Asıl adı, Ebü'l-A'ver(Ebu Sevr)Said b.Zeyd b. Amr b. Nüfeyl el- Kureşi'dir. Peygamberimizin hayatta iken cennetle müjdelediği on kişiden yani aşer-i mübeşşeredendir. Miladi 600 yılı civarında Mekke'de doğdu. Adî b. Ka'b oğullarından olup soyu dedelerinden Ka'b b. Lüey 'de Hz. Peygamber'in soyu ile birleşir. Babası İslam öncesi dönemde Hanif dinine mensup olmakla bilinen Zeyd b. Amr b. Nüfeyl, annesi Huzaa kabilesinden Fatıma binti Ba'ce'dir. Babasının putlara tapmadığı müşriklerin kestiği hayvanların etinden yemediği, cahiliye döneminin adetlerine değer vermediği ve kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesine şiddetle karşı çıkmasına bakılacak olursa Said aile ortamından dolayı bu inançları benimseyen bir kişi olarak yetiştiği söylenebilir. Babasının onu Allah'ın birliğine iman etmesi konusunda telkinde bulunduğu zikredilmektedir.

      Said b. Zeyd, Hz. Ömer'in kız kardeşi Fatıma ile Hz. Ömer'de Said b. Zeyd 'in kız kardeşi Atike ile evliydi. Hz. Ömer, Peygamberimizi öldürmeye karar verdiği zaman eniştesi Said'in evine gelmiş ve onlarında Müslüman olduğunu duyunca kız kardeşini ve eniştesini tartaklamış fakat eniştesinin sabırlı davranması sonucunda kalbi yumuşamış sorduğu sorulara akılcı cevaplar almasından sonrada peygamberimizin huzurunda Müslüman olmuştu. Said b. Zeyd ve hanımı Fatıma'da diğer Müslümanlar gibi, müşriklerden çok eziyet çekmişler ve Medine'ye hicret etmek zorunda kalmışlardır.

    Medine'ye hicret etiklerinde Peygamberimiz onu Rafi b. Malik ile ya da Übey b. Ka'b ile kardeş ilan etti. Said b. Zeyd Peygamberimizin yakın çevresinde bulunmuş ve Peygamberimizin çevresindeki müşriklerin faaliyetleri hakkında bilgi toplama görevi almıştır. Bedir gazvesine sebep olan Mekkelilerin Suriye kervanı hakkında bilgi toplamakla görevlendirildiği için savaşa fiilen katılamamış fakat peygamberimiz ona da savaş ganimetinden pay çıkarmış, gördüğü hizmete karşılık cihad sevabını alacağı müjdelenmiştir. Uhud, Hendek, Hudeybiye antlaşması, Mekke'nin fethi, Huneyn ve Tebük seferi ile Veda haccında bulunan Said peygamberimizin vefatından sonra da önemli görevler üstlenmiştir. Hz. Ebu Bekir halife seçildiği zaman ortaya çıkan ihtilafları gidermek için büyük gayret göstermiştir. Ecnadeyn savaşında süvari birliklerine ve Fihl muharebesinde piyade birliklerini kumanda etmiş ve iki savaşında kazanılmasında büyük katkı sağlamıştır. Yine kumandan olarak katıldığı Yermük savaşında ve Dımeşk'in fethinde önemli roller üstlenmiştir. Ebu Ubeyde b. Cerrah'ın kendisine Dımeşk valiliğini teklif etmiş fakat o cihadı tercih etmiştir. Hz. Ömer altı kişilik hilafet şurasına onu katmamıştır bunun sebebinin de akrabalık bağı olması olarak görülebilir.

     Hz. Osman'ın halifeliği zamanında Irak'ta bulunan toprakları dolayısı ile zaman zaman Kûfe 'ye gittiği ve orada oturduğu bilinen Said b. Zeyd fitne olaylarının artmasından dolayı Medine'ye çekilmiş ve iç çekişmelerden uzak bir hayat yaşamıştır. Hz. Osman ve Hz. Ali hakkında yapılan kötü propagandaları önlemeye çalışmış, gördüğü haksızlıklara karşı daima müdahale etmiştir. Hayatının son zamanlarını Medine yakınlarındaki Akik vadisindeki evinde ziraatla uğraşarak geçiren Said b. Zeyd 671 yılında vefat etti. Teçhiz ve tekfin işleriyle komşusu Sa'd b. Ebu Vakkas ilgilenmiş, cenaze namazını ise Abdullah b. Ömer kıldırmıştır.

       Said b. Zeyd peygamberimizden kırk sekiz hadis nakletmiş olup rivayetleri kütüb-i sitte 'de yer almıştır.             

          KAYNAK: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ