Bu sefer Fransa devrimi yapamadan turnuvayı bitirdi.Üstün oynadığı oyunda Portekiz'e 1-0 yenildi ve 16 yılda bir tekrarladıkları başarılarını bu kez hayata geçiremediler.   Danimarka'nın şampiyon olduğu 1992, Yunanistan'ın şampiyon olduğu 2004'den 12 yıl sonra şimdi de Portekiz favori olmadığı bir turnuvayı kazandı.Görünen o ki 12 yılda bir sürpriz bir şampiyon çıkarıyor Avrupa. İster inanmışlık deyin, ister tesadüf deyin, yada başka bir isim koyun ama bir gerçek var ki oda Portekiz Milli Takımı Antrenörü Fernando Santos  elindeki kadroyu en iyi şekilde kullandı ve şampiyon oldu.Aynı şeyi  Didier Deschamps için söylemek mümkün değil.  Belki turnuva öncesinde yaptığı tercihlerle eleştirilmişti ama finale kadar alternatifli kadrosuyla  iyi işler çıkardı. Final de ise gol atamadıkça veya pozisyonlar üremedikçe panik oldu ve oyunun 65. Dakikasında Payet'in oyundan çıkardı.  Gol atan, asist yapan, şut atan, rakibi eksiltip problem yaratan kanat oyuncusundan vazgeçmesinin sebebini hala anlayabilmiş değilim! 

Aslında  Fransa 90+2 'de direkten dönen top sonrası kupayı Portekiz'e verdi. Ama şu bir gerçek Fransa bu kadrosu ile önümüzdeki 10 yıl içinde Avrupa ve Dünya da final oynayacak kadro kalitesine sahip bir takım görüntüsü verdi.  Aynı şeyi  Belçika ve İsviçre takımları içinde söyleyebilirim.Bütün maçları kaçırmadan izlemeye çalıştım ve kendimce en iyi 11'i oluşturdum.Bilemiyorum gözümden kaçan var mı ? Ama benim gözümde 4+5+1 sisteminde (genelde takımlar böyle yerleşti sahaya) en iyiler.  

1- Manuel Neuer (Almanya) Kaleci (Bayern Munich) 30 Yaşında 

2- Joshua Kimmich (Almanya ) Sağ Savunma (Bayern Munich) 21 Yaşında 

3- Rapael Guerrerio (Portekiz ) Sol Savunma (Borussia Dortmund) 22 Yaşında

4- Pepe (Portekiz ) Stoper (Real Madrid) 33 Yaşında

5- Giorgio Ciellini (İtalya) Stoper (Juventus) 32 Yaşında

6- Toni Kross (Almanya) Ön Libero (Real Madrid) 26 Yaşında

7- Sissoko (Fransa) Orta Saha Orta (New Castle Uni) 26 Yaşında 

8-Aaron Ramsy (Galler) Orta Saha Orta (Arsenal) 26 Yaşında

9- Eden Hazard (Belçika ) Orta Saha Sağ (Chelsea) 25 Yaşında 

10- Dimitri Payet (Fransa) Orta Saha Sol (West Ham Uni) 29 Yaşında 

11- Antoine Griezman (Fransa) Forvet (Atletico Madrid) 25 Yaşında

En Verimli Yedek Oyuncu  Quaresma  (Portekiz) (Beşiktaş) 32 Yaşında 

TURNUVANIN EN İYİ ANTRENÖRÜ: CONTE (İtalya)

Turnuva sonunda aklımızda kalanların en başında aldığımız veya almaya çalıştığımız turnuva primleri ile aslında son 4'e kalan takımların toplam primlerini katlamış gözüküyoruz. Nedir bizim bu aç gözlülüğümüzün sebebi bilen varsa biraz beri gelsin. Bu gün şampiyon olan Portekiz takımının en fazla oynayan oyuncunun alacağı prim 265.000 Euro, bizimse en az oynayan oyuncumuzun aldığı prim 130.000 Euro nasıl bir Matematik bu ben anlayamadım.Türkiye Futbol Federasyonu bu paraları nerelerden ve nasıl buluyor merak ediyorum.  Yazık bu paralara,  saha yapın, antrenör yetiştirin, oyuncu yetiştirin, amatör takımların altyapılarını destekleyin ne bileyim gelişime tepeden başlamayın hep en alttan başlayın. Peki körün attığı taş denk gelseydi de biz Portekiz takımının yerine en iyi 4 üçüncüden biri olsaydık, finalde de Fransa'yı yenseydik,  Avrupa Şampiyonu olsaydık.Ne prim isterdi bizimkiler, ne alırlarsa alsınlar o zaman helal olsun derdik, EYVALLAH. Ama Türk Futbolunun problemleri çözüme kavuşur muydu ? Tabii ki hayır yazımın başında belirtmiştim.1992 yılında Avrupa Şampiyonu olan Danimarka var mıydı bu turnuvada, 2004 Şampiyonu olan Yunanistan onlar nerede, onlarda bizim yaptığımız hataları yaptılar çünkü.Günlük başarılarla avundular ve sonuç hüsran.Biz 2008'den beri ne yapıyoruz.Varsa yoksa havuzda toplanan para ve federasyon paylarını geliştirmeye çalıştık. Kulüpler ne yaptı bu arada, En fazla payı almak için savaşlar, olmayan paraları har vurup harman savurmalar, yılda 30-40 oyuncu ile sözleşme imzalamalar, 3 liralık futbolcular için menejer oyunlarıyla 20-30 misli ödemeler,   sen ben kavgaları, yani incir çekirdeğini doldurmayacak zavallı mevzular, kulüp başkanlarına ve yöneticilerine cezalar hak mahrumiyetleri  komik ve zavallı sonuçlar.Bütün bunların yanı sıra biz senelerdir nelerle avunuyoruz bir bakalım.Dünyanın en iyi takımlarından biri olan Puşkaş'lı Macaristan'ı, Turgay Şeren, Lefter gibi hakkın rahmetine kavuşmuş oyuncularımızla yendik. Yıl kaç mı ?  1956!1969 Yılında Göztepe Fuar Şehirleri  Kupasında yarı final oynadı (Statüsü Konusunda Hiçbir Fikrim Yok)  2000 Yılında Galatasaray UEFA Kupasını kaldırdı.2002 yılında Dünya Şampiyonası'nda 3. Oldu. Sonra 2008 yılında bence son 50 yılın en iyi jenerasyonu ile Avrupa Şampiyonasında yarı final oynadık, tescilli bir üçüncülüğümüz yok,  O kadar, işte o kadar.Milli Takım başarısı yok, kulüp başarısı yok, altyapı milli takımlar başarısı yok,  SAYIN FEDERASYON nereye bakıyorsunuz. Türkiye Futbol Federasyonu kazandığı paralarla övünen yapının ve düşüncenin içinden çıkın artık. 14 Yabancı kuralından derhal vazgeçin. Ülkemize gelecek yabancı oyuncuların ülkelerinin milli takımlarında ne kadar oynadıkları sayılarına mutlaka en az ibaresi koyun. Kadrolarda yer alacak altyapı oyuncularının sayılarına zorunluluk getirin.Takımların ilk 11'lerinde bu oyuncuların oynamalarını sağlayın, İbreyi Avrupa da oynayan gençlerimize değil, Güzel Memleketim de keşfedilmeyi bekleyen gençlere çevirin. 

YANİ SÖZÜN ÖZÜ, ALTYAPI, ALTYAPI, ALTYAPI, GERİSİ HİKAYE.