Tanınmış bir psikolog ve filozof olan William James “Mutlu olduğumuz için gülmüyoruz, güldüğümüz için mutlu oluyoruz” demiş. Bu söyleminin altında yatan temel ise gülümsemenin zihnimizde yarattığı pozitif etki. Bu etki pek çok farklı çalışmada da kanıtlanmış durumda. Duygular konusunda James – Lange teorisi olarak adlandırılan bu teoride hayatımızda yaşadıklarımızın otonom sinir sistemi üzerinde doğrudan bir fizyolojik etki yarattığı ve bunlarında kas kasılmalarımızdan kalp hızımıza ve terlememizden ağzımızın kurumasına kadar etkilediği vurgulanıyor. İşte aslında bedenimizdeki değişimler nedeniyle duygular oluşuyor; duygular oluştuğu için bedenimizde değişim olmuyor. Bu nedenle de yüz hareketlerimizin de duygu durumumuzu etkilediği sonucuna varabiliyoruz. Konuyla ilgili yapılan bir çalışmada pozitif yüz hareketleri yapan kişilerin kendilerini daha iyi hissettikleri ve negatif yüz hareketleri yaptıklarında kendilerini daha kötü hissetmeye başladıkları saptanmış. O zaman şunu çok net söyleyebiliyoruz. “Gülmek iyi gelir.”

Şimdi de hayatımıza bir bakalım. Örneğin okul öncesi çocuklar günde 400 kez gülerken erişkinler zar zor 17 kez gülüyormuş. Erişkinler içerisinde de en çok gülenler 18-34 yaş arasındakiler. Gerçek şu ki yaşlandıkça daha az gülüyoruz. Sandığımızın aksine en çok şakalara gülmüyoruz. En çok sevdiğimiz insanlarla bir aradayken gülüyoruz. En güzel olan da gülmenin bulaşıcı olması. Bir de nefis haberim var. Günde 10 dakika gülmek yarım saatlik aktivite ile eşdeğer kalori yakıyor.

Gülmenin yararları saymakla bitmiyor. İşte size bazıları...

  • Bağışıklık sistemimizi güçlendirir.
  • Kötü düşünceleri uzaklaştırır.
  • Hayata bakış açınızı değiştirir.
  • Hem ruhen hem de bedenen rahatlama sağlar.
  • İnsanlarla iletişimi kolaylaştırır.
  • Daha uzun yaşarsınız.
  • Çikolata yemiş kadar olursunuz.
  • Hem de ücretsizdir.

Durup dururken gülebilir miyiz derseniz; evet gülebilirsiniz. Girişte de yazdığım gibi gülmek için eğlenceli bir şeylerin olmasını beklemeyin siz yüzünüzü gülmeye alıştırın. Siz gülümsedikçe etrafınızda daha olumlu etkiler yaratmaya başlayacaksınız. Güldükçe daha çok iltifat alacaksınız; güldükçe insanlar size daha çok yaklaşacak. Bu bir domino etkisi gibi yayılarak güldükçe güldürecek ve siz daha çok güleceksiniz. Şu hayatta gülecek bir şey kalmadı demeyin. Uyanın ve aynadaki kendinize gülümseyin. Sabah ne komik oluyorum diye gülümseyin. Gülen sizi daha çok beğenin ve gülümsemeye devam edin. Taze demlenen çayın kokusuna gülümseyin, sokaktaki kediye gülümseyin, kapı komşunuza ve iş arkadaşınıza gülümseyin. Gribinizi değil gülümsemenizi bulaştırın etrafınıza... Öyleyse “HADİ GÜLÜMSE”.

Kaynaklar:

  • Frank MG and Ekman P. Physiologic effects of the smile. Directions in Psychiatry. 1996; 25(16): 1-8
  • http://ririanproject.com/2007/10/26/10-benefits-of-laughter-and-how-to-use-it
  • UK Cooperative Extension Service. Connection between laughter, humor and good health. May 2008
  • Tsujita H. Smiling makes us happier. Paper Session: Being Human. UbiComp’11.