Engelli ve yaşlı bakım aylığı ile birlikte engelli ve yaşlıların bakımı daha iyi yapılır hale geldi. Konya'da 11 bin 800 engelli ve yaşlı yakını bu maaşı her ay düzenli olarak alıyor. Engelli Bakım Aylığı bağlayacak ailede aranılan ilk kriter ise, ağır engelli raporunun yani heyet raporunun olması

 

2006 yılının sonlarında çıkan Engelli Bakın Yönetmeliği ile birlikte ailesinde engelli birey olan ailelere engelli bakım yardımı yapılıyor. Engelliye bakmakla mükellef olan kişiye aylık bir asgari ücret tutarında maaş ödemesi yapılıyor. Konya'da 11 bin 800 kişi engelli bakım aylığı alırken, aylık yaklaşık 9 milyon TL, yıllık ise yaklaşık 110 milyon TL engelli bakım aylığı dağıtılıyor.

KİMLER ENGELLİ BAKIM AYLIĞI ALABİLİR?

Ailesinde engelli birey olan aileler bu ücreti almaya hak kazanıyor. Engelliye bakmakla mükellef olan birey Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'ne başvuru yaparak bu maaşı almaya hak kazanabiliyor. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü İzzet Güneş, Engelli Bakım Aylığı'nın ayrıntılarını, bu aylığı verirken aranılan kriterleri, kimlerin hangi şartlarda bu aylığı alabileceğini Yengün'e anlattı.

Engelli bakım aylığının yıllara göre artış gösterdiğini dile getiren Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü İzzet Güneş, şu an Konya'da yaklaşık 11 bin 800 civarında engelli yakınının maaşa bağlandığını dile getirdi. Rakamın hergün değişmekle birlikte Türkiye genelinde 500 bin civarında olduğuna dikkat çeken İzzet Güneş, "Engelli Bakım Aylığı bağlayacağımız ailede aradığımız ilk kriter, ağır engelli raporunun yani heyet raporunun olmasıdır. İkinci kriter ise ailenin gelir düzeyidir. Ailenin belgelenebilir bütün gelirleri toplanır. Ailede ikamet eden kişi sayısına toplam gelir bölünür. Çıkan ücret, bizim aylık ödediğimiz maaşın yani 790 TL'nin 3'te 2'sini geçmiyorsa bu kriter de yerine getirilmiş olur. Ailenin toplam geliri, ailede kalan kişi sayısına bölündüğünde kişi başı gelir 571 TL'nin altında kalıyorsa, o engellinin bakıcısı bu ücreti almaya hak kazanıyor. Bu iki kriterden sonra devreye biz giriyoruz. Aralarında sağlık memuru, öğretmen, psikolog, sosyolog veya sosyal hizmetler uzmanı bulunan heyet, engelli bakım aylığı için başvuru yapan aileyi ziyaret ediyor. Bu komisyon, ailede bir gözlem yapıyor. Gerçekten bakıma muhtaçlık durumu söz konusu mu, değil mi, onu kontrol ediyor. Nasıl ki heyet raporu verilirken doktorlar hastayı gözüyle müşahede ediyorsa, biz de aynı şekilde gözlem yapıyoruz. Engellinin günlük işlerini yapabilmesini engelleyecek bir durum var mı, o kontrol ediliyor. Sonuç olumlu çıkarsa engelli aylığı bağlanıyor"  ifadelerini kullandı.

KRİTERLERE UYAN HER ENGELLİ YAKINI ALABİLİYOR

Yapılan gözlemlerde fiziki veya akli bir bakım durumu söz konusu ile olumlu rapor oluşturulduğunu dile getiren İzzet Güneş, "Şizofren, görme engelli, zihinsel engelli, ortopedik engelli gibi birçok sınıfta engelli kardeşimizin ailesine yardımda bulunuyoruz. Ama burada da dikkat ettiğimiz konu engellinin bakıma muhtaçlık durumu. Mesela bir ortopedik engelli günlük işlerini kendisi yapabiliyorsa, başkalarına muhtaçlık duymuyorsa onun yakınına vermiyoruz. Şizofren hastaları düzenli ilaç kullanmak zorunda. Onlar ilaçlarını kullanmak istemezler. Bu tür engelli bireylerin bulunduğu aileler onları sürekli gözlemek ve kollamak zorunda. Bu nedenle ailesinde şizofren olana yardımda bulunuyoruz. Aynı şekilde epilepsi rahatsızlığı olanların yakınlarına da engelli bakım maaşı veriliyor. Bu da epilepsi nöbetinin sıklığına göre değişiyor. Yılda birkaç defa epilepsi nöbeti geçiren bir hastanın ailesine maaş vermek doğru olmaz. Ama günde birkaç defa epilepsi nöbeti geçiriyorsa, onun hakkı var. Çünkü nöbetin nerede, ne zaman geleceği belli olmaz. O bireyin, ailesi veya yakınları tarafından sürekli gözlem altında tutulması gerekiyor. Ağır epileptik vakalarda her nöbette beyinde hücre ölümleri gerçekleşiyormuş. Bu nedenle ailesi veya yakınları bu ücreti alabiliyor" dedi.

GELİR HESAPLAMASI NASIL YAPILIYOR?

Engelliye bakmakla hükümlü olanın üzerinde evinin veya arabasının olması, emekli olması, devlet memuru olması, sosyal güvenliğinin olması gibi kriterlerin önemli olmadığının altını çizen Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü İzzet Güneş, "Önemli olan ailede kalan bireylerin gelir ortalamasının 571 TL'yi geçmemiş olması. Toplam gelir kişi başına bölündüğünde 571 TL'nin altında kalıyorsa bu maaşın ödenmesi için bir engel kalmamış oluyor. Ama ikinci bir ev, araba veya tarla gibi gelir getirir mülkler varsa bunlar da gelir hesaplamasına dahil ediliyor. Bunları tespit edebilmek için de başvuru yapan ailenin Tapu'dan, Trafik Tescil'den ve Tarım Müdürlüğü'nden sorgulamasını yapıyor ve rapor istiyoruz. Burada da dahil edilmesi gereken gelirler varsa dahil ediyoruz. Gelir hesaplamasını da buna göre yapıyoruz.  Aynı şekilde bir devlet memuru, öğretmen veya polis de bu yardımdan faydalanabiliyor. Bir öğretmen ortalama 2 bin 500 TL maaş alıyor. O evde 5 kişi ikamet ediyorsa, kişi başı gelir 571 TL'nin altında kaldığı için o da engelli bakım yardımı alabiliyor" ifadelerini kullandı.

SUİİSTİMALLER VİCDANA KALMIŞ!

Kişi hakkı söz konusu olduğu için ince eleyip sık dokumaya çalıştıklarını ancak buna rağmen suiistimalcilerin olabileceğini kaydeden İzzet Güneş, "Bunlara bizim yapabileceğimiz pek bir şey kalmıyor. Mesela adamın ikinci bir evi var. Ya da köyünde tarlası var. Engelli bakım aylığı alabilmek için tapusunu bir başka yakınının üzerine devredebiliyor. Bu tür durumları bizim tespit etmemiz mümkün değil. Bunu yapan varsa tamamen kendi vicdanıyla baş başa" diye konuştu. Diğer taraftan engelli bakım aylığı alıp da engelliye hak ettiği gibi bakmayanların da olabildiğini bildiren Güneş, "Mesela engelli bakım aylığı almaya hak kazanmış bir anne veya başka bir engelli yakını, engelliye hak ettiği gibi bakmıyorsa ve biz bununla ilgili şikayet almışsak, hemen gerekeni yapıyoruz. Bir ekibimiz aileyi ziyaret ediyor. Bakıcı ile konuşup, ona rehberlik hizmeti sunuyoruz. Bu maaşın kendisine neden ödendiğini tüm detayları ile anlatıyoruz. Uyarılarımızı yapıyoruz. Şayet sonrasında da aynı sorun devam ederse, hak ediyor olmasına rağmen engelliye iyi bakmadığı için onun maaşını kesiyoruz" diye konuştu.

ANNELER VE GELİNLER ÖNCELİKLİ

Engelli bireylerin en yakınında annelerin olduğunu dile getiren İzzet Güneş, başvurularda annelere öncelik tanındığını, çoğunlukla da annelerin bu maaşı aldığını bildirdi. Annelerin gün boyu engelli bireyle birlikte olduklarını söyleyen Güneş, "Baba da engelliye bakma konusunda sorumluluk sahibi elbet. Ama o, ailesinin geçimini sağlamak için çalışıyor. Evde anne ile engelli birey 24 saat birlikte yaşıyor. O nedenle çoğunlukla bu maaş annelere ödeniyor" dedi.

Sadece engellilerin değil, bakıma muhtaç yaşlıların yakınlarının da bu maaşı alabildiğini kaydeden İzzet Güneş, "Yaşlıya bakanlar da aynı şekilde aynı kriterler uygulanarak yaşlı bakım maaşına bağlanıyor. Burada da önceliğimiz gelinler oluyor. Kayın validesine veya kayın pederine daha iyi bakım hizmeti sunması için gelinlere bu maaşı bağlıyoruz" ifadelerini kullandı.

Engelli bakım maaşı için kan bağı olmayanların da başvuruda bulunabileceğini kaydeden Güneş, "Engellinin hayatta birinci derecede yakını yoksa, kendisine kan bağı olmayan biri de bakabiliyor. Bu durumda Mahkemeden varisi olduğuna dair bir belge alması gerekiyor. Bu belgeyi aldıktan sonra engellinin bakımı ile ilgilenmek şartı ile yakını olmasa da kendisine maaş bağlanabiliyor. Beyşehir'de bunun bir örneği var. Kimsesiz bir engelliye hayırsever bir vatandaş uzun yıllardır bakıyordu. Sonra bakım aylığı almaya başladı. Bu hizmet sayesinde engelliler, bakıma muhtaç olanlar değer kazandı" diyerek sözlerini tamamladı.

İBRAHİM ÇİÇEKÇİ

Editör: TE Bilişim