İtikaf ne demektir? İtikaf nasıl yapılır? İtikafa girmenin hükmü nedir? İtikafın faydaları nelerdir? Peygamberimiz itikafa girdi mi? İşte cevapları…

İtikaf, bir mescitte ibadet niyetiyle ve belirli kurallara uyarak inzivaya çekilmek demektir. Hadis kaynakları Hz. Peygamber’in Medine’ye hicretten sonra her yıl Ramazan’ın son on gününde itikafa çekildiğini, hanımlarının da genelde Resuli Ekrem ile birlikte itikaf yaptığını nakleder. (Buhari, “İtikaf”, 3; Müslim, “Hayz”, 6; Tirmizî, “Savm”, 80)

Peygamberimizin Ramazan’ın son on gününde daha fazla ibadet ettiği bilinmektedir. Ayşe validemizin belirttiğine göre Resuli Ekrem Ramazan’ın son on gününe girildiğinde bütün geceyi ihya eder; ailesini uyandırır ve kadınlardan ayrı kalırdı.

Hz. Peygamber’in bu tatbikatından hareketle âlimler, oruçlunun özellikle Ramazan’ın son on gününde itikafa girmesini müstehap kabul etmişlerdir. Hatta Hanefîler, Hz. Peygamber’in bunu devamlı yapmış olmasından hareketle itikafı kifai nitelikte müekked sünnet saymıştır. İtikâf bir ibadet nevi olduğundan itikâfa girenin mükellef olması, itikafa bir mescitte girmesi ve niyet etmesi gerekli görülür. Kadınlar evlerinin bir odasında itikâfa girerler.

İtikafa girmek nefsi yasaklardan korumada daha etkili bir yöntem olduğu gibi, Ramazan’ın son on gününde olması tahmin edilen Kadir gecesine rastlama imkânı ve umudunu da arttırır. İtikâf, insanı dünyevî meşgalelerden uzaklaştırıp daha fazla ibadete vesile olması yanında, genel anlamda hayatın anlamı üzerinde tefekkür etme imkânı da sağlar. İnsanların zaman zaman böyle derin tefekküre ihtiyacı vardır. İtikâf bu tefekkürü gerçekleştirmek için bir fırsat olarak kullanılabilir. İtikaf yapmak isteyen kişi, itikaf niyetiyle mescit veya mescit hükmündeki bir yerde kalmaya başlayarak itikafa girmiş olur. Vaktini namaz, Kuran tilaveti, dua, zikir ve tefekkür gibi ibadet ve taatlerle veya dini bilgi ve kültürünü artıracak sohbet ve okumalarla değerlendirir. Doğal ihtiyaçlarını gidermek için mescidi meşgul etmeyecek ve kirletmeyecek şeyleri mescide getirebilir. Mescitte yer, içer ve orada istirahat eder. Mescidin içinde giderilmesi mümkün olmayan zarurî ve doğal ihtiyaçları için dışarı çıkabilir.

Ancak ihtiyacını giderdikten sonra hemen itikâf mahalline geri döner. Nafile itikaflar dışarıya çıkmakla bozulmaz. Ancak vacip itikaflar, zorunlu ihtiyaçlar dışında itikaf mahallinin terk edilmesiyle bozulur. Tercih edilen görüşe göre, itikafın asgari süresi için bir sınır konmamıştır. Bu bakımdan bir mescidi ziyaret eden kişi, bu ziyaret süresinde bile itikafa niyet edebilir.

Editör: TE Bilişim