Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreter Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, TBMM genel Kurulu’nda taşeron işçilere yönelik düzenlemedeki eksiklikleri gündeme getirdi. MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, "KİT'lerde çalışan taşeron işçilerin kadro dışı bırakılması kabul edilemez" dedi. 

24 Aralık 2017 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de taşeron işçi, geçici işçi ve 4/C'li çalışanlara yönelik düzenlemelerin yer aldığını hatırlatan Kalaycı, "Bu düzenleme olumlu olmakla birlikte kamudaki taşeron işçilerin tamamını kapsamamaktadır. Kapsama alınmayan kuruluşların başında KİT'ler gelmektedir. Yaklaşık 1 milyon taşeron işçi kadroya geçerken KİT'lerdeki 50 bin kişi kadro dışı kalmıştır. KİT'leri kapsam dışında bırakmak hakka ve hakkaniyete aykırı olmuştur.  Bakınız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı 24 Aralık 2017 günü Anadolu Ajansı Editör Masası'nda yaptığı açıklamalarda kapsama giren kurumları belirtirken Atatürk Orman Çiftliği ve TİGEM'in ismini vererek, ek bir listede olduğunu söylemiş ve "Kardeşlerimizin içi rahat olsun." demiştir. Bunun üzerine başta TİGEM'de çalışan taşeron işçiler âdeta bayram sevinci yaşamış ancak ayrıntılar belli olunca hayal kırıklığına uğramışlardır. Arkadaşlarımız bizlere ulaşmaktadır. Biraz önce Van Gölü Feribot İşletmesinde çalışan taşeron işçiler aramışlardır. KİT'lerde çalışan taşeron işçilerin kadro dışı bırakılması kabul edilemez ve bunun hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Taşeron işçiler, kurum ve ihale ayrımı yapılmadan kadroya geçirilmelidir" dedi. 

SAĞLIK ÇALIŞANLARI DA ŞOK YAŞAMIŞTIR 

Kalaycı, "Yine, hastanelerde bilgi işlemci, laborant, tekniker, kimyager, radyolog olarak çalışan binlerce sağlık personeli de kadro alamadığından büyük bir şok yaşamaktadır. Hâlbuki asıl işi yapan ve kanun hükmünde kararnamede aranan tüm şartları taşıyan taşeron işçisi sağlıkçılar sadece ihalelerin yaklaşık maliyeti içinde personel giderleri yüzde 70'in altında olduğu gerekçesiyle kadro dışı kalmışlardır. Yine, tüm şartları taşıdığı hâlde yüzde 70 gerekçesiyle birçok bakanlık ve kurumda çalışan taşeron işçilere de kadro verilmemektedir. 

Böyle bir gerekçenin hiçbir izahı olamaz. Bu çalışanların taşeron personeli olduğu açıktır. İhalede personel çalıştırmanın yanı sıra malzeme, yazılım ve benzeri işlerde olması bu çalışanların taşeron işçisi olduğu gerçeğini ortadan kaldırmamaktadır. Herkes bilir ki bu çalışanlar işvereni tanımaz bile, yapılan ihalelerde işverenler değişir, onlar aynı işte çalışmaya devam ederler. Yirmi yılı aşan süredir bu şekilde çalışanlar vardır, dolayısıyla kadro dışı bırakılmaları büyük haksızlıktır.  Yine, kapsam bakımından hesaba katılıp katılmadığı belli olmayan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği, kaymakamlıklar, sosyal yardımlaşma vakıfları, okullar ve benzeri yerlerde çalışanlar da bulunmaktadır. Bakınız, Malatya BeydağıKonaklama Merkezi Suriyeli kampında çalışan özel güvenlik personeli kendilerinin başvurularının kabul edilmediğini söylemektedir. Hayırlı bir düzenleme yapılmıştır ve bu da tamamına erdirilmelidir. Amacın kamuda taşeron işçisi çalıştırılmasına son verilmesi olduğu düşünüldüğünde kurum ve ihale ayrımı yapmadan taşeron işçilerin tamamının kadroya geçirilmesi daha uygun olacaktır, adalet ve eşitlik ilkeleri de bunu gerektirmektedir" diye konuştu. 

HAKKANİYETE UYGUN DÜŞMEMEKTEDİR

"4 Aralıktan önce çalışmış olanların kapsam dışında bırakılmış olması da hakkaniyete uygun düşmemektedir. Çünkü yıllarca taşeron işçi olarak çalışıp 4 Aralık öncesi görevlerine son verilmiş olanların kadro hakkı yokken sadece 4 aralık günü işe başlayansa kadroya geçebilecektir" diyen Kalaycı, "Milliyetçi Hareket Partisi olarak Hükümetin, kadro alamayan taşeron işçilerin feryadını duyacağını ve bu çalışanları kadro kapsamına alacağını umuyor ve bekliyoruz. 1 milyonun üzerinde kişi için olumlu bir düzenleme yapan Hükümet, sayıları binler düzeyinde ifade edilen kadro mağdurlarını da dikkate almalıdır. Hayırlı bir düzenleme yapılmıştır ve bu da tamamına erdirilmelidir. Kamuda taşeron, sözleşmeli, 4/C'li, geçici, fahri, ücretli ve vekil statüsünde çalışanların tamamı kapsama alınmalılar.Sağlık Bakanlığında 100 binin üzerinde taşeron işçisi kadro alırken yıllardır asıl işte çalışan vekil ebe hemşireler, aile sağlığı çalışanları ve aile hekimlikleri tıbbi sekreterleri olmak üzere toplamda 9 bin çalışana kadro verilmemesi de hakkaniyetle bağdaşmamaktadır. Yine, sayıları 3 bin civarında olan vekil imam ve müezzinler ile çok düşük ücretle çalıştırılan fahri öğreticiler de umutla beklemektedir.  Esasen köklü bir düzenleme yapılmalı, KİT'ler de dâhil tüm kamuda taşeron, sözleşmeli, 4/C'li, geçici, fahri, ücretli ve vekil statüsünde çalışanların tamamı kapsama alınmalılar" dedi. 

HABER MERKEZİ 

Editör: TE Bilişim