Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Kampüsü, Türkiye'nin ilk yeşil kampüsü olma özelliğini taşıyacak. Buradaki eğitim binaları dahi öğrencilere ders verecek. Doğada daha az ayak izi bırakarak nasıl yaşanılabileceği öğretilecek

Konya'nın en merkezi yerinde, hızlı tren istasyonuna yaklaşık 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde bulunan KGTÜ kampüsü, yeşil kampüs prensiplerine göre 160 bin metrekare alan üzerine tasarlanmış. Toplam 150 bin metrekare kapalı alana sahip olacak kampüste, üç farklı fakülte binasına ilaveten kültür ve kongre merkezi, kütüphane ve spor salonu bulunacak. Bu yapılara ilaveten kampüste ayrıca yurtlar, yemekhane ve bir sağlık merkezi de yer alacak. Merkez kısmı trafiğe kapalı ve dışarıya doğru genişleyen büyük bir daire biçiminde tasarlanan kampüs alanında, eğitim-öğretim ve sosyal faaliyetlerle ilgili yapılara ilaveten bağımsız bir teknopark bölgesi bulunuyor. Bünyesinde en son teknolojiyi barındıracak biçimde tasarlanan bir Ar-Ge binasının yer alacağı KGTÜ teknopark bölgesinde ayrıca bir kuluçka merkezi, test ve analiz laboratuvarı, merkezi laboratuvar ve pilot üretim tesisi yer alacak.

Hocam, neden Gıda Tarım Üniversitesi? Yani üniversiteyi kazanmış olan bir öğrenci neden burayı tercih etsin?

Bizim üniversitemizde 3 fakültemiz olacak. Tarım ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi olacak. Biz gıda ve tarım üzerine oluşturulmuş bir ihtisas üniversitesiyiz. Hedefimiz 5-6 bin öğrenci sayısına ulaşmak. Araştırma üniversitesiyiz diyorsanız, öğrencilerinizin en az yüzde 20'sinin yüksek lisans ve doktora öğrencisi olması lazım. Biz bunu da hedefliyoruz. Yani bizim bir lisans öğrenci portföyümüz ve bir de yüksek lisans portföyümüz olacak. Eğitim modelimiz de yurtdışında t şekli dedikleri bir model olacak. Yani öğrencilere başta ortak temel dersleri aldıracak, sonrasında yukarıya doğru uzmanlaştırdığımız bir eğitim modeli olacak. Yani biz fakülte bazlı öğrenci kabul edeceğiz. Öğrenciler daha sonra fakülte içerisinde kendi bölümlerini seçecek. Hayvancılık mı, bitki bilimi mi kendisi karar verecek ona. Çünkü, üniversitelerimizde öğrencilerimizin yüzde 50'den fazlası okuduğu bölümden memnun kalmıyor. Onun için biz şunu istiyoruz, öğrenci fakültesini çeksin. Örneğin Tarım ve Doğa Bilimleri Fakültesi'ni seçti. Yukarıda bitki bilimleri, hayvan bilimleri, moleküler bilimler, genetik ve ıslah bilimleri var. 2 sene okusun, hocalarına sorsun, kendisinden önce okuyanlarla görüşsün, kulisini yapsın. Kendisine en uygun olanı bulsun istiyoruz.

İkincisi biz öğrencilerimizin mezun oldukları zaman piyasayı bilen kişiler olmasını istiyoruz. Öğrenim süresinde zorunlu olarak 3 ay boyunca gidip alanıyla ilgili bir yerde çalışacak. Bu staj değil, okula gider gibi iş yerine gidecek.

Konya Şeker'de de çalışabilir, başka anlaşmalı iş yerlerimizde de çalışabilir. Tabi bir avantajımız var, Anadolu Birlik Halding'in 38 farklı iştiraki var. Öğrencilerimiz burada çalışacak ama arzu ederlerse başka iş yerlerinde de çalışabilecek. Hayvan çiftçliğine gidecek ya da genetik tanı merkezine gidecek. Gerekirse fırça yiyecek. Fotokopi çekecek ama çok güzel deneyler de yapacak. İş dünyasını görmüş olacak.

Aslında eğitim çalışmaları şimdiden başlamış. Yaz okulu çalışması ile bunu görebiliyoruz. Yaz okulu ile amaçlanan nedir, ne gibi eğitim verilecek, kimler başvurabilecek?

Yaz Okulu'ndaki bizim amacımız, lisedeki arkadaşları geleceğin teknolojileri ile tanıştırmak. Çünkü kulaktan doğma, bir arkadaşının söylemesi ile teknolojileri öğrenip, hayatlarını ona göre yönlendiriyorlar.  Bizim burada yapmak istediğimiz şu, bu sene genetik mühendisliği ile başladık. İlginç konularla devam edecek, mesela nanoteknoloji gelecek. İlginç konularda eğitim programı vereceğiz. Amacımız lisedeki öğrencileri alıp, burada gerçekten ne yapıldığını yaşatarak öğretmek. Özeline inecek olursak, arkadaşlarımız bize müracaat ediyor. Web sitemizde formlar var, bir ücret talep etmiyoruz. Yoğun müracaat alıyoruz şu an. Üniversite öğrencilerinden de müracaat edenler var ama şimdilik almıyoruz. Lise öğrencileri için bu programı yapıyoruz. Tüm talebi karşılayamayabiliriz. Bizzat buraya gelecekler haftada 2 kere 2'şer günlük programlar yapılıyor. Sabah buraya gelecekler. Velilerimize de programın ne olduğunu anlatacağız, onları göndereceğiz. Öğrencilerimize konu anlatımı yapacağız. Sonrasında oturup deney yapacak öğrencilerimiz. GDO'lu bitkileri öğrencilerimiz bizzat deneyini yaparak tespit edecek. DNA çipi yapacak öğrencilerimiz. Biz arkadaşlarımıza şunu göstermeye çalışıyoruz, doğru yaparsanız ileri teknoloji sanıldığı kadar zor değildir. DNA çipi birçok üniversitede okutulmaz bile. Biz bunu lise düzeyindeki arkadaşlarımıza aktaracağız.

Peki öğrenciler yaz okulu programlarında aldıkları eğitimle ne tür kazanımlar elde etmiş olacak?

Bu alanda neler yapılabileceğini görecek her şeyden önce. Bu teknolojinin ne kadar önemli olduğunu, araştırmayla neler yapılabileceğini görecek. Bu şekilde kariyerine yön verecektir. Genetik mühendisliğinin bütünü nedir, uygulama alanları, gıda yapımı, ilaç yapımı, hayvancılık konularında kullanılan genetiği yakından tanıyacak. Aslında bu teknolojilerin günlük hayatta kullanılıyor olduğunun farkına varacak. Yani arkadaşlarımıza ileri bir eğitim sunacağız. Sığdırabildiğimiz kadar öğrenci alacağız. Bu bununla sınırlı kalmayacak, seneye de devam edecek.

Hocam, gıda ve tarım üzerine kurgulanmış bir ihtisas üniversitesinde Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi'nin de bulunması, işin sosyal yönünü mü ortaya koyuyor?

Bu fakültede uluslararası ticaret ve finans, ekonomi, sosyoloji ve psikoloji bölümlerimiz olacak. Şu an için 4 bölüm programlıyoruz. Hepsini ilk sene açmayacağız. İlk sene toplamda 10'a yakın bölümde eğitim çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Üniversitemizdeki çalışmalar son hız devam ediyor. Güzel ar-ge laboratuvarları kuruyoruz. Dünya ölçeğinde ses getirecek projelerimiz var. burada iyi bir eğitim altyapısı kuruyoruz. Dünyanın en iyi eğitimine eş değer eğitim vereceğiz. Arkadaşlarımıza çok kapsamlı bir burs paketi hazırladık. İlk sene alacağımız öğrencilerin tamamını burslu alacağız. Bunun dışında farklı teşvikler vereceğiz. Buraya gerçekten tarım ve ziraatı seven insanlar gelsin istiyoruz. Çeşitli ar-ge laboratuvarları olan, yüksek lisans eğitimine önem veren bir üniversite olacağız. İlk ihtisas teknokentini de oluşturmak hedeflerimiz arasında. İleri teknolojileri bilen arkadaşlar yetiştirmek istiyoruz. Meraklı olan arkadaşlarımızın tereddüt etmeden bize katılmasını istiyoruz. Konya'ya da güzel bir proje kazandırılmış oluyor.

Hocam, yeşil kampüs vurgusunu sıklıkla yapıyorsunuz. Son olarak yeşil kampüsün ne manaya geldiğini öğrenebilir miyiz?

Yeşil Kampüs sürdürülebilirliği odak noktasına koyan eğitim, uygulama ve iletişim ortamını tanımlar. Sürdürülebilirlik kavramı doğal kaynakların gelecek nesillerin gereksinimlerine cevap verme yeteneğini tehlikeye atmadan kullanılmasını tanımlamaktadır. Başka bir deyişle, gelecek nesiller için yaşanabilir bir ortam bırakmak olarak tanımlanabilir. Sürdürülebilirlikle ilgili birçok çevresel konu akademik ve sosyal gündemin merkezindedir. Sürdürülebilirlik bir yaşam felsefesidir ve tüm insanların çevresel, sosyal ve ekonomik kaynaklara erişimini sağlamaya çalışırken aynı zamanda gelecek nesillerin hakkını da savunan bir yaşam biçimidir.

Yeşil Kampüs'ler dünya genelinde çevresel sürdürülebilirlik uygulamalarını yapan eğitim ortamlarıdır. Hedefi, sürdürülebilirlik prensiplerini tüm eğitim kademelerinde uygulayarak ekolojik ayak izini azaltmaya yardımcı olmaktır.

Eğitim ortamı olarak Yeşil Kampüs sürdürülebilirlik kavramını ve çevresel konuları eğitim müfredatı içine dahil eder. Öğrencileri çevresel konularla ilgili edindikleri bilgileri uygulamaya teşvik eder. Uygulama ortamı olarak Yeşil Kampüs, kampüsün ve kampüs içindeki binaların çevresel ayak izini azaltmaya yönelik uygulamalar yapar. Bu uygulamalardan bazıları tüketimin azaltılması, enerji tasarrufu, su tasarrufu, atıkların azaltılması ve geri dönüşümü, malzemelerin yeniden kullanımı, sağlıklı bir yaşama ve öğrenme ortamı oluşturmak üzere iç ortam kalitesinin sağlanması, yağmur suyu yönetimi, yeşil çatı uygulaması, bisikletle ulaşımın teşvik edilmesi, yenilenebilir enerji kullanımıdır.

Yeşil Kampüsler doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasına katkı sağlarken aynı zamanda sağlıklı ve kaliteli iç ortamlar yaratarak öğrencilerin akademik başarısını ve refahını da artırmaya katkı sağlar. Okul, öğrenciler için çekim merkezi haline gelir.

TÜRKİYE'NİN İLK YEŞİL KAMPÜSÜ

Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Kampüsü de bu kriterlerden yola çıkarak Türkiye'ye yeşil kampüs uygulamasını getirmiştir. Türkiye'nin ilk "yeşil kampüs"ü olan Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Kampüsü çevreye duyarlı, daha az enerji ve su tüketen, daha az atık üreten ve doğal kaynakları bilinçli tüketen uygulamalarıyla çevresel konulara olan duyarlılığını sergilemekte ve bu konuda ülke çapında öncülük etmektedir. Bu duyarlılığını sertifikalandırarak belgelemek isteyen KGTÜ, dünya genelinde en çok kabul gören yeşil bina programını geliştirmiş olan Amerika Yeşil Bina Konseyi'nin (USGBC®) LEED® yeşil bina programına sertifikalanmak üzere kaydolmuştur. LEED® (Leadership in Enerji and Environmental Design- Enerji ve Çevresel Tasarımda Liderlik) yeşil bina programında kampüsün ve kampüs içindeki binaların çevresel etkileri beş ana başlık altında puanlandırılmakta ve alınan puana göre dünya genelindeki benzer binalara göre derecelendirilmektedir. LEED®'in ana başlıkları şunlardır:

Sürdürülebilir Arazi:Arazinin çevresel etki değerlendirilmesinin yapılması; önceden kullanılmış alanların tercih edilmesi; tarım arazilerinde, su kaynakları ve sulak alanların yakınında, soyu tükenme tehlikesi altında olan canlıların doğal yaşam alanlarında ve sel basma riski altında olan yerlerde arazi seçilmemesi; toplu ulaşıma ve temel hizmetlere yakınlık; yeşil alanların korunması ve artırılması; ısı adası etkisinin azaltılması; yağmur suyu yönetimi ve kontrolü; ışık kirliliğinin önlenmesi.

Su Verimliliği:Bina içinde su tasarruflu armatürler seçilerek ve kampüs genelinde su verimli peyzaj uygulaması yapılarak suyun etkin ve tasarruflu kullanılması.

Enerji ve Atmosfer: Kampüs içindeki binaların iyi yalıtım değerlerine sahip olması ve bina içinde enerji tüketen ekipmanların ve aydınlatma armatürlerinin yüksek verimlilik değerlerine sahip olması ile enerji ihtiyacının en aza indirilmesi; yenilenebilir enerji sistemlerinin kullanılması; soğutma sistemlerinde ozon tabakasına zarar vermeyen ve küresel ısınmayı artırıcı etkisi olmayan veya düşük olan soğutucu gazlar kullanılması; bina enerji sistemlerinin devreye alma işleminin yapılması.

Malzeme ve Kaynaklar:Malzemelerin yeniden kullanımı; atık miktarının azaltılması ve atıkların geri dönüştürülmesi; inşaat sırasında atık yönetimi yapılması; geri dönüştürülmüş içeriğe sahip malzemelerin kullanılması; bölgeye yakın yerlerde üretilen ürünlerin kullanılması; çabuk yenilenebilen malzemelerin ve sertifikalı ahşapların kullanılması.

İç Çevre Kalitesi:İç mekan hava kalitesinin ve akustik performansının artırılması; sigara dumanı kontrolü; iç mekanda insan sağlığına zarar vermeyen yapı kimyasalları kullanılması; kullanıcılara aydınlatma ve termal konfor kontrolü sunulması; kaliteli manzaraya ve günışığına erişimin sağlanması.

Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi kampüsünün tasarımında yukarıda bahsedilen LEED® yeşil bina kriterleri göz önünde bulundurulmuştur. Yeşil Kampüs uygulamasında Türkiye'de öncülük eden Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi çevresel ayak izini en aza indirmekle kalmayıp öğrencilerine ve personeline verimli çalışabilecekleri sağlıklı ve kaliteli bir kampüs ortamı sunmaktadır.

Editör: TE Bilişim