Saadet Partisi Karatay İlçe Teşkilat Başkanı Ali Genç, parti il binasında düzenlediği basın toplantısında ülke gündemini değerlendirdi. Hem Türkiye'nin hem de İslam coğrafyasının çok sıkıntılı günler geçirdiğini belirten Ali Genç, İslam coğrafyasının kan ve gözyaşının her geçen gün arttığını belirtti.
Asrın mikrobu siyonizmin Ortadoğu'daki planının tıkır tıkır işlediğini ve siyonizmin kontrolündeki ABD ve yandaşlarının Irak ve Afganistan'a kendilerinin girdiğini hatırlatan Ali Genç, “Baktılar ki, askerleri ölüyor, kendi müdahaleleri maliyetli ve halkları cenazeler geldikçe tepki gösteriyor, hemen strateji değiştirdiler. Sırada hangi ülke varsa, önce içerdeki ajanları ve işbirlikleri eliyle iç çatışma çıkarıyorlar. Daha sonra diğer bir Müslüman ülkeyi müdahale için hazırlıyorlar. Tabi bu rastgele olmuyor. Uçaklar düşürülüyor, toplar atılıyor, şehit cenazeleri artıyor, doğal olarak manşetler artık yeter diyor. Bıçak kemiğe dayanıyor. Müslüman halk da 'hükümet ne yapsın çaresiz kaldı. Müdahale şart' demeye başlıyor” dedi.

PROFESYONEL YIKIM VE YAPIM ÇALIŞMASI
Bu iç çatışmalardan ve komşu düşmanlığından kazananın siyonist silah tüccarları olduğunu söyleyen Ali Genç, “Memleketler bombalanıyor, yıkılıyor, harap oluyor. Bunların yeniden imar edilmesi gerekiyor. Bu sefer de batılı dev inşaat şirketleri devreye giriyor. Yani adamlar profesyonel yıkım ve yapım işi yapıyor” diye konuştu.
Daha düne kadar komşularla sıfır sorun diye yola çıkıldığını, bugün ise sorunsuz komşunun kalmadığını aktaran Genç, Türkiye'nin Suriye ile savaşın eşiğine getirildiğini bildirdi. Saadet Partisi olarak zulmün her çeşidine karşı olduklarını ve Suriye'de akan kanın bir an önce durmasını istediklerini bildiren Ali Genç, “Ancak, bir zalimin gidişi daha büyük bir zulme vesile olmamalıdır. Biz bunu Irak'ta gördük. Irak'a demokrasi ve özgürlük gelecek derken, kan ve gözyaşı gelmiştir. İktidarı boyunca 50 bin kişiyi öldürmekle suçlanan Saddam gittikten sonra aynı Irak'ta 1,5 milyon insan öldürülmüştür. Bütün diktatörler yıkılmalı, İslam dünyasındaki bütün zulümler son bulmalıdır. İslam dünyası bu problemi kendi arasında halletmeli ve kesinlikle dış güçlerden yardım ve medet beklememelidir. Saadet Partisi olarak NATO dahil olmak üzere Suriye'ye bir dış müdahaleye şiddetle karşıyız. Bunun acı sonuçlarını biz Irak, Afganistan ve Libya'da gördük. Türkiye, Suriye dahil İslam ülkelerine yönelik politikalarında tarihsel tecrübesine ve bölgesel ağırlığına uygun bir sorumlulukta hareket etmelidir. Coğrafyamızda yeni bir savaş ortamı oluşturma isteyen küresel oyunlara karşı uyanık ve dikkatlı olmalıyız” ifadelerini kullandı.

HEPİMİZ BORÇLUYUZ!
Dış politikadaki bu olumsuz tablo gibi Türkiye ekonomisinin de büyük sıkıntılar içerisinde olduğunu söyleyen Saadet Partisi Karatay İlçe Başkanı Ali Genç, “Ülkemiz her geçen yıl daha çok borçlanmaktadır. Sadece devlet değil, işçimiz, memurumuz, çiftçimiz, esnafımız, sanayicimiz kısaca bütün toplum borçlu hale gelmiştir. 2002 yılında 6,5 milyar TL olan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu, 30 Aralık 2011 tarihi itibariyle 216 milyar TL'ye çıkmıştır. Ama buna rağmen ekranlarda pembe tablolar çizilip ekonominin iyiye gittiği söylenmektedir. Madalyonun bir de diğer tarafına bakılmalıdırr. 2002'de 257,2 milyar olan borcumuz 2012'de 550 milyar TL'ye çıkmıştır” diye konuştu.
HABER MERZEZİ
Editör: TE Bilişim