Allah’ın rahmeti, bereketi, lütfu senin üzerine olsun Gazzeli çocuk…

Sana nasılsın diye sormak gelmiyor içimden. Çünkü ben biliyorum senin nasıl olduğunu. Gözlerine bakınca anlıyorum. Hüzün dolu yüzün her şeyi ortaya koyuyor. Ve ben biliyorum ki Gazzeli çocuk, sen iyi değilsin…

Sen iyi değilsin Gazzeli çocuk, çünkü sen babanı kaybettin… Yetim kaldın. Anneni kaybettin, öksüz kaldın… Kardeşlerini kaybettin, kimsesiz kaldın…

Kaybettin derken, biliyorsun işte hani şu malum İsrail gavuru var ya, onlar vurdu senin aileni, onlar vurdu senin can evini, onlar vurdu senin kalbini…

Dertleri neydi ki Gazzeli çocuk? Ne yaptın sen onlara? Bu kadar kin, nefret, öfke nereden geliyor? Sen Gazzeli bir çocuktun… Kendi halinde, oyun çağında, hayaller peşinde…

Sahi şimdi ne yapıyorsun Gazzeli çocuk? 

Anladım, benim değil, sizlerin ne yaptığı, İslam coğrafyasının, Müslüman kardeşlerimin ne yaptığı önemli diyorsun… 

Doğru söylüyorsun, haklısın…

Bu suskunluk onu gösteriyor. Sen zaten konuşma Gazzeli çocuk, sus!

Senin sessiz çığlıklarının gölgesinde biz de günlük rutin hayatımızı sürdürüyoruz. Televizyon kanalları senden bir haber verirse, gazeteler senden bir şeyler yazarsa onu izliyor ve okuyoruz.

Elimiz kolumuz bağlı (!) bir şekilde senin de ölmeni bekliyoruz Gazzeli çocuk. En azından bu zulmü daha fazla yaşama diyesimiz geliyor. Ama durup düşünüyoruz sonra…

Sen ölürsen, sen olmazsan, sen yaşamazsan Gazze ne olacak? O kutsal topraklar, Mescid-i Aksa…

Bize mi emanet edip öleceksin… Sakın ha! Biz en fazla ‘Allah’ım Ortadoğu’da, Doğu Türkistan’da, Suriye’de, Mısır’da ve dünyanın her bir yerinde zulüm gören kardeşlerimizi kurtar, onlar senin davanı savunuyorlar’ diye dua ederiz.

Sonra da başka ne yapabilirim ki der, çaresizliğimize kendimizi hapsedip bir kenara çekilir ve kalben buğuz ederiz…

O nedenle Gazzeli çocuk, sen orada kal. Yaşadığın onca zulme, sefalete rağmen orada hep var ol. Musa ol, Musa olarak kal.

***

İsrail gavuru Ramazan girdi gireli Gazze’deki Müslüman kardeşlerimize olan baskı ve zulümlerini daha da artırdı. Saçma ve sapıkça açıklamalar da yapıyorlar. Can sıkıyorlar. 

Dertleri de o ya zaten…

Önceki gece sahur vaktinde sosyal medya ve sms ile organize olan ve sayıları belki yüz binleri belki de milyonları bulan vatan evladı, yüce Allah’ın ‘kahhar’ ismini zikretti. Belki milyonlarca, belki milyarlarca tespihat yapıldı. 

Müslüman kardeşlerimize, bir nedene dahi bağlamadan yapılan bu zulüm bitsin, zulmedenler kahrolsun diye dualar edildi. 

Rabbim inşallah en kısa sürede bu duaları kabul eder de şu mübarek günler, hidayete vesile olur.

AMİN…

Mesnevi’den:

“Gam görünce istiğfar et. Çünkü gam, Yaratıcı’nın emriyle tesir eder.”