İpekyolu Sanayici ve İşadamları Derneği'nin Bilgi Aktarım Programına konuk olan Dünya Gazetesi Yazarı ve İşletme Yönetim Uzmanı Dr. Rüştü Bozkurt, önümüzdeki 10 yıl içinde firmaların yaptığı işlerin bu günkü gibi olmayacağını ve sektörlerin içerikleri ve sınırlarının değişeceğini söyledi. Dünyanın yeni normal denilen bir sürece girdiğine dikkat çeken Bozkurt, "Yeni bir dünya kurulacak, bunun içinde hepimizin yer alması çok önemli hale geldi. Herkes yaptığı işin akıllısını yapacak" dedi. Bozkurt, Türkiye'nin akıllı bağlantı ürünlerinde, özellikle sensör üretiminde odaklama yapmasının önemine dikkat çekerek, Konyalı sanayicilerin bu konun üzerinde durması gerektiğini vurguladı. Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi dahil bin yıldır Türkiye'nin önüne bu kadar büyük fırsatın hiçbir zaman gelmediğini ifade eden Bozkurt, "Şu anda Türkiye gerçekten dünyanın en fırsatlı ülkelerinden biri. Girişimci insanlarımız sayesinde üretmeyi ve satmayı becerdik. Bizim tarihimizde hiç olmayan bir durum. Bu önemli bir avantaj.  Üretmeyi biliyoruz, girişimci insanımız var, dünya ile hep beraber değişiyoruz, şimdi öne geçmememizin zamanı. ABD ile aramızda bir fark yok hatta biz daha avantajlıyız" dedi.

ÜRETİMİN İÇ ÖRGÜTLENMESİ DEĞİŞECEK

Gelecek 10 yılda üretimin iç örgütlenmesinin tamamen değişeceğini, bütün sektörlerin bileşenlerinin yeniden kurgulanacağını belirten Bozkurt, "Düşünce mekanizması önce adlandırma ile başlar, kavramlar gelişir, düşünceler yaygınlaşır ve derinleşir, projeler hayata taşınır ve kapsayıcı kurumlarla sürdürülebilir hale gelir " dedi. Bozkurt, çağımızın dilinin, analitik, insan kaynağı, endüstri, akıllı bağlantı ürünleri ve yeni normal, konsolidasyon yeni dünya kavramları üzerinde geliştiğine vurgu yaparak, "Hep birlikte zamanın ruhunu üretim odaklı hale getirme sorumluluğu taşıyoruz. Türkiye bu sistemleri yakalamak için büyük fırsatlara sahiptir" dedi.

REKABET İÇİN İŞBİRLİĞİ VE ORTAKLIK

Dünyadaki gelişmelere ayak uydurabilmek ve rekabet edebilmek için öncelikle farkında olmak gerektiğine dikkat çeken Bozkurt, "Rekabet etmenin 3 şartı var. Rekabet edebilir ölçek, teknoloji ve yönetim. Bu üçü olmadan rekabet edemezsiniz. Türkiye'de küçük olsun benim olsun mantığından işletmeler rekabet edebilir ölçekte değil. Mevcut gelişmeler ölçeğe zorlayacak, bunun en ucuz yolu da işbirliği ve ortaklık yapmak. Maalesef Türkiye'de ortaklık kültürü yok. Eğer, önümüzdeki günlerde ar-ge yapacak, tasarım yapacak, uluslararası pazarı anlayacak, bankalarla ilişki kurabilecek, bilançolarını düzgün yapabilecek, sermaye piyasasından para alabilecek ölçeklere gelemezsek, bunun için işbirlikleri yapmazsak, ortalık kurmazsak fırsatları kaçırırız." değerlendirmesi yaptı.

MERAKLI TOPLUMLAR GELİŞME KAYDEDİYOR

Bir toplumun yüzde 15' meraklı ise o toplumun süper ülke olarakdeğerlendirildiğini kaydeden Bozkurt, "ABD her şeye rağmen yüzde 15 i buluyor. Bu oran yüzde 5-10 arasında ise gelişmekte olan ülke oluyor. Meraklı insan sayısının oranı yüzde 5'in altında ise o ülke az gelişmiş ülke grubuna giriyor.Bilinçli insan, kurum, toplum nedir dediğiniz zaman, dünyanın en önemli fizikçilerinden biri olan Kaku'nun Fiziğin Geleceği adlı kitabında, bilincin üç bileşeni vardır diyor; dünyada olup bitenleri anlamak, kendinizi bilmek, gelecekle ilgili bir plana sahip olmak" diye konuştu.

HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilişim