Duygularımızı yazıya dökmekte ne kadar başarılı oluyoruz bilmiyorum.

Son günlerde hatta aylarda yaşadığımız duygular ne derece tarif edilebilir hem düşünüyorum.

Yıllardır Konyaspor'u takip ediyoruz. İçeride, dışarı, aşağıda, yukarıda!

Ama ben böyle bir şey görmedim. Sadece hayal ettim.

Hayal ettiklerimiz sadece takımın başarısı değil Konyaspor tribünlerinin ülkede gerekli değeri görmesiydi bir de.

Gerçi halen bizi eleştirenler var ama onlarda soda içsin artık yapacak bir şey yok.

Konyaspor tribünleri yıllarca eski stadyumun cefası çekti. Şimdi ise sefa sürüp, hakkını veriyor.

Büyüklük takımın başarısı, şampiyonluklar, kupalar, Avrupa maçları olmadan da oluyormuş demek ki.

Ligin şampiyonluğa oynayan takımı 7 bin kişiye maç yaparken, üçüncülük için mücadele eden Konyaspor 25 bin kişiye oynuyor.

Bir de bu takımların milyonlarca taraftarı var. Ama biz göremiyoruz bir türlü.

Bu büyük(!) takım tutanlar her seferinde bize 'biz takımımızı bırakmayız' dememiş miydi?

Neredeler şimdi?

Neyse biz işimize bakalım, işimiz Türkiye'ye örnek olmak sanırım.

Bize bu zevki tattıran ve ülkeye tribün dersi veren herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.

***

Konyaspor da ise her şey yolunda Allah'a şükür.

Bu hafta çok zor gözüyle baktığımız ve tahmin ettiğimiz gibi zor geçen Trabzonspor maçından üç puan almak çok önemliydi.

Rakiplerin puan kaybettiği haftada üç puan fark ile üçüncülüğü tescilledik.

Gaziantepspor belki de Mersin İdmanyurdu maçından daha zor geçecek.

Düşmemeye oynayan bir takımın can havli ile oynamasından, kadro kalitesi daha güçlü bir takım ile deplasmanda oynayacağız.

Arena'da oynanacak Başakşehir finali öncesinde kaybetmemek gerekiyor.

Yakalanan hava ile bu maçtan puan alarak, Arena'da dolu tribünler önüne çıkmak çok önemli olacak.

Kısacası Avrupa yolu Başakşehir maçı ile yine Arena'dan geçecek.

Gaziantep'e taraftar akını ile deplasmandaki maçı kendi lehimize çevirebiliriz.