1 Kasım tarihinde yapılan seçimle Türkiye'nin Başbakanı seçilen Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığı ne yazık ki kısa sürdü...

Bu kısa süreçte büyük büyük sorunlarla karşı karşıya kalındı. Bu süreç halen devam ediyor.

Daha önce sırası mıydı demiştik...

Taze bir kan aranıyorsa, yeni bir yüze ihtiyaç varsa, aynı davaya gönül vermiş siyasi aktörler arasında bir anlaşmazlık varsa değişim şarttır. Ama yaşanan dönemin şartları da düşünülmelidir.

Neyse artık bunları düşünmek için çok geç. Yeni bir dönemin başlangıcı için ilk adımlar atıldı.

Ne demişler, 'Her ayrılık yeni bir başlangıcın, her yeni başlangıç da yeni bir ayrılığın habercisidir.'

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun istifasına giden süreç, aynı zamanda yeni başlangıçların da start düdüğünün çalması gibiydi.

Türkiye şimdi yeni bir döneme başlamak için hazırlanıyor. Yeni başlangıçlar yapmaya çalışıyor.

Başkanlık süreci...

Bundan sonraki dönemde Binali Yıldırım'ın Başbakanlığı'nda oluşacak yeni kabine, geçici bir hükümetmiş gibi çalışacak.

Erken seçimin kapımızda olduğunu söylememiz pek de yanlış olmaz. Çünkü görünen köy kılavuz istemez.

Sistem mi buna itiyor, Türkiye'nin başkanlık sistemine vakit kaybetmeksizin geçmesi mi gerekiyor, orasını biz bilemeyiz.

Bilenler meydanda... Israrla istediklerine ve derhal başkanlık sistemine geçelim komutları komuta erlerine verildiğine göre durum bu kadar vahim.

Kolay bir süreç değil bu. Bir ateş çemberinin içerisindeyiz ve bütün gayretlerin bu çemberi yarıp çıkmak için olduğuna inanıyoruz olanca iyi niyetimizle...

Böylesi zorlu bir süreçte taşın altına el koymak, o taşı omuzlamak her yiğidin harcı değil. Hem siyasette, hem iş dünyasında, hem de toplumsal alanda zorlu bir süreci yaşıyoruz.

Elini taşın altına koymuş olan yiğitlerin de eline vuruluyor, 'Çek bakıyım o elini oradan dercesine'

Tarih bunları da not etti. Unutmayacak!

Hz. Peygamber ne diyor: Kınamayın... Zira kınadığınız şey başınıza gelmeden son nefesinizi vermezsiniz...

O nedenle kınamıyoruz. Ancak, yapılanların yapanların yanına kâr kalmayacağını da biliyoruz.

Siyaseten her şeye yeniden başlanılmış gibi bir hava esiyor. Konya açısından soğuk ve biraz da ürkütücü.

Yeni süreçte her şeye açık olmak lazım gelir. Her şeyin içerisinde il ve ilçe teşkilatlarının gözden geçirilerek revize edilecek olması içinde bulunduğumuz halin bir parçasıdır. Bir çarkın diğerlerini çeviren dişlisi değişti de numarası tutmadı mı ne olur, diğer dişlileri de değiştirmek gerekir.

Gelen inşallah gideni aratmaz!