Fena Fil Gaziantep Gaziantep Yazıları Biterken

 

Kıymetli okuyucular, ne olduysa TYB Konya Şubesi'nin Gaziantep ziyaretinden dönüşünden sonra oldu.

Mahalli basında, 'Konyalıya Gaziantep propagandası' başladı ki, bitmesi ne mümkün!

Neredeyse 140 yazı, 40 dizi ve 4 senaryo ile biz Konyalı okuyucular, yoğun bir Gaziantep bombardımanına tutulduk.

TYB Gaziantep yolcularının 'Fena Fil Gaziantep' olmalarını bir yerde anlarız.

Etki tepki meselesi!

Ama biz saf ve masum Konyalı okurların, 140 yazı ve 40 dizi ile dögülmesine seyirci kalmamak gerekir.

Bizlerin de 'Fena Fil Gaziantep' olmasını beklemeyin lütfen.

Yediğimiz onlarca etliekmeğin ve tonlarca küflü peynirin hakkı için, vaziyete müdahil olma lüzumunu hissettik.

Durun arkadaşlar, ağabeyler, ablalar!

Que va dis?

Eyne tezhebün?

Konya diye bir gerçek var.

Konya'ya dönelim lütfen.

Bir geziye 140 yazı, 40 dizi çok değil mi?

Gaziantep'e gidip KATMER yememişsiniz, Katmerci Zekeriya'yı görmemişsiniz zaten!

Ayrıca Lawrens'siz Gaziantep olur mu?

Arkeolog olarak 1917-1919'da Gaziantep'de çalışan ve bindiği motor yakın zamana kadar Gaziantep Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen Lawrens'siz bir yazı Konyalılara sunulmaz mı?

Her Konyalı Lawrens'i bilir ve anar.

Hatta diyebiliriz ki, Lawrens memleketi İngiltere'den daha fazla Konya'da tanınır.

Gelelim, Katmersiz ve Lawrns'siz Gaziantep yazılarının faziletine.

Çevre Belediye Başkanlarına bir duyurumuz olacak.

Ne yapıp edin, TYB Konya ahalisini şehrinize davet edin, çok iyi geri dönüş alacaksınız.

140 yazı, 40 dizi garanti.

Bundan iyisi Şam'da pardon Gaziantep'te kayısı.

Böyle bir PR çalışması ve reklam, her faniye nasip olmaz.

Bu vesileyle tercüme bir PR fıkrası:

“Olacak ya, Hz. Musa Kızıldeniz'in önünde biraz duraklayınca, yanındaki PR uzmanı, 'Yürü' demiş, 'Yürü, Tevrat'tan 40 sahife garanti!”

İşte, reklam yani 40 sahife reklam mantığıyla bakan bu PR fıkrasının tercüme olduğunu, bir defa daha hatırlatalım.

Ey PR (Public Relations) halkla ilişkiler, nelere sebep oluyorsun?

Bu cümleden olarak, çevre belediye başkanlarının bu yatırımı iyi değerlendirmelerini bekliyoruz.

Kolay değil, 140 yazı ve 40 diziye konu olmak. Bir gezi eşittir 140 yazı ve 40 dizi!

Bugünlerde bir TYB Gaziantep yolcusuna rastlarsanız 'Nasılsınız' sorunuza şöyle bir cevap almanız muhtemel:

“Biz Gaziantep'deyken!”

İsterseniz bir deneyin, hatta saati sorun. Ümit Yaşar'ın ünlü AYTEN şiiri gibi cevap duyacaksınız:

“Saatin her zaman Antep'e beş var

ya da Antep'i beş geçiyor”

Şiir deyince, 140 yazı ve 40 dizi içinde Yavuz Bülent Bakiler'in ünlü 'Antepli Şahin' şiirine müsadif olamadım.

Ne şiirdir o! Ne şairdir o!

Hatta, Nazım Nikmet'in ünlü 'Kuvay-ı Milliye Destanı' şiirinin I. Bap Yıl 1918-1919 ve Karayılan Hikayesi' Antep'in 'Gazi' oluşunu, muhteşem bir şekilde dile getirir.

Şiirsiz yazı ve dizi olmasın lütfen.

Rabbim şiirsiz bırakmasın.

Bitirirken.

TYB'deki dostlarımızın nice yazı ve dizilerini dört gözle bekliyor, 'latife latif gerek' sözünü yaşattığımıza inanıyoruz.

Her ne kusur işlediysek, affola!