• Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim ,takribi olarak 115 ayettekafirlerden bahsederken ,münafıklarla ilgili ise takribi olarak 111 ayetten bahsetmektedir. Yani biz mü'minleri ,kafirlere karşı dikkatli olmaktan ,onlarla aynı yolda olmaktan men ederken ,bir okadarda ,hattâdaha tehlikeli olan güruhtan ,yani ''münafıklardan'' bahsetmektedir. Nitekim Nisa Sûresi 145. Ayette Rabbimiz ;

''Şüphesiz ki münafıklar, cehennem ateşinin en aşağı tabakasındadırlar. Onlara hiçbir yardımcı da bulamazsın.'' buyurarak, münafıkların cehennemin en alt tabakasındaen ağır şekilde azap edileceğini,Allah korusun onlardan olmamamız ve onlara karşı dikkatli olmamız gerektiğini vurgulamaktadır.

''Münafık'' aslında özü küfürden yana olmasına rağmen ,kalbinde iman olmayan ,görünüşte Müslüman gibi davranıp ,bir çok ibadetlerde Müslümanlarla beraber hareket eden ,ama gerçek manâda Allah'ın dinini yıkmak için kafirlerle beraber olan ,gönlü onlarla beraber olan kimselerdir. Yaratılış amacımız olan ''kulluk'' vazifesiyle gönderildiğimiz bu dünyada ,kıyamete dek bu misyonun temsilcileri her daim olacaktır.

''Dırar mescidi'' olayını hatırlayalım

        Peygamber efendimiz (sallallahualeyhivellem), Mekke'den Medine'ye hicret ettiktensonra, MedineahalisininMüslüman olması ve Peygamber efendimize tabi olmaları, Medine'debazı kimselerin hoşuna gitmemişti. Zahiren Müslüman olduklarını söyledikleri hâlde, hakikatteiman etmeyen münafıklar, fırsat buldukça müşriklerle ve MedineliYahudilerle birleşerek, Müslümanlara karşı hareketten geri durmuyorlardı. Baş münafık  olan Ebû Âmir RâhibAbd-i Amr bin Seyfî, câhiliyye devrinde ruhbanlığa özenir ve ruhban elbisesi giyerdi. O'nu kıskanan Ebû Âmir, kendisine uyan  elli kişiyi yanına alarak Mekke'ye gitti. Bedr savaşında müşrikler safında Peygamber efendimize karşı savaştı. Uhud ve Hendek savaşlarında da müşrikler arasında bulunan Ebû Âmir, Mekke'nin fethinden sonra Taife; TâiflilerinMüslüman olmaları üzerine de Şam'a gitti.

  Daha önce KubâMescidi'ndemü'minlerle birlikte namaz kılar gözüken Kubâ münafıkları; "Ebû Âmir, Rum Kayseri'nin yanından gelip içinde namaz kılacak" diyerek Kubâ Mescidi' nin karşısında DırârMescidi'ni yapıp kendi cemaatleriyle mü'minlerin arasını ayırmak istediler.

Münafıklar, Müslümancemaati bölmek, kendi emellerine ulaşmak için fitne çıkararak onları birbirine düşürmek istiyorlardı. Hattâ Bizans askerlerini Medine'ye davet edip, mescide depo ettikleri silâhlarla onlara yardım edeceklerdi. Peygamber efendimizin orada namaz kılmasını sağlamakla da, Mescid-i Dırâr'ın mukaddes bir yer olduğu düşüncesihasıl olacaktı. Böylece Müslümanlar orada namaz kılmak için yarışa girecek ve münafıkların ağına düşeceklerdi. 

Sevgili Peygamberimiz Tebük'e sefere gitmek için hazırlandığı  sırada beş kişilik bir heyet Efendimiz'i bu mescide davet ettiler ve onlara namaz kıldırmalarını rica ettiler. Böylece Müslümanlarda o mescide gelip namaz kılacak ,bu vesileyle de hain emellerine ulaşacaklardı. Bunun üzerine Efendimiz onlara cevaben "Ben, şimdi sefere çıkmak üzere meşgul bulunuyorum. Seferden dönüp gelecek olursak ve Allah da dilerse, yanınıza gelir, onun içinde size namaz kıldırırız" buyurdu..

Resulü Ekrem sallallahualeyhivesellem Efendimiz Tebük'ten dönerken o münafıklar Rahmet peygamberini mescidlerine götürmek için davet ettiler .Efendimiz de bu münafıkların davetine icabet etmek istediği sırada Allah cellecelahüTevbesûresi 107-110 ayetleriyle sevgili peygamberimizi ve şahsında bizleri uyardı.

Bir de zararlı faaliyetlerde bulunmak, küfre yardım etmek, müminler arasına ayrılık sokmak için ve öteden beri Allah ve Resûlüne karşı savaşanlara üs olsun diye bir mescit yapanlar vardır. Bunlar, “Bizim iyilikten başka hiçbir kasdımız yok” diye de mutlaka yemin ederler. Ama Allah şâhitlik eder ki bunlar mutlaka yalancıdırlar.

Onun içinde asla namaz kılma. İlk günden temeli takva (Allah’a karşı gelmekten sakınmak) üzerine kurulan mescit (Kuba mescidi), içinde namaz kılmana elbette daha lâyıktır. Orada temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah da tertemiz olanları sever.

Binasını takva (Allah’a karşı gelmekten sakınmak) ve O’nun rızasını kazanmak temeli üzerine kuran kimse mi daha hayırlıdır, yoksa binasını çökmeye yüz tutmuş bir yarın kenarına kurup, onunla birlikte kendisi de cehennem ateşine yuvarlanan kimse mi? Allah, zalimler topluluğunu doğru yola erdirmez.

Kurmuş oldukları binaları, (ölüp de) kalpleri paramparça olmadıkça yüreklerinde sürekli bir kuşku olarak kalmaya devam edecektir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Bu ayetlerin inmesinden sonra Peygamber Efendimiz "Şu halkı zalim olan mescide gidiniz. Onu yıkınız, yakınız" buyurdu.Onlar da akşam ile yatsı arasında gidip, binayı ateşe verdiler. Böylece münafıkların alevlendirmek istedikleri fitne-fesad ateşi de söndürülmüş oldu. Müslümanlar arasındaki sevgi ve muhabbet ise bir kat daha arttı.

En son yaşadığımız 15 Temmuz olayları ve bir çok kirli projenin perde arkasındaki Fetöhiç şüphesiz bu zihniyetin temsilcisi değilmidir ? Ayrıca şu hususta da hepimizin dikkatli olması gerekir. Devletimiz bir yandan Fetö ile mücadele ederken ,elbette şeytan boş durmayacak ve farklı isimlerde ama özü aynı olan yeni hainler türetecektir.Allah bizi onlardan olmaktan ve onların şerrinden korusun ..amin.

Fetö'nün arkasındaki Barışçı ABD

Seçildiği günden beri çetrefilli olayların peşini bırakmadığı ve onlarca bilgi ve belgeye rağmen Türkiye'ye Fetö terör örgütü lideri GÜLEN'i  teslim etmeyenABD Başkanı Tump'ın  başkanlık koltuğundaki 5. ayında ikinci büyük firesini verdi. İletişim direktörü Mike DUBKE deistifa  ettiğini açıkladı.

Beyaz Saray'da her yıl Müslümanlar onuruna verilen iftar yemeği bu yıl iptal edildi .Sebebi ise Başkan Trump'ınMüslümanları terörist olarak görmesi. ABD Rakka'dakiDAEŞ'i bahane ederek PKK'ya daha etkili silahlar vermeye devam ediyor.

Öte yandanABD öncülüğündeki koalisyonun Suriye'de terör örgütü DAEŞ kontrolündeki Rakka'ya düzenlediği saldırıda Suriye resmi haber ajansı SANA'nınbildirdiğine göre  43 kişi öldü. Ağustos 2014'ten Nisan 2017'ye kadar insan hakları örgütleri izlenimine göre 3800 kişi hayatını kaybetti. ABD resmi açıklamasına göre bu sayı 484 ve bu insanları hata ileyanlışlıkla öldürdüğünü söylüyor.

Erdoğan'ın mesajları ne içeriyor?

Tayyip Bey'in Bu hafta Meclis gurup toplantısı ve bir takım iftar programlarındaki mesajları ve özeleştirileri gayet olumluydu bence.

''80 milyonun tamamını kucaklayacak bir çalışma proğramı hazırlıyoruz. Siyasette ciddi bir rakibimiz olmadığı için adeta kendimizle yarışıyoruz. Bu yıl sonuna kadar tüm il ve ilçe yönetimlerini yenilemek durumundayız. Adetabir metal eskimesi görüyorum. Dolayısıyla bu değişikliği yapmaya mecburuz. Belediyelerde, nerelerde ne gibi şikâyetler var bunların üzerine gitmemiz gerekiyor. Yeni oluşturacağımız ekiplerle kontrol mekanizmasının çok iyi çalışması gerekiyor. Çünkü alığımız şikayetleri neticeye ulaştırmamız gerekiyor.

Üç yıldır milletimiz çeyrek yüzyılda yaşamadığı kadar çok hadise yaşadı.2013 Mayıs ayında Gezi olayları ile başlayıp ,17-25 Aralık yargı-emniyet darbe girişimi,2014 Mahalli idareler ve Cumhurbaşkanlığı seçimi ,2015'teki  iki ayrı milletvekili seçimi, PKK'nın hendek eylemleri ,ve DAEŞ saldırıları ile kanlı bir boyut kazanan ,Fetö'nün 15 Temmuz darbe girişimiyle adeta zirveye ulaşan ,16 Nisan halkoylamasıyla şimdilik finali yapılan bir süreçteyiz.''

Reisin bu olumlu mesajları umut verici .Halkın bu mesajların uygulanmasına yönelik beklentisi büyük.  Diğer yandan da yukarda Tayyip Bey'in saydığı üç yıldır ülkemizi yoran olayların perde arkası kirli ittifaklarını da görmemezlikten gelemeyiz .Özellikle Gezi  sürecinde parlatılan ''kırmızı fularlı kız''  haberlerinin arkasındaki ittifak şimdi daha iyi anlaşılmıyor mu?

Haftaya görüşmek dileğiyle..Selâm ve dua ile..