Maçın başında Şehit Polisimiz FETHİ SEKİN'in oğluna yapılan jest çok anlamlıydı. Bunu düşünen yönetici veya çalışan her kimse aklına fikrine sağlık diyorum! Teşekkür ediyorum, Konya'yı başka bir alanda yine ilklerin içine taşıdı. 

Maçın 18 kişilik kadrosunda Douglas yok Mehmet Uslu var, bir de son maçlarda stoperlerin önünde oynayan Volkan Fındıklı yedekler arasında Lens Jonsson ön liberoda. Ömer Ali sağda, Milosevic solda, merkezde Ali Çamdalı, forvette Rangelov, Bajic ikilisi ile mücadele etti Atiker Konyaspor. 

Biraz tutukluktan sonra özellikle ikinci bölgedeki istekli ve arzulu pres Galatasaray'ı adeta kendi sahasına hapsetti.  Peş peşe kazanılan toplar beklerin arkasına Ali Çamdalı kumandasında atılan özelikle Skubic'in altı pasın içine indirdiği alda at pasları golle sonuçlanmıyor ve saç baş yolduruyor. 

Bu arada Galatasaray Hollandalılar ile agresifleşiyor ve gereksiz kartlık fauller yapıyor. Hele hele Sneijder'in eski futbol tabiri ile “Çift atladığı” bir pozisyon var ki PAPUA YENİ GİNE ülkesinde bile kırmızı kart olan bu hareket, bizim stadyumda 5 metre mesafeden hakem tarafından görmezden geliniyor. 

Bu arada birileri sanırım De Jong'un kulağına Melo'yu fısıldamış olmalı. Adam kaleciye basıyor ses yok. Stopere basıyor devam, orta sahada itiş kakış eyvallah, hakeme itiraz duymazdan geliniyor, kredi arttıkça oyuncu sertleşiyor ve maalesef inisiyatif Galatasaray lehine gelişiyor. 

Maçın devre arası düdüğü çaldığında zeki oyuncu Sneijder hakemin yanında bitiyor. Mete Kalkavan'ın bildiğimiz kadarıyla İngilizcesi zayıf,  hakeme oynuyor ve hiç gereği yokken itirazlarda bulunuyor. Oysaki 45 dakika boyunca Atiker Konyaspor lehine verilmiş tek hatalı karar yok.  İşin ilginç tarafı sarı kartı görüyor ve üzerine itirazına devam ediyor ama Mete Kalkavan bu hareketlere DUVAR. 

İkinci devre yine baskı ile başlayan Atiker Konyaspor atamadığını atacak ve istediği oyun düzenini sahaya yansıtacak.  Ama maç boyunca forvetlerin yapamadıklarını Sabri yapıyor önce vuruyor Serkan kurtarıyor, Uslu seyirci, Sabri bir daha vuruyor ve makus talih tekerrür ediyor. 

Maçın en iyi adamları ilginçtir her iki takımında sağ savunmasında oynayan adamlar, Atiker Konyaspor da Skubic, Galatasaray'da Sabri, dikkat edin ikisinin de ceza alanı içinde topla buluşma sayısı ve kaleyi tehdit eden şut sayısı forvetlerinden fazla. Bunun iki sebebi var, birincisi hem Galatasaray'ın hem de Atiker Konyaspor'un en kötü adamlarının sol savunmaları olması. İkincisi de sağ kanat oynayan oyuncuların beklerine oynayacak alan açmaları yani topsuz hücumda alan genişletmeleri. 

Hadi Mehmet Uslu Atiker Konyaspor'da oynuyor da, Carolle denilen zatı muhterem bir an önce valizini toplasın ve memleketi terk etsin. Yazık bizim bunun arkasında oturan oyunculara, sonra da Türk futbolu gelişmiyor diyoruz.  Carolle oynar da bizim gariban oturursa sadece Carolle'un banka hesabı gelişir biz de HAVANDA SU DÖVMEYE devam ederiz. 

Gelelim Ali Çamdalı'nın kırmızı kartına, yazık aynı yüksekliğe kalkan iki ayak, ortadaki top, futbolu bilen herkes devam kararı verir. Hatta Ali Çamdalı'nın ayağı önce kalkıyor ve topu bekliyor De Jong'un ayağı sonra geliyor, yani faul varsa Konyaspor lehine olmalı derken, kaptanın el kol hareketine sarı kart, itirazına ikinci sarı ve kırmızı! Ne demiş  “KORKAK”  tabirimi lütfen maruz görün “ADAMLAR YÜZÜNÜZE YABANCI DİLDE ANA AVRAT SÖVÜYOR” sesinizi çıkarmıyorsunuz. Ali Çamdalı keşke bugün İngilizce “funky veya coward” deseydi. (Türkçe meali korkak arkadaşlar)

Yeni transferler mi? Rodrigues maçın adamı olurken, Atiker Konyaspor'un transferi Fofana  '??????'  yarattı.  Yeni transfer yapılacak haberleri mevcut ama benim naçizane bir oyuncu tavsiyem olacak Atiker Konyaspor'a. Fenerbahçe'nin son hazırlık maçını izledim Partizan Tiran takımının kiralık forveti ECUBAN gerçekten izlenmesi ve değerlendirilmesi gereken bir oyuncu diye düşünüyorum. Hem genç, hem çabuk ve oldukça etkili gol vuruşlarına sahip. Saha içinde topu beklemesi gereken yeri iyi seçiyor, kararlı ve etkili driplingleri var şu an itibari ile iki RANGELOV eder. 

Şimdi son paragrafı büyük harflerle yazacağım aslında maçın özeti bundan ibaret, aslında bu maçın değil bundan sonraki 4 büyüklerin maçlarının ve hatta önümüzdeki birkaç yılın özeti. 

BEN İDDİA EDİYORUM BUNDAN SONRA Kİ 5 YILDA HİÇBİR TAKIM İKİ DEFA ÜST ÜSTE ŞAMPİYON YAPILMAYACAK!  HER SENE FARKLI BÜYÜK ŞAMPİYON YAPILACAK. YAYIN GELİRİ ELDE ETMEK ADINA SON 5 HAFTAYA KADAR BÜYÜKLERİN HEPSİ POTANIN İÇİNDE TUTULACAK! KALKAVANGİLLER GALATASARAYI, AYDINUSGİLLER FENERBAHÇEYİ, ÇAKIRGİLLER BEŞİKTAŞI, BİLMEMNEGİLLER TRABZONSPORU KORUYUP KOLLAYACAK!  ATİKER KONYASPOR AVRUPA'YA GİTTİĞİNE SEVİNECEK, OSMANLISPOR AVRUPA'DA TUR ATLADI DİYE YERE GÖRE SIĞDIRILAMAYACAK, MEDİPOL BAŞAKŞEHİR ÜÇ BEŞ HAFTA DAHA LİDERLİK KOLTUĞUNDA OTURACAK SONRA, SONRA MI YİNE BİLDİK ŞEYLER OLACAK! HATIRLAYIN YILLAR ÖNCE KOCAELİSPOR GETİRDİ GALASATARAY ŞAMPİYON OLDU, GENÇLERBİRLİĞİ GETİRDİ FENERBAHÇE ŞAMPİYON OLDU, GAZİANTEP GETİRDİ FENERBAHÇE ŞAMPİYON OLDU! GELİR BÜYÜDÜKÇE KÜÇÜKLERİN ŞAMPİYONLUK HAYALLERİ KÜÇÜLECEK! Yani küçücük denizimizde büyük fırtınalar kopararak yaşamaya devam edeceğiz. Biz sonu belli bu filmi belki 40. defa seyrediyoruz ve bilmem kaç yıl daha izlemeye devam edeceğiz. Şehit habersiz bol futbollu günler sizlerin olsun.