BÖLGE

SP'li Ayata: İhtilal asla meşru bir hak olamaz

Abone Ol

"Siyasi tarihimizin kara günlerinden olan 12 Eylül’ün otuz sekizinci yılındayız" diyen Ayata, "12 Eylül darbesi, CIA Türkiye şefi Paul Henze’nin bizim çocuklar başardı sözünden de anlaşılacağı üzerine arkasında Amerika ve Siyonist ittifakın bulunduğu bir darbedir. Milli Bağımsızlık ve bütünlüğünü muhafaza için Kurtuluş Savaşı'ndan sonra ülkemiz de verilen en büyük mücadele, bağımsız ekonomi, ağır sanayi hamleleri olmuştur. Birinci ve İkinci Milliyetçi Cephe hükümetlerinde ve Cumhuriyet Halk Partisi – Milli Selamet Partisi koalisyon hükümetinde bu yatırımlara azami önem gösterilmiş, ülkemizde Doğu’dan Batıya, Kuzeyden Güneye fabrikalar açılmış, iş istihdamı sağlanmıştır. Karlofça Barış Antlaşması ile kaybettiğimiz topraklardan sonra ilk defa 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ile İngiltere’ye rağmen toprak kazandık. Bizi IMF’ye ve dış borca esir eden bu olumsuzlukların arkasından ülkenin kalkınması iç ve dış mihrakların azı dişlerine dokundu. Üzerinden otuz sekiz yıl geçmiş olmasına rağmen yüreğimizde hala acısını hissettiğimiz, en kanlı darbe olan 12 Eylül, Sağ-Sol ayırmaksızın bu milletin düşünen genç dimağlarına karşı yapılmış bir darbedir. Bu darbe neticesinde ağır sanayi, milli kalkınma, bağımsız ekonomi yolunda hızla ilerleyen Türkiye’mize kirli eller aziz ve şerefli ordumuzun adını kullanarak, yetkilerini kullanarak müdahale etmişlerdir. Bu müdahalenin neticesinde; Gelişmekte ve ilerlemekte devam eden ülkemiz geri bırakılmış, ülke yönetiminde söz sahibi olabilecek gençlerimiz tasfiye edilmiş, Türk siyasi tarihi kirli lekeler almıştır. Hiçbir ülkede olmayan mağduriyetler meydana gelmiş, ülkemiz uzun yıllar 12 Eylül darbesinin Anayasası ile yönetilmek zorunda kalmış, meşru haklara gölge düşürülmüştür. Şartlar ne olursa olsun milletler için ihtilal asla meşru bir hak olamaz" ifadelerini kullandı. 

Ayata, "Netice de; Millet olarak, Sadet Partisi olarak, hiçbir darbeyi tasvip etmiyoruz. 12 Eylül’ün ülkemize kazandırdığı hiçbir artısı olmamıştır. Her darbe kendisinden sonra gelecek yeni bir darbeye zemin hazırlar. 28 Şubat'ın ve 15 Temmuz'un zemini de hiç şüphesiz 12 Eylül’de yatmaktadır. 28 Şubat ve 15 Temmuz darbesine girişenlerin acilen kalıcı ve kesin cezalara çarptırılmaları gerektiği düşüncesindeyiz. 12 Eylülde ve diğer bütün kanlı darbelerde hayatlarını kaybeden aziz vatandaşlarımızın her bir ferdine Allah’tan rahmet diliyor, yakınlarına rabbimizden sabrı cemil niyaz ediyoruz" dedi. 

HABER MERKEZİ