Sezon hazırlıklarının pandemiden dolayı çok kısa olması,geçen senenin vermiş olduğu ruhsal yorgunluk ile birleşince sezon başının biraz bizde sıkıntı yaratacağı öngörüsündeydim. İlk haftanın bay geçilmesi bu anlamda bizim için ilaç gibi oldu aslında. Hem transferlerin yetişmesi hem de sezona sağlam giriş yapmak açısından önemliydi Gençlerbirliği maçı. Bu maçın ilk yarısındaki oyun bize umut verirken ikinci yarıdaki oyun ise soru işaretlerine yol açıyordu. Bu hal ve şartlar altında Beşiktaş maçına çıkacaktık. Beşiktaş fiziksel olarak Avrupa yorgunu fakat daha da önemlisi zihinsel olarak harap haldeydi. Tüm bunları düşününce bu maç için umutluydum aslına bakarsanız. En azından kafamdaki senaryoda maçı oynadığımda 60.dakikadan sonra oyunun bize dönebileceğini düşünüyordum. Maçın skor anlamında ne kadar içinde olursak o kadar şansımızın artacağı görüşündeydim. Nitekim istediğimiz ölçüde bir maç oldu. Bloklar arası kaymalar ve pres yönlendirmeleri gayet iyi olunca istediğimiz pozisyonları bulduk ve sonuna kadar hak ettiğimiz bir galibiyet aldık.

MAÇ ANALİZİ

Geçen haftaki Geçnlerbirliği maçındaki kadrodan 2 değişik isimle başladık maça. Sezonu kapatan Anicic’in yerine Abdülkerim,Miya’nın yerine ise Milosevic başladı. Geçen haftanın aksine Ömer Ali solda değil forvet arkasında,dönem dönem ise ikinci forvet gibi oynadı. Milosevic ise solda başladı. Dönem dönem defans blokumuz öne çıktı 30-40 metrelerde kaldık. Ayrıca öndeki ikili(Cikalleshi ve Ömer Ali)’nin pres özelliği sayesinde Beşiktaş’a rahat pas imkanı vermedik. O kadar güzel pres yaptık ki Beşiktaşlı oyuncuların oyun ritmi bozuldu. Maç içinde dönem dönem 2 bölgeye kadar izin verip aktif dinlenme yapıyorduk,dönem döenm ise 3.bölgeden başlayan pres(gegen pres diye nitelendirilen) ile rakibi geriyi dönmeye ve pas hatası yapmaya zorluyorduk. Nitekim golü de kısmen böyle bir presle gelen ‘’kontra korner’’ ile attık. Literatüre yeni bir terim soktuk sanırım. Özellikle orta saha oyuncularına yapılan baskılar sonucunda pas kanallarının kapatılması ve stoperlerin topla haşır neşir olan oyuncular olmamasından dolayı Beşiktaş oyunu bir türlü açamadı. İkinci devre ise ilk yarıdan farklı değildi. Beşiktaş öne oynamak istiyor ama sadece Konyaspor’un istediği kadar oynayabiliyordu. Maçı izlemeyip istatistiklere bakan birisi yüzde 68 topa sahip olup yaklaşık 600 pas yapan Beşiktaşı’ın maçın hakimi olduğunu düşünebilir. Ama tamamen farklı bir maç oldu. Beşiktaş,Konyaspor’un izin verdiği bölgelerde pas yaptı,kendini kandırdı. Konya ise aldığı topları çok gevelemeden o iki direğin arasından soktu. Önce Artem’in sağ bek stoper arasına yaptığı koşu ile 2-0’ getirdik. Sonra ise Beşiktaş’a maç boyunca yaptığımız akıl dolu presle ‘’baskı yönlendirme’ yaparak ayağı iyi olmayan Vida’nın karar almasını sağladık, hata yapmasına neden olduk ve 3. gol geldi. Sonrası kopan maç ve penaltı ile gelen 4.gol. Son dakikada yediğimiz gol beni bir nebze üzdü ama o kadar da olur diyoruz artık.

OYUNCU PERFORMANSLARI

Kaleden başlayacak olursak uzun süredir ilk defa rahat rahat maç izleyebiliyoruz. Sehiç dosta güven düşmana korku veriyor. Sağ bek Skubic geçen hafta olduğu gibi gayet istekli ve iyiydi. Sol bek Guilherme takım boyunun kısa olmasından dolayı çok sırıtmadı. Guilherme’nin en büyük eksikliği,hamleli bir bek olmasından dolayı çok çabuk çalım yemesi. Bu maç çok kötü değildi,sırıtmadı. Uğur gayet olgun bir oyun oynadı. Abdülkerim ise beklentilerin çok üstünde bir oyunla gayet güvenli ve neredeyse hatasız bir maç çıkardı. Eğer takım boyu 30-40 metrede oynanırsa Abdülkerim belli ki iyi bir oyun ortaya koyacak. Ama takım boyunu uzadığı ve forvet oyuncularıyla birebirde kalınan pozisyonlarda kalırsa Abdülkerim illa ki hata yapacaktır. Bu oyuncu yapısıyla bu oyundan vazgeçmemeliyiz. Orta sahada Amir yine iyi bir oyun sergiledi. Her hafta daha da üstüne koyuyor. Tecrübelendikçe değerini ve performansını artıracaktır. Jevtovic çok pas hatası yaptı. Normalde topu onun yönlendirmemesi gerekiyordu ama baskı sonucu topun onda kalması sonucu,özellikle ilk yarı, ciddi pas hataları yaptı. Ama mücadelesi iyiydi. Ömer Ali yaptığı preslerde ve defans arkasına yaptığı koşularla defansı yıprattı. Çok beğendim. Milo’yu ne kadar övsek az. Konyaspor’un ve Türkiye’nin en underrated(değeri az bilinen) oyuncusu adeta. Çok şanslıyız böyle bir oyuncuya sahip olduğumuz için. Shengelia ise her hata üstüne koyan oyunculardan. İddia ediyorum fizik kapasitesi 90 dakikayı çıkarsın,katkısı çok daha fazla olur ve ciddi miktarlarda bir gelir elde ederiz. Cikalleshi ise teknik olarak ortalama altı bir oyuncu. Ama mücadelesi ile bu maçtan geçer not aldı nazarımca. Kravets ise golcü ne demekmiş öğretti bize adeta. Geldiğinde kafamda soru işaretleri vardı açıkçası. Ama ilk maç itibariyle tüm o işaretleri sildi ve kendi adını büyük harflerle yazdı adeta. Umarım performasnı bu maçlık değildir. Sonradan giren Miya bence kötüydü. Hala fiziksel olarak yeterli değildi. Diğer değişikler 87’de geldiği için yorum yapmıyorum.

İSMAİL KARTAL VE EKİBİ SINIFI GEÇTİ

Geçen hafta yaptığımız eleştirilerde İsmail Hoca’nın hatalı değişikler ve hatalı bir dizilimle maça çıktığı söylemiştik. Bu hafta ise o hatalarından ders almış olsa gerek Ömer Ali’yi solda değil forvet arkası/ikinci forvet gibi değerlendirdi .Geçen hafta,aldığımız bilgilere göre kondisyon eksikliği yüzünden oynamayan Milosevic ise sol kanatta başladı. Bu takımda eğer bir kişi sol kanat oynayacaksa o isim Milo dışında bir isim olamaz. Nitekim harika bir maç çıkardı. Attığı defans arkası paslar ve topu ayağında güvenle tutuşu Konyaspor’un bu oyununda kilit bir rol oynadı. Ayrıca Anicic’in sakatlığı sonrası sol stoperde sol ayaklı bir oyuncu olan Abdülkerim ile başlaması doğru bir karar olarak görüldü. Buna ek olarak Beşiktaş’ı çok iyi analiz etmişler. Baskı yönlendirme ile stoperlerin oyun kurması sağlanarak galibiyetin mimarlarından oldular. Hocayı ve ekibi kutlamak gerek.

BU GALİBİYET ALDATICI MI?

Gelelim esas sorumuza. Evet güzel ve hak edilmiş bir galibiyet aldık. Bu maçı sonunda kadar hak ettik. Ama Beşiktaş’ın fiziksel ve ruhsal olarak bir kötü bir döneminde yakaladık. Bunun da maça ciddi anlamda etki ettiğini düşünüyorum. Haftaya oynayacağımız Denizli maçı bu sorunun yanıtını az çok verecek. O maçta bu maç kadar olmasa da göstereceğimiz performans bu haftanın değerlendirmesini yapmak için bize doneler verecektir.

Selamlar, saygılar…