İdlib’de Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik yapılan hain saldırıda 33 askerimizin şehit olmasının ardından saldırıya tepkiler sürüyor. Çok sayıda rejim unsurunun imha edildiği operasyonlar sürüyor.  İdlib'deki son durumu ve uluslararası arenada yapılan ve yapılacak hamleleri Selçuk Üniversitesi (SÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şaban Çalış, Selçuk Üniversitesi (SÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Kürşat Kan ve Gazeteci Yazar Güngör Yavuzaslan Konya Yenigün Gazetesine anlattı.

‘TÜRKİYE DİPLOMASİ FAALİYETLERİNİ HASSASİYET İLE SÜRDÜRMELİ’

Selçuk Üniversitesi (SÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şaban Çalış, Türkiye’nin, Suriye Rejimi ve Rusya Federasyonu ile karşı karşıya getirilmeye çalıştığına dikkat çekerek, “Suriye’deki durum 2011 yılından bu yana devam eden, Suriye’deki iç karışıklığın ulaştığı son boyutlardan bir tanesidir.  Maalesef Türkiye ile Suriye Rejimi’ni ve Rusya Federasyonu’nu karşı karşıya getiren, çatışma durumuna sokan gelişmeler geçiriyoruz.  Burada Suriye politikası ile Türkiye’nin Suriye’de takip ettiği politika ile ilgili öncelikli bilinmesi gerekenler, Türkiye güvenliğinin sağlanmasını istiyor. Türkiye yeni bir göç kaldırılmasının mümkün olmadığını ifade ediyor. Dolayısı ile sınırın Suriye tarafında göçmenlerin ikamet ettirilmesi ve göçmenlerle sınırın öbür tarafında ilgilenilmesi talebi var. Türkiye, Rejim saldırısının olmayacağı güvenli bölgenin oluşturmasını istiyor.  Son dönemde Rusya’nın bir taraftan Türkiye’yi oyalaması, bir taraftan da rejimi güçlendirilmesi neticesinde Suriye’de Şam Rejimi ciddi bir şekilde silahlandırılmış, tesisatlandırılmış ve Türkiye’ye özellikle güvenlik noktalarına hatta onları aşacak şekilde saldırılara bulunabilecek şekle gelmiştir ve sivil hedefleri de içine alacak şekilde saldırılarda bulunmaktadır. Bu tabi ki önceki gece yaşanan elim saldırı doğrudan Türk askerine yapıldığı anlaşılmaktadır. Türkiye’nin NATO ile ilişkileri fevkalade önemli ama, NATO ile ilişkileri de olası Suriye savaşında güçlü tutulacak olanda maalesef güçlü tutulmuş değil.  Dolayısıyla NATO ülkeleri ve Avrupa Birliği ülkeleri ile görüşmelerimizde de maalesef istenilen noktaya gelinmesinin zaman alınacağını düşünüyorum. Uzunca bir süreden bu tarafa Türkiye’nin batı ile ilişkileri, tarafların birbirlerine güvensizlik üzerinde devam ediyor. Türkiye NATO ve NATO ülkelerine güvenmiyor. AB’ye güvenmiyor. AB ülkelerine güvenmiyor. Bunlarda Türkiye’ye güvenmediklerini ifade ediyor. Türkiye diplomasi faaliyetlerini hassasiyet ile sürdürmeli” şeklinde konuştu.

‘SALDIRININ SORUMLUSU RUSYA’

İdlib’de Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik yapılan hain saldırının sorumlusunun Rusya olduğuna dikkat çeken Selçuk Üniversitesi (SÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Kürşat Kan, “Önceki gece Türk askerine yönelik yaşanan saldırının sorumlusu Rusya.  Bu Suriye rejiminin Esed birliklerinin yaptığı söyleniyor ama, pek öyle değil gibi. Yapılan saldırı bir hava saldırısı. Rusya’nın yaptığı belli. Zaten Rusya’nın yaptığı açıklamalar da bunu gösteriyor. Zaten saldırının ardından bir başsağlığı dilemediler. Türkiye ve Rusya arasında izlenen siyasetin, Türkiye’nin çok çıkarlarına hizmet etmediği görülüyor. Bu saldırı Türkiye’nin NATO ile ilişkilerimizi gözden geçirmemiz için bir milat olur. Türkiye’nin İdlib’de bulunması ve burada yürüttüğü faaliyetler kendi güvenliği için. Türkiye’nin içinde milyonlarca göçmen var. Buna yeni milyonlarca kişinin eklenmesi söz konusu. Türkiye bunu engellemeye çalışıyor. Orada yürüttüğü askeri ve diplomasi tamamının gerekçesi bu zaten.  O sebeple Türkiye’nin tekrar ilişkilerini gözden geçirmesi ve revize edilmesi gereken hususları revize etmesi kaçınılmaz görünüyor. Türkiye’nin çıkarları için bu uygun olduğu görünüyor” ifadelerini kullandı.

SOÇİ MUHTIRASI İYİCE YÜRÜRLÜLÜKTEN KALKMIŞTIR

Soçi Mutabakatı’nın iyice yürürlükten kalktığına dikkat çeken Gazeteci-Yazar Güngör Yavuzaslan, “Eylül 2018’de Soçi Muhtırası antlaşmalar artık şartlarını kaybetti. Garantör pozisyonunda olan Rusya, saldırıları engellemekte sorumlu olduğu rejimin saldırılarını engellemek yerine destek veriyor. Soçi Mutabakatı iyice yürürlükten kalkmıştır. Bu andan itibarin Türkiye’nin alanda atacağı askeri adımlar, Rusya ve Rejim üzerinde oluşturacağı etki İdlib’in geleceğine ve Suriye iç savaşının yeni sürecini belirleyecek. İdlib Suriye savaşının özeti durumunda. Şuanda bir düğüm noktasında. Bu düğümün nasıl çözüleceğini Ankara ve Moskova arasındaki güç dengesi karşılıklı olarak atılacak adımlar belirleyecek. Türkiye buradaki kazanımlarını özellikle askeri adımlarını kaybetmek istemiyor. Türkiye’nin son dönemde yaptığı askeri sevkiyatlar ile askeri gücü oluştu. Gözlem noktalarını hiçbir şekilde boşaltmadan, rejim ne kadar buraya taciz ya da etrafındaki yerleri alsa da gözlem noktalarındaki askeri varlığı devam ediyor. Önümüzdeki 24 saat çok kritik. 33 askerimizin şehit edildiği saldırıdan sonra diplomasi çok hızlı ilerliyor. ABD ile Türkiye arasındaki görüşmeler, ABD’nin Türkiye vereceği destek, Türkiye’nin atacağı adımları hızlandıracaktır Rusya’ya karşı.   Rusya ile bütün kapılar kapanmış değil. Türkiye hale diplomasiyi son çare olarak kullanacaktır. Özetle Putin’in ya da Rusya Sözcüsü’nün yapacağı açıklamalar Rusya’nın yol haritasında belirleyeceği olacağını düşünüyorum.  Çünkü liderler zirvesi konusunda liderler zirvesi 5 Mart daha da netleşmedi. Artık batı konuşuyor. Artık alan konuşuyor. Bölgeye askeri sevkiyat son 24 saate aralıksız devam ediyor. Özellikle Rejim olası saldıracağı hatlara Türk Silahlı Kuvvetleri kontrol noktaları oluşturdu. Askeri varlığını artırıyor. Alandaki asker sayımız ve askeri yetkimiz giderek artıyor. Olası bir operasyonda Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekat Bölgesinden Türkiye Hatay Reyhanlı üzerinden alandaki gücünü güçlendirecektir. Suriye Milli Ordusu da Türkiye ile birlikte hareket ediyor. Yine silahlı gruplardan terör çizgisinden olmayan birçok grup alanda Türkiye’nin yanında duruyor” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim