri de iyi bir meslek.

Eşimizi genellikle ,meslek seçimini yaptıktan sonra seçiyoruz. Bu günümüzde daha yoğun bir tercih biçimi olmakta.

Mesleğimizi seçtikten sonra,  gelirimiz, oluyor, yeni insanlarla tanışıyoruz, mesleğimizle kendimizi ifade ediyoruz.
Mesleğimizle zaman içinde yol alırken eşimizi seçiyoruz.

Mesleğimizi seversek, mesleğimizle yaşamımızla iç içe olursa belirli bir zamandan sonra artık mesleğimiz bizim değişmez bir parçamız oluyor.

Belki eşimizi değiştirebiliyoruz da mesleğimizi değiştirmek çok zor oluyor.

Mülkiye’de iken hocamız Özdemir Akmut’a sormuştuk: eş mi, iş mi ? Diye...

Hocamız,  iş demişti.. Bunu iş hayatında, yaşamımız boyunca bizler de çok iyi anladık.

Burada amacım, eş seçiminin önemsizliğini ortaya koymak değil .

Belki de iyi bir eşle karşılaşabilmenin yolu da meslek seçimimiz.

Kendimizi bulduğumuz, mutlu olduğumuz meslekle kendi mutluluğumuz kadar başta eşimiz ve çocuklarımız, çevremize pozitif enerji yaymanın, olumlu anlamda katkı yapmanın da yolu da kendi bünyemize uygun bir meslek seçimi..

Belki bunun için meslek seçerken, sadece  başarı odaklı, başkalarının çok beğendiği mesleği seçmekten çok mutlu olacağımız mesleği seçmek çok önemli.

Başkasına göre çok önemli bir meslek bizim ruhsal ve bedensel yapımıza uymayabilir .Ya da çevremizin beğenmediği bir meslekte  belki de kendimizi bulabiliriz. 

İnsanlık adına çok önemli problemleri çözerek, sıra dışı keşifler yaparak , evrensel başarılara imza atabiliriz.

Çok insan meslek seçerken ; başkalarının ön gördüğü başarıları referans alarak seçim yaptığı mesleklerle bir ömür boyu, ne kendi yaşamında, ne aile yaşamında  hiçbir varlık gösteremeden ömrü tamamlarlar.

Doğru seçilmiş bir meslekle  neler yapılmaz ki.. Bir de o mesleğe gönül verecek kadar sevmiş isek.

Bir kere o mesleği çok iyi bir şekilde tanırız. Zaman ve mekan içinde mesleğin gelişimini keşfeder, mesleğin sınırlarını keşfeder, sınırlarını genişletmeye başlarız.

Ulaştığımız her yeni sınır, bizim namımız olur, evrenselleşmeye giden yolda yürümeye başlarız.

Çözülmemiş sorunlarını çözer, tanımlanmamış sorunlarını keşfederiz.
Çözdüğümüz her sorun, bizim keşfimiz buluşumuz olur.
Mesleğin kimse tarafından işlenmemiş alanlarına ulaşırız.

Yaşama mesajımızı mesleğimizle vermeye başlarız.

Yaşamla konuşmaya başlarız.
Kendimiz oluruz.

Elbette seçilen mesleğimizi edeple icra etmek koşulu ile.

Yoksa doğru mesleği seçer, ama doğru amaçlar için mesleği icra etmezsek bu sefer de  meslek seçerken kazandığımız sınavı icra ederken kaybederiz.

Mesleğimizi hırsımıza kurban eder, başarıyı sadece makamsal ve parasal olarak yorumlarsak vahşi kapitalizmin çarkları arasında küçük bir araç haline dönüşürüz.

Zengin oluruz, büyürüz, ama gelişemeyiz.

Belki de yaşam sınavında kelli felli makam sahipleri, para sahipleri insanlık vicdanında kaybetmelerinin sebebi  bu.

Bu tip insanların işgal ettikleri makamlarda devletlerin, şirketlerin kaybetme sebebi de bu.

Bu gün insanlık yerlerde sürünüyorsa,  modernizmi  temsil eden devletleri yönetenlerin mesleklerini hırslarına, ve güce kurban etmelerindendir.

Bir düşünün o insanlar meslek seçiminde sınavlarını kazandıklarında ne kadar başarılı sayılmışlardı.

Kendisi ve çevresinde ne kadar önemli başlangıçlar yapmışlardı.

Aynı kişiler,  devletleri, insanlığı katleden, makinelere dönüştüren kişiler haline geldiler.

Hayatımızın her anı sınav.

Her aldığımız karar bir sınav. 

Her tercihimiz bir sınav.

Yaşam alternatifler arasında en doğrusunu tercih edebilmektir derdi  Hocamız; Tamer Müftüoğlu.

Söylediğimiz her söz, aldığımız  her karar, attığımız her adım bizlerin bir sınavı. Dikkatli tercih edersek, doğru tercihler yapabiliriz.

Aslında sınav yaşamda belirli dönemlerin çok ötesinde cüz-i iradenin tecellisi olmuyor mu. Yaşam boyu imtihan.

Belki de sınavları geçmek kadar  hatta daha önemlisi, yaşam boyu tercih becerimiz geliştirsek çok daha doğru sonuçlara ulaşırız.

Burada gençlere tavsiyem, sınavda sonuç ne olursa olsun size uygun mesleği seçin. Bu mesleği tanımlayabilmek için güvendiğiniz insanlardan yardım alın.  

Bu sınav belki tercih edeceğiniz mesleğin kapısını aralamayabilir, sevdiğiniz mesleği  seçmek için öbür sınava çalışın.
Moraliniz bozmayın.
İnşallah hepiniz kalbinizin mesleğine sahip olursunuz.

Hayat bir imtihan ve insan kararları ile yaşıyor.