Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, “Şair-Yazar Kâzım Öztürk’e doğumunun 70’inci ve yazarlık hayatının 43’üncü yılında Şükran Gecesi” düzenlendi.Tarihçe-i hayatını hatıralar ve şiirlerle anlatan şair-yazar Kâzım Öztürk, sözlerine Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü’ye ve katılımcılara teşekkür ederek ve “Burası Dost Sofrası” adlı şiirini okuyarak başladı. Öztürk, 29 Mayıs 1949 yılında Konya’da eski adı Küçük Aymanas olan Kalfalar Mahallesinde doğduğunu, İlkokul ve İmam Hatip Okulunu bitirdikten sonra İzmir Yüksek İslam Enstitüsü’nden mezun olduğunu söyledi. Aymanas’ın “Büyük Aymanas” ve “Küçük Aymanas” diye ikiye ayrıldığını kaydeden Öztürk, Aymanas mahallesi hakkında şu bilgilere yer verdi: “Semt, Karaman Caddesi ile Ahmet Özcan ve Taş Cami Uzun Harmanlar Caddeleri arasında kalır. Bu mahallenin isminin halk tarafından; “Ayminas” olarak bilinen bir gayri Müslim’den geldiği söylenir. Aymanos, XV. yüzyılda Konya’ya bağlı bir köydür. Ahalisi,16.yüzyılda, öşürden muaf olmak için Konya merkezine göç etti. Bu nedenle Aymanos, Konya’nın sayfiyesi haline geldi.”

ESKİDEN STRES NEDİR BİLMEZDİK

Hatıralarını “Çocukluk, öğrencilik, öğretmenlik, yazarlık ve şairlik” olarak beş kısımda anlatan Öztürk, “Çocukluğumuzda stres bilmezdik, psikolojimiz de bozulmazdı. Stres, psikoloji bozulmasını ben, beton kalıplara sıkışıp kalmaya, toprakla haşır neşir olmamaya bağlıyorum” diyerek “Çocukluğumun Konya’sı” adlı şiirini okudu. Mahalle camisini anlatırken “Fergap, perşembelik, ezan okuma, müezzinlik yapma yarışı”nı da anlatan Öztürk, ilk Kur’an hocasının Mustafa Efendi (Mustafendi Hoca) olduğunu ifade ederek şunları dile getirdi: “Camiyi açıp kapatmak, sobasını yakmak zevkti benim için. Ama tabut içerde olduğu ve tahta minareye tabutun yanından çıktığımız için tabuttan korkardım. Bütün işleri isteyerek, severek yapardık.”

MAHALLENİN BEKÇİSİ BAKKAL AMCA

Mahalle bakkalından da bahseden Öztürk, Bakkal Amca’yı şu sözlerle ifade etti: “Çaybaşı’nda mahalle bakkalımız vardı. Bakkal; bekçiydi, mektup taşıyıcısıydı, mahallenin namusuydu! Adres sormak isteyenler bakkala gelirdi. Gelin veya damat adaylarını önce bakkaldan sorarlardı. Aymanas’ta bakkal olmadığı için bir kilo toz şeker almak için Çaybaşı’na Bakkal Hasan Ağa’ya giderdik. Marketler açıldı, bakkallık o zaman öldü! Marketlerle birlikte borç defterleri de tarihe karıştı.”

14 yaşında önce babasının, sonra annesinin vefat ettiğini ve kabirlerinin Hacı Fettah Mezarlığında olduğunu dile getiren Öztürk, yetim ve öksüz kalmanın acısını, anne ve babasızlığın nasıl bir duygu olduğunu hayatı boyunca hissettiğini belirterek öğrencilik ve öğretmenlik yıllarındaki hatıraları da paylaştı. Eski Sebze Hali yanında bulunan Necati Bey İlkokulu’nda okuduğunu, İslâm adabı ile sabrı, küfürsüz konuşmayı ve çalışmayı, eski Konya Belediye Başkanı merhum Ahmet Hilmi Nalçacı’nın babası Ali Rıza Nalçacı’dan öğrendiğini ifade eden Öztürk, “Biz okula komşuların verdiği elbise, ayakkabıyla okula giderdik. Fakirlik vardı, yoksulluk diz boyuydu. Nalçacı, teneffüslerde çocuklara namaz, sure ve duaları öğretir, cebinde taşıdığı acı biberi de küfreden öğrencilerin ağzına sürerdi. Ondan çok şey öğrendim” dedi.Yazarlık hayatını çeşitli dergi, mahalli gazeteler ile radyo ve tv’lerde programlar yaptığını da dile getiren Öztürk, sohbetinde daha çok şairlik yanını ön plana çıkartarak şiirler de okudu.

İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen Şükran Gecesi’nde Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Şair-Yazar Kazım Öztürk’ün teşekkür plaketini ve kitap hediyesini Selçukya Kültür Sanat Derneği Başkanı Av. Fatma Şeref Polat’la birlikte takdim etti.

HABER MERKEZİ

Editör: TE Bilişim