Tan, IKBY’nin referandum kararınına tepki veren medyanın “Ayrıştırıcı, ötekileştirici, düşmanlaştırıcı bir dil, ileride bizi zora sokar” dedi.

“Kürtler bağımsızlık ilan edecek. Barzani’ye haddini bildirmemiz lazım” gibi cümleler işitiyoruz. Bir an için herkes düşünsün. OrdumuzlaIrak’a girdik ve Barzani yönetimini devirdik. Sonra da kahramanca “Haddini bildirdik” dedik. Peki, sonra ne olacak? Barzani’yi devirdiğimiz zaman Irak Kürdistan’ını kim yönetecek? Biz Türkiye’den kayyum mu tayin edeceğiz? Cevabı açık. Bu konuya az çok kafa yoran herkes cevabı bilir. Barzani devrilirse bölgeyi Goran hareketi, sosyalist Talabani ve PKK’nın uzantıları yönetecek. Bu durumda terörle mücadele eden Türkiye güç mü kazanmış olacak? Yoksa teröristleri mi güçlendirmiş olacak?

BİZİ BYPASS EDECEKLER

Suriye’nin kuzeyinde oluşturulan terör kuşağı İran sınırına kadar dayanacak ve Kuzey Irak, PKK’nın ve PKK’yı kullanan devletlerin kontrolü altına girmiş olacak. Böylece Türkiye Kuzey Irak petrollerini İskenderun’a aktaramayacak. Bunu yapanlar Irak’tan çıkan petrolleri Kuzey Irak sınırları içerisinden alıp Suriye’nin kuzeyinde oluşturdukları terör kuşağından Akdeniz’e akıtacaklar. El-Bab’ın da güneyinden geçecekler ve gerekirse Esad ile de anlaşacaklar. Petrolü de oradan Akdeniz’e akıtacaklar. Bizi petrol konusunda da bypass etmiş olacaklar. Terör kuşağıyla bizi çevrelemiş olacaklar. Biz de Barzani’yi devirdik diye sevinmiş olacağız. Olay bu kadar net.

ERDOĞAN ELİYLE TEMİZLEMEK

Makarayı 4 sene geriye saralım. Süleyman Müftigil adında FETÖ’cü bir iş adamı vardı. Ekim 2013’te Sözcü gazetesine verdiği mülakatta İsrail için "Güneydeki sevdiğim ülke" diye bahseden Süleyman Müftigil, aynen şunu söylüyordu: “Öcalan bertaraf edilecek. Artık tekrar silahlı ve çatışmalı bir dönem geliyor. Barzani de Erdoğan da bertaraf edilecek”

Peki, bu konuşmadan sonra neler yaşandı?  Erdoğan’ı devirmek için 17-25 Aralık darbe girişimi gerçekleştirildi. Ardından MİT TIR'ları ile ilgili Başbakan Erdoğan’ı terör örgütlerine destek oluyor suçlaması ile uluslararası savaş suçları mahkemesinde yargılatma sürecini başlatmak istediler. Daha bir çok hadise yaşandı. En son 15 Temmuz 2016’da Türkiye işgal edilmeye kalkışıldı.

MEDYANIN TUTUMU YANLIŞ

Sözcü gazetesine konuşan adamın örgütünün (FETÖ) aracılığıyla Türkiye işgal edilmek istendi. Bunlar olurken de yer yer Barzani’ye de darbe girişimleri oldu. Terör olayları ve PKK vasıtasıyla onlara da saldırdılar. Bu arada da Öcalan pasifize edildi. Çözüm süreci bittiği için Öcalan oyun dışı oldu. Adamın dediği sırasıyla gerçekleşiyor mu? Evet. Şimdi ise bu bağımsızlık referandumunu bahane ederek Barzani’yi Erdoğan eliyle temizleme süreci işletilmeye çalışılıyor. Bizim medyamızın referandum karşıtlığını Kürt karşıtlığına çevirmeyecek bir dil kullanmaları gerekir.

İSTİHBARAT CASUSLARI CİRİT ATIYOR

Birilerinin çıkıp gerçekleri söylemesi gerekir. Çünkü bu dil Türkiye’ye hizmet eden bir dil değildir. Bölgemizde Türkiye’de dâhil olmak üzere Suriye’de Irak’ta Körfez’de yabancı istihbarat casusları cirit atıyor. Onların birtakım provokasyonları var. Mesela Türkiye’de 12 Eylül 1980 darbesinde Irak ile İran’ı 7-8 sene birbiriyle savaştırdılar. Hem İran’ı hem de Irak’ı çökerttiler. Oda yetmedi. 1990’da Saddam’ı Kuveyt’e girmeye teşvik ettiler. Ardından Kuveyt’e neden girdin diye Saddam’ı cezalandırmak bahanesiyle Irak’ı işgal ettiler. Oda yetmedi… 2003’te Irak’ı tekrar işgal ettiler. Böylece ne oldu? İsrail’in karşısında durabilecek Türkiye’yi kontrol altına aldılar. Irak ile İran’ı çökerttiler. Ama biz bu tuzağa düşmeyelim. İsrail destekliyormuş gibi yapılan şeyler bence bir propagandadan ibarettir. Bu işi çok abartmayalım. Bu durumu Kürt düşmanlığına Barzani düşmanlığına dönüştürmeyelim.”

MİLAT

Editör: TE Bilişim