Selçuk Üniversitesinde sürdürülebilir gastronomi konuşuldu. Selçuk Üniversitesi Beyşehir Ali Akkanat Turizm Fakültesi tarafından “Tarladan Sofraya Sürdürülebilir Gastronomi” söyleşisi düzenlendi. Moderatörlüğünü Selçuk Üniversitesi Beyşehir Ali Akkanat Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Karaman’ın yaptığı çevrim içi söyleşiye konuşmacı olarak Tarım ve Orman Bakanlığı Eski Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece, Slow Food Şile Palamut Birliği Kurucusu Fatma Denizci ve Araştırmacı – Yazar Engin Koban katıldı.

4-11-9

‘İNSANLIĞIN ORTAK MALI’

Selçuk Üniversitesi Beyşehir Ali Akkanat Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Karaman,  “Gastronomi, günümüzün popüler kavramlarından ve içi doldurulması gereken bir turizm türü olarak karşımıza çıkıyor. Tarlada üretilen bir sebzenin soframıza gelinceye kadar yüzde 50’sinin zayi, gıda israfı ya da kayıpla karşılaştığını görüyoruz. Güneş gibi göllerimiz, sularımız gibi ürünler de insanlığın ortak malı.” dedi.

‘CANLI TUTMAMIZ LAZIM’

Tarım ve Orman Bakanlığı Eski Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece de “Bizim mutlaka kırsalı canlı tutuyor olmamız gerekiyor. Kırsal kalkınma son derece önemli. Kırsaldaki endemik çeşitliliğimiz devam ettiği sürece zenginliğin üzerinde oturuyor olabileceğiz. Kırsal nüfusu artırmak ve orada oluşturulan pazar sayesinde ürünlerin çeşitliliğinin devamını sağlamak ve gastronomide yaratıcı şeflerimizin ellerinde çok farklı tabaklarda farklı lezzetlerle ciddi bir gastronomi turizmini de canlandırmamız mümkün olabiliyor.” diye konuştu.

4-12-2

Kendisiyle yarışan okul: Adil Karaağaç Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Kendisiyle yarışan okul: Adil Karaağaç Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

‘KORUMAK GEREK’

Slow Food Şile Palamut Birliği Kurucusu Fatma Denizci ise “Yerel tohumları bulmak, korumak, bunları başka insanlarla paylaşmak, üretmek, çoğaltmak istiyoruz. Kültürümüz, geleneğimiz gibi tohumlar kaybolduğu zaman her şeyiniz gidiyor. Geleceğe doğru da gidemiyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

 ‘TEMİZ VE ADİL GIDA’

Sürdürülebilirliğin 3 temel boyutunun olduğunu belirten Araştırmacı – Yazar Engin Koban da “Bunların birincisi ekonomik, diğeri sosyo-kültürel sürdürülebilirliğin sağlanması. Bir diğer konu da çevresel sürdürülebilirlik. Bunları birbirinden ayırmamız mümkün değil. Bu 3 temel yaklaşımı bir çatı altında toplayabilirsek, stratejimizi bunun üzerine kurarsak çok daha iyi bir gelişme sağlayabileceğiz. Gastronomi, bir restoranın ya da mutfağın dört duvarının arasına sıkıştırılabilecek bir kavram değil. Sürdürülebilir gastronomide önemli olan iyi, temiz ve adil gıda.” şeklinde konuştu.

HABER MEKEZİ

Editör: Birkan Bakay