Bildirgede Batı medeniyetinin çöküşe geçtiği ve uzun bir durgunluk döneminden sonra ise İslam medeniyeti için yükseliş döneminin işaretleri görüldüğü belirtildi

Konya Sivil Toplum Kuruluşları'nın 10. Ufuk Turu Toplantıları sona erdi. Konya Sivil Toplum Kuruluşları tarafından organize edilen Ufuk Turu Toplantılarının onuncusu bu yıl, 15-19 Mayıs 2013 tarihleri arasında Alanya Bera Otel’de başarıyla gerçekleştirildi.
Toplantılar Konya'da faaliyet gösteren yüz sivil toplum kuruluşunun ev sahipliğinde, Türkiye’nin her bölgesinden sivil toplum kuruluşlarını temsilen gelen yaklaşık 500 katılımcı ile icra edildi.
Bu yılki toplantılarda “Türkiye’nin Geleceği” konusu, konunun uzmanı akademisyen,  bürokrat, düşünce adamı ve sivil toplum yetkilileri tarafından sunulan tebliğler çerçevesinde farklı boyutlarıyla ve derinlemesine tartışıldı.
Toplantılar, “Medeniyet, İnanç ve Değerler", "21. Yüzyılda Dünya ve Türkiye", "Türkiye ve Bölgesel Dengeler" ve "Türkiye’de Siyasal Tartışmalar” ana başlıkları altında üç gün süreyle, dört oturum, üç söyleşi ve özel tartışma ortamlarında ele alındı.
Uzmanların tebliğlerinden sonra hem soru ve değerlendirmeler, hem de istişarî mahiyette ve yüz yüze görüşmeler yoluyla katılımcıların karşılıklı fikir alışverişinde bulunmaları sağlandı.
3 gün süren toplantılarının sonucunda sonuç bildirgesini Konya Sivil Toplum Kuruluşları İcra Heyeti Başkanı Latif Selvi okudu. 15 maddelik sonuç bildirgesinde Türkiye'de ve dünyada yaşanan birçok gelişmeye dikkat çekildi. Sonuç bildirgesinde Suriye'de yaşanan gelişmelere de yer verildi. “Suriye'deki kanlı rejiminin tasfiyesine yönelik sürdürülmekte olan mücadele başarıya ulaşıncaya kadar desteklenmelidir. Türkiye'nin Suriye politikası ahlaki ve siyasi temelde doğru bir politikadır ve tahriklere rağmen devam ettirilmelidir” mesajı verildi.
Konya STK İcra Heyeti Başkanı Latif Selvi tarafından okunan sonuç bildirgesi şu şekildedir:
1.Dünyada ve bölgemizde yaşanan hızlı ve köklü değişimler, bu süreçte Türkiye'yi daha önemli hale getirmiştir. Önümüzdeki dönemde bölgemizdeki gelişmelerin yakından takip edilmesi ve gerekli adımların aktif bir biçimde atılması son derece önemlidir.
2.Soğuk Savaş sonrası tesis edilen dünya düzeninin yeniden şekillenmekte olduğu kritik bir dönemden geçmekteyiz. Bu dönem, Türkiye için önemli fırsatları ve riskleri içinde barındırmaktadır.  
3.Tarihsel olarak medeniyetler yükselir ve düşer. Günümüzde Batı medeniyeti maddi ve manevi anlamda derin bir kriz yaşamaktadır. Uzun bir durgunluk döneminden sonra İslam medeniyeti için yükseliş döneminin işaretleri görülmektedir.
4.İslam'ın medeniyet tasavvuru günümüz sorun ve ihtiyaçlarına cevap verecek niteliktedir. Gücünü bu medeniyet tasavvurundan alan Türkiye daha barışçıl ve adil bir dünya inşasında aktif rol oynamalıdır.
5. Dünyadaki ve bölgedeki Türkiye algısı oldukça pozitiftir. Bu algı tarihsel mirasımıza dayanmakta ve günümüzdeki ekonomik ve siyasi başarılardan beslenmektedir.
6.Uluslararası kuruluşlar değişen dünya dengelerine uygun olarak yeniden yapılanmaktadır. Bu süreçte Türkiye aktif rol oynamalı ve tüm dünyada Müslüman ve mazlum halkların hakları konusunda duyarlı olmalıdır.
7.Türkiye, bölgesinde etkinliğini artırmak için, sivil toplum kuruluşları ile işbirliği halinde, bölge ile yakın ilişki kurmalıdır.
8.Bölgede etkin politika oluşturacak bilgi, uzman ve donanım eksikliği yaşayan Türkiye'de eğitim ve araştırma kuruluşları desteklenmelidir.
9.Türkiye’nin çevresindeki coğrafya ile ilişkileri güçlendirilmelidir. Bu çerçevede Ortadoğu ve Afrika açılımı devam etmeli; sosyo-ekonomik ve kültürel ilişkiler geliştirilmelidir.
10.Arap Baharı diye isimlendirilen süreç, bölgede halkın rızasına dayalı meşru rejimlerin kurulmasının önünü açacaktır. Türkiye'nin sahip olduğu birikim ve tecrübe bölge halklarına ilham kaynağı olmaktadır. Sürecin başarılı olması için Türkiye bölgeye yönelik ilgisi ve desteğini sürdürmelidir.
11.Suriye'deki kanlı rejiminin tasfiyesine yönelik sürdürülmekte olan mücadele başarıya ulaşıncaya kadar desteklenmelidir. Türkiye'nin Suriye politikası ahlaki ve siyasi temelde doğru bir politikadır ve tahriklere rağmen devam ettirilmelidir.
12.Toplumun temel meselelerini tam olarak çözmeden Türkiye’nin bölgesel ve küresel seviyede etkin bir güç olabilmesi mümkün olmayacaktır.
13.Türkiye'nin son dönemde yakaladığı istikrarı kalıcı hale getirecek ve gücünü artıracak yeni bir anayasa acilen yapılmalıdır. Bu çerçevede Başkanlık sistemi dâhil olmak üzere tüm hükümet sistemleri bilimsel bir temelde tartışılmalıdır.
14.Türkiye'ye ciddi bir maliyeti olan terörü bitirecek, milli birlik ve beraberliğimizi güçlendirmeyi amaçlayan çözüm süreci tüm toplum kesimleri tarafından desteklenmeli ve sürecin devamını sağlayacak yapısal düzenlemeler gerçekleştirilmelidir.  
15.Kamuda başörtüsü özgürlüğü konusu başta olmak üzere ülkemizde güç kaybına yol açan ve devlet-millet kaynaşmasını engelleyen konular acilen çözülmelidir.
Daha adil bir dünya ve güçlü bir Türkiye için katılımcı sivil toplum kuruluşları ve üyeleri, üzerlerine düşeni yapmakta kararlı olduklarını kamuoyuna saygıyla duyurur.
HABER MERKEZİ
 

Editör: TE Bilişim