Almanya’nın ev sahipliğinde G20 liderler zirvesi Hamburg’da gerçekleşecek. Almanya’nın ne tür derdi var bilinmez ama zirvede konuşulacak asıl konuların Katar ve Kuzey Kore üzerinden olacağı kesin olarak bilinmekte. Atlantik ve Asya arasında yeni yüzyıla damga vuracak liderlik mücadeleleri bu dönem içerisinde açık bir şekilde biraz öncede dediğimiz gibi Katar ve Kore üzerinden gidiyor. Aslında pek üzerine düşmeden adını koymamış gibi davransalar da masa üzerinde bir nevi üçüncü dünya savaşı oynanıyor.  Katar ve Kore krizleri sıcak çatışmaya dönme riski itibariyle tansiyonun düşürülmesi ve sürecin normalleşmesi adına atılabilecek adımlar G20’nin öncelikli gündem maddesi olmalı. Özellikle Güney Kore ve Türkiye’nin bölgede etkin bir rol oynaması gerektiğini savunan birçok ülke var. Ancak bu etkin rol içerisinde ABD’nin tavrı ise herkesi kendine bağımlı bırakma hastalığı. İşte bu doğrultuda Türkiye’nin Kore krizi için üstlenebileceği rol gibi, G.Kore’nin de Avustralya gibi bölgeye uzak ülkelerin Katar krizi konusunda tutumları çözüm açısından anlamlı olabilir. Tabi tüm bu gelişmeler devam ederken Mısır’a uçak gemisi aldırarak Türkiye’nin son 15 yılda bölgesinde artan oyun kurucu gücünü kırmaya çalışmak ise açıkça beyhude bir girişimdir.

G20’nin ana gündeminde elbette küresel büyümenin toparlanması küresel ticaretin canlandırılmasına yönelik olarak istihdam ve küresel iklim değişikliğine yönelik konular olacaktır. Ancak Trump göreve geldikten sonra attığı adımlar ve sebep olduğu tartışma ortamlarında G20 üyelerinin aralarında ki çelişkileri çözüme kavuşturması pek de kolay gözükmüyor. Asıl dikkatle incelenmesi ve gündeme getirilmesi gereken konu ise kesinlikle Trump’ın dışarıda izlediği önce ABD algısını tartışmak. Bu algı korumacı politikasına ve küresel finans sistemine yönelik büyük endişeler taşıyan bir hal almış durumda. Tabi ki bunu sadece biz demiyoruz bu endişeli durumu G20 zirvesi öncesinde IMF’de gündeme getirerek rapor halinde sunmuş durumda. Sadece ABD değil Çin’in mevcut büyümesini destekleyen politikalarının da sürdürülemez olduğu ve finansal kırılganlıklarında arttığı raporda belirtilmiş.

Katar, Kore, ABD derken nereden bakılırsa bakılsın ülkeler arasında birçok gündem maddesi var. Liderlerinde kafasında kurdukları senaryolar var. Hem Türkiye’nin etkin rolleri hem de küresel ortamda yaşananlar konuşmaların ve görüşmelerin seyrini değiştirecek nitelikte. En çok merak edilen ise ülkeler arasında bunca çıkmazlıklar varken liderlerin hangi konularda anlaşmalar sağlayacağı…