Tabii olarak Afrin'in Suriye'nin olduğunu belirten Bahçeli, "Ancak Suriye yönetimi terörizmle iş birliği yaparsa, tarih yeniden canlanacak, hatıralar bir kez daha ayaklanacak, tam yüz yıl önce bıraktığımız toprakların en azından istikrara, huzura, barışa kavuşuncaya kadar emanetimizde tutulmasının hakkı doğacak, önü açılacaktır. Kaldı ki arzumuz budur, olması gereken budur" diye konuştu.

Bahçeli, şunları söyledi: "Siviller olmasaydı, teröristler kadınların, yaşlıların, çocukların ardına saklanmasaydı, Türk ordusunun önünde kim durabilir, kimler kahramanlarımızla baş edebilirdi? Türkiye aynı şekilde Afrin'deki masumların can güvenliği için mücadele halindedir. Topraklarını kana ve işgale terk eden, mazlumları bombalayan Esad hangi yüzle konuşmaktadır? 2016 yılında Halep'te ne yaşanmışsa, bugün Doğu Guta'da aynısı, adeta kopyası yaşanmaktadır. Yaklaşık 400 bin kişi yıllardır Doğu Guta'da açık cezaevindedir. Esad bebeklere bomba atmaktadır. Çocuklara kast etmektedir. İnsanlığın gözü önünde katliam yapmaktadır. BM Güvenlik Konseyinin ateşkes kararının hedefi, Esad rejiminin bir hafta içinde yüzlerce sivilin katledilmesine, hastane, okul gibi sivil tesislerin tahribine yol açan saldırılarının durdurulmasıdır. Durdu mu, kesinlikle hayır. Duracak gibi mi, o da hayır. Ateşkesin yürürlüğe girmesinden sonraki altı gün içinde 87 kez varil bombalı saldırı düzenlenmiştir. Bu olacak şey değildir. Bu hiçbir şekilde izah edilemeyecek bir canavarlıktır. Doğu Guta'da ateşkes ilan ediliyor ama Esad aralarında çok sayıda çocuğun da bulunduğu 700'e yakın sivili gözünü kırpmadan öldürüyor, binlercesini ölüme terk ediyor. Hem de bunu insanlığın gözü önünde yapıyor."

Bahçeli, okuduğunu anlama, duyduğunu anlamlandırma özürlüsü ABD'li sözcülerin, BM Güvenlik Konseyinin 2401 Sayılı Kararı'nın Afrin'i de kapsadığını iddia ettiklerini anımsatarak, "Halep oradaysa arşın Ankara'dadır. Üstelik küstahça 'Türkiye söz konusu kararı iyice ve yeniden okusun' dediler. Okumasına okuduk, okuyoruz, okumayı da sürdürüyoruz. Çünkü ilk emir okudur, bunun gereğini yerine getiriyoruz. Çok şükür yazmasını da biliyoruz. Ya ABD'li sözcülere ne demeli? Diyor ya Fuzuli; 'diploma insanın cehlini alsa da; hamurunda varsa eşeklik, baki kalır.' Yani bu kadar cehalet ancak tahsille anılır." diye konuştu. 

Terör örgütü PYD/YPG'yi Menbiç'ten çıkarıp buranın denetimini yarı yarıya Türkiye'yle üstlenme teklifi getiren ABD'nin yanlışta olduğunu ve dilinin altındaki baklayı çıkardığını belirten Bahçeli, "Madem teröristleri Menbiç'ten çıkaracak kadar yaptırım gücü bulunan, sözü geçen ABD, aynı şeyi Afrin'de yapmaktan niye imtina etmektedir? Terör örgütü PKK/PYD/YPG'yi Fırat'ın doğusuna konuşlandırmakla her sorunun biteceği, bölgenin huzura ereceği mi sanılmaktadır?" dedi.

"Asıl olanın Fırat'ın doğusuna tutunmuş, Sevr'de tarif edilen Kürdistan olduğu neden gizlenmektedir? Fırat'ın batısında terörist olan, doğusuna geçince sütten çıkmış ak kaşık mı olacaktır?" diye soran Bahçeli, şunları kaydetti: "Bu işin doğusu batısı yoktur, amaç Türkiye'yi askeri, diplomatik ve siyasi meşguliyetle yormak, pazarlık iklimini yeşertmek, Suriye'nin kuzeyiyle Irak'ın kuzeyini birbirine eklemleyip terör devletini kurmaktır. Afrin temizlenir temizlenmez, harekatın kapsamına Menbiç alınmalı, teröristler kaçtıkları yere kadar kovalanmalıdır. Fırat'ın doğusuna geçelim diyorlarsa, ya Fırat'ın derinliklerine ya da Fırat'ın kıyılarına alayı gömülmelidir. Af yoktur, gecikme yoktur, ağırdan alma asla olmamalıdır. Hıyanete merhamet zaaf ve maraz doğuracaktır."

Bahçeli, PKK/PYD'liler Avrupa'nın her yerinde ellerini kollarını sallayarak gezebildiklerini dile getirerek,  PYD'nin eski eşbaşkanı olan teröristin Çekya'da tutuklanıp, bir gün sonra çıkarıldığı düzmece mahkemede serbest bırakıldığını anımsattı.

Çekya'nın, PKK/PYD'ye kıyağını çektiğini, terörizme destek verdiğini belirten Bahçeli, "Bu PYD'li cani, Çekya'dan sonra Almanya'ya geçmiştir. İşte Almanya'nın tarihi ve altın değerinde bir fırsat önündedir. Ya terörist Salih Müslim'i adalet önünde hesap vermek üzere Türkiye'ye teslim edecek ya da bir kez daha dostluk ve müttefiklik ilişkilerine darbe indirecektir. Kaynağımızdan kopmazsak, bin yıllık kardeşliğimizi bozmazsak, milli duruşumuzdan ayrılmazsak yedi düvel tekrar gelse akıbeti yine mazideki gibi olacaktır. FETÖ-PKK-PYD-YPG-DHKP-C ve IŞİD'i kurup üzerimize salanlar başaramayacaklar, Türk milletini son yurdunda işgal ve esaret altına alamayacaklardır" ifadelerini kullandı.

AA

Editör: TE Bilişim