İkindi Sohbetleri'nde 'Eski Konya Ev Mimarisi' konuşuldu. Konya'da Yok Edilen Geç Dönem Ev Mimarisi örneklerinin rant yüzünden gerçekleştiğini söyleyen Doç. Dr. Osman Kunduracı, "Dönüşümü durdurmalıyız" dedi.

Konya Büyükşehir Belediyesi Koyunoğlu Müze ve Kütüphanesi ile Konya Fikir, Sanat ve kültür Adamları Birliği Derneği tarafından düzenlenen bu haftaki İkindi Sohbetleri'nde, "Eski Konya Ev Mimarisi" konuşuldu. SÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Kunduracı, Çatalhöyük'teki evlerle Konya'nın 16-17. Yüzyıldaki evlerinin hemen hemen aynı mimariye sahip olduklarını; sadece Çatalhöyük'teki evlere tepeden girildiğini, 16-17. Yüzyıl Konya evlerine ise yandan girildiğini ya da avluya açılan girişlerinin olduğunu söyledi. Geleneksel Konya evlerinin kerpiçten yapıldığını ve en eski sivil mimari örneğinin Kılıçaslan köşkü olduğunun altını çizen Kunduracı; "Hızlı yapılaşma ve imar faaliyetleri, kerpiç evlerin yok olmasını hızlandırdı. Konya mimarisindeki Tahtaboş geleneği geç dönemin modasına uygundur. Çünkü Konya karasal iklime sahiptir. Cumbalar kimi zaman elibelinde'yle kimi zaman da ahşap direklerle taşınıyor. Daha sonraları evlerin izbe ve alt katları taştan, üst katları kerpiç dolgu ile yapılmıştır" dedi.

DÖNÜŞÜMÜ DURDURMALIYIZ

 "Mevlâna'ya sahip çıkıyoruz ama Mevlâna'nın civar mahallesindeki Mevlâna'dan kalan çelebi evlerine sahip çıkmıyoruz. Bu ne yaman çelişkidir?" diyen Kunduracı; bunların Konya hafızası için birer belge niteliğinde olduğunu; fakat rant uğruna çok katlı binalar ile gökdelenlerin şehrin siluetini bozduğunu, eski evlerimizin yok olup gittiklerini ifade ederek "Dönüşümü durdurmalıyız" dedi. 20-25 seneden bu yana Konya evlerini araştırdığını ve incelemeler yaptığını kaydeden Doç. Dr. Osman Kunduracı, evlerin genelde Orta Asya ve Anadolu orjinli olduğunu belirterek "Konya evlerinde kullanılan ana yapı kerpiçtir. Bir diğer özellikleri ise, temelde ve izbe yapılırken Yazır, Gödene ve Sille taşının kullanılmasıdır" dedi.

Konya evlerinde eskiden hayat olduğunu ve bu genç dönem Konya evlerinde hayatın hep kapıdan girildiğinde avluda başladığına dikkati çeken Doç. Dr. Kunduracı, "Çatalhöyük'de ikâmet ve ibadet maksadıyla yapılan evlere baktığımızda, evlere girişlerin, güvenlik maksadıyla tepeden olduğu görülüyor. Matrakçı Nasuh'un Konya evlerini de yansıttığı Konya Minyatürü'nden yola çıkarsak, Konya evlerinin yan yana ve üst kısımlarının damdan fakat girişlerinin tepeden değil, yandan olduğu görülür" diye konuştu.

Geleneksel Konya evlerinin kerpiçten yapıldığını ve 2-3 katlı yapılan konaklar ile köşklerin üst kısımlarında sokağa çıkan kısımlar ile yukarıda yer alan çıkmaların tahtadan ve süslemeler şeklinde yapıldığına işaret eden Kunduracı, evlerdeki kalem işi güzel süslemelerin bir güç ve statü göstergesi olduğuna işaret etti.  Eski Konya evlerinin içindeki çiçeklik günümüzde gardıroba, tek gözlü bir odada bulunan yüklüğün yatak odasına, yüklüğün yanındaki gusülhanenin ise banyoya dönüştüğünü belirten Kunduracı, "Biz iki göz bir mabeyinden oluşan evlerde anne-baba, evlâtlar, dede-nene- gelin damat ve torunlarla birlikte çok mutluyduk. Konya evlerinin içine girdiğimiz zaman ayrı bir güzellik ve ayrı bir zenginlik vardı. Şimdi bu güzellikler ve zenginlikler elimizden birer birer kaybolup gitti. Biz eski Konya Evleri'ni kaybettik. Bari elimizde son kalanlara sahip çıkalım" diye konuştu.

KONYA'NIN SİLÜETİ BOZULDU

Mimaride dikey yapılaşmayla birlikte Konya'nın sulietini çok katlı binalar ile gökdelenlerin bozduğunu sözlerine ekleyen Kunduracı, "Matrakçı Nasuh'un Konya minyatürüne ve eski Konya evlerinin yer aldığı fotoğraflardaki Konya ile yeni Konya'nın yer aldığı resimlere baktığımızda, kentin siluetinin çok katlı binaların bozduğu görülür. Bunun görülmesiyle birlikte mimaride yatay yapılaşmaya doğru bir geçiş öngörülüyor. Bu yapılaşmada binalar 4-5 katı geçmemeli" dedi.

 "Restorasyon sorunumuz var; çünkü yetişmiş elemanımız yok." Diyen Doç. Dr. Kunduracı, eski Konya evlerinin restorasyonunda da çok bariz hataların görüldüğüne değinerek bunun, üniversitelerde, ilgili fakültelerde restorasyon hizmetlerini yapacak yetişmiş teknik elemanları yetiştirecek bölümlerin olmayışından kaynaklandığını dile getirdi.

HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilişim