Hayatımız mı sınav? Sınavlar mı hayatımız?

Öyle bir gençlik düşünün ki, en güzel zamanlarını üniversiteye girmek için harcasın. Öyle bir gençlik düşünün ki, hayatları sınav olmuş. Bu öyle bir sınav ki, nerdeyse ilkokul 4. Sınıftan itibaren başlıyor, sonra liselere giriş sınavları, ardından üniversiteye giriş sınavları, ardından devlet memuru olabilmek için kpss!. 

Hayat bir sınav diye diye neler yaşattılar ülkenin gençlerine.... Her ay her hafta hatta her gün sınava tabi tuttuk bu çocukları, gençleri... 

Bir gün Türkiye geneli bir gün il sınavı bir gün okul bir gün, bir gün.... 

Hayat sınav oldu gerçekten bu gençlere... 

Ömürlerinin en güzel, en kıymetli zamanlarını ileride -yaşlandığımızda- rahat yaşabilmek için harcamalarını istedik... 

Bir daha çocuk ya da genç olamayacaklarını bildikleri halde bile bile razı geldiler bu sınav hengamesine, veyahut razı gelmek zorunda bırakıldılar... 

Oysa 45yaşındayken ip atlayamayacaklar eller onları ayıplar diye ya da çıkıp top oynayamayacaklar arkadaşlarıyla mahallede... Salıncakta sallansalar mutlaka birileri soracak onlara senin yaşın geçmedi mi diye? 

Ne cevap verecekler peki onlara? 

Rahat yaşamak için çocukluklarını, gençliklerini feda ettiklerini şimdi ise telafi etmeye çalıştıklarını mı diyecekler? 

Ne zaman nasıl büyüdüklerinin farkına bile varmadan sınav denizinde yüzmeye çalışırken mi öğrenecekler hayatın gerçeklerini? Hiç sanmıyorum.

Başarının sınavla olduğu ülkemizde acaba ne zaman yeteneklerine göre ders alacaklar ve yetenekleri doğrultusunda başarılı sayılacak bu çocuklar ya da gençler? 

Bu gençleri taktir ve tebrik edenler ne zaman bu gençleri yalancı, anlık, hayatı içine alan değil de, o süreç içindeki başarılarıyla değil de yeteneklerine göre alkışlayacaklar?

Hayat bu gençler için ne zaman sınav olmaktan öteye geçecek? 

Hayat; ne zaman hayat olacak bu gençlere? 

Ne zaman ayaklarını üzerinde durabilmeyi, özgüvenli olmayı, birileri istedi diye değil de kendi istedikleri, sevdikleri işi yapmayı başarabilecekler? 

Bir çok genç emin olun hiç ümitli değil, hayatın hayat olabileceğine. Çünkü sınavların biri bitse diğeri başlıyor bu ülkede... 

Orta okulda sınav, lisede sınav, üniversite bitiminde sınav...

Memur ol, işçi ol, çalışan ol ama her zaman sınav ol... 

Ülkemizde görünen odur ki, hayat bir sınav değil, sınavlar hayatımız olmuş!

Halbuki gerçekler böyle mi? Ne için yaşadığını bilmeyen nesiller yetiştiriyoruz maalesef. Kulluk bilincinden tutun da bir gün ölümün olduğunu unutan bir nesil. Üretmekle uğraşmak yerine, sistemin ona empoze ettiği tüketime adapte olan bir nesil. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışan ancak yarın ölecekmiş gibi ahretine çalışmasını gereken insan, neden sadece dünya ile meşgul olmaya mahkum edilir ki?

Bitmiyor sınavlar, hayat geçiyor gençlik elden gidiyor ama rahat yaşam için girdikleri bu sınavlar bu gençlere ne kadar faydalı oluyor? 

Gerçekten, kendini gerçekleştirmiş, gerçek idealleri olan ve en önemlisi mutlu bireyler yetişiyor mu? Yetiştirebiliyor muyuz?

Acaba bu gençler hayatlarını ne zaman sınav olmaktan kurtarabilecekler ve seçmiş oldukları mesleği severek ve isteyerek yapabilecekler? 

Umarım ülke olarak ve ülkedeki eğitimciler olarak, bu konuda çok geç kalmayız....