Obezite bir kader değil, mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Aşırı kalori, hareketsiz yaşam tarzı veya ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkan obezitede hastalığa ve hastaya özgü rehabilitasyon programlarıyla kişinin hem kontrollü kilo vermesi sağlanıyor hem de kilo nedeniyle azalmış veya kaybedilmiş kas-iskelet fonksiyonları eski haline döndürülüyor.

Obezite günümüzün en önemli sorunlarından biri. Hızlı yaşam koşullarının getirdiği "fast food"lar, televizyon ile başlayan gece atıştırmaları ve yiyecek alışkanlıklarımızda değişiklikle beraber tüm dünyada fazla kiloları da beraberinde getirmiştir. Sağlıksız yeme alışkanlığı, kimyasal madde ve hormon içerikli gıdalar ile günlük aktivitenin azalması vücutta giderek aşırı miktarda yağ depolanmasıyla sonuçlanmaktadır. Tedavisi değişik branşlar arası bir programı gerektiren bu hastalığın, diyetin yanı sıra fizik tedavi süreci de var. Vücudun kilo artışı ile ortaya çıkan aşırı yağlanmasına obezite denir.

Normalin üzerindeki kilolar, çağımızın en büyük sağlık sorunlarından biri olup, çeşitli hastalıklara da zemin hazırlar. Obezite yetişkinlerde tip 2 diabetin yüzde 80'inden, iskemik kalp hastalıklarının yüzde 35'inden ve hipertansiyonun yüzde 35'inden, eklem ve kemik problemlerinden  cinsel bozukluklar ve uyku apnesine kadar birçok hastalık için sorumlu olarak tespit edilmiştir. Uzmanlar, obez kişilerin yaşıtlarına göre 12 yıl daha kısa yaşadığına dikkat çekiyor. Obezite kişilerin fizik görünümlerini bozmakta, buna bağlı olarak ruh sağlığı ve sosyal yaşam tehdit altında olmaktadır. Mutlaka tedavi edilmelidir.

Obezite tedavisi, kişiye özel hazırlanmalı ve gerekli branşlardan uzmanların takibinde yürütülmelidir

Obezite rehabilitasyonunda hasta, bir ekip tarafından değerlendirilir ve tedavisi planlanır. Rehabilitasyonun amacı, hastanın kilo vermesinin yanı sıra kas-iskelet sisteminin korunması, obezitenin yol açabileceği eklem hastalıklarının önüne geçmektir. Ekipte fizik tedavi uzmanının yanı sıra fizyoterapistler, spor akademisyenleri, psikolog ve diyetisyen yer alır. Konsültan olarak kardiyolog ve endokrinologlar da obezite rehabilitasyonu ekibi içinde yer alırlar. Obezite rehabilitasyon programını planlarken hastanın kalp-dolaşım sisteminin durumu ve fonksiyonel kapasitesi değerlendirilmeli, egzersiz programının yoğunluğuna bu değerlendirmeye göre karar verilmelidir. Obezitenin medikal tedavisi metabolizma uzmanları tarafından değerlendirilerek planlanır. Diyetisyen eşliğinde hastanın düzenli kontrolleri yapılarak ve uzun bir tedavi planı çizilerek tamamlanır. Obez hastalarda kilo verimi ayda ortalama 4-5 kilogram olarak planlanmalı ve hızlı kilo verimi kısıtlanmalıdır. Hasta diyet programı içerisindeyken beraberinde kas iskelet sistemi ile ilgili tedavi programı kişiye göre basamaklar halinde programlanmalıdır.

Obezite rehabilitasyonunda uygulanan adımlar

Bu amaçla rehabilitasyon programında ilk aşama kas-iskelet sistemini, özellikle de ağırlık taşıyan eklemleri korumak amacıyla yapılır.  Vücudumuzun ağırlık taşıyan eklemleri olan omurga, kalça, diz ve ayak bileği eklemleri obezlerde çok daha yüksek oranda risk altındadır. Örneğin, 60 kilogram olan bir kişinin dizlerine binen yük miktarı 180 kilogram iken, 120 kilogram ağırlığı olan bir kişinin dizlerine binen yük miktarı 360 kilogramdır. Obez kişilerde eklem çevresindeki kas dokusu hareketsiz yaşam tarzına ve eklem ağrılarına bağlı olarak zayıflar. Kas gücü azaldığında ekleme binen yük miktarı daha da artar. Bu dönem reahabilitasyon programı obezlerde hastanın pasif, tedavi sisteminin aktif olduğu dönemi içerir. Bu dönemde vücuttaki destek kas dokularının gücü tek tek değerlendirilip, kasların yerleşimine göre güçlendirme programı planlanır. Bu programda kasların, özel kas cihazlarıyla güçlendirilmesi amaçlanır. Ayrıca eklem içinde oluşan ödem ve dolaşım bozukluğunun da tedavisi yapılır. Bu dönemde mihabodytec antrenman sistemleriyle kas kitlesini artırma, lenfatik drenaj yöntemleri ve akustik dalga tedavileriyle diğer bölgesel uygulamalar da kişiye göre planlanmalıdır. Obez hastanın bu dönem programı tamamlandığında, kas dolaşımı ve gücü normal veya normale yakın bir duruma geldiğinde ikinci basamak  programı başlar. Bu dönem, hastanın grup ve/veya kişisel egzersiz programını içerir. Egzersiz programı içinde ısınma egzersizleri, treadmill-yürüyüş bandı, bisiklet ve soğuma egzersizleri yer alır. Egzersiz programı haftada en az 3 gün, her seans 25-50 dakika olacak biçimde planlanır. Egzersiz programları hastanın medikal tedavisine paralel olarak   düzenli olarak devam eder. Vücudun kitle indeksi normal sağlıklı bir bireyin kitle indeksine ulaştığında rehabilitasyon programına son verilir ve bireye spor merkezlerinde düzenli egzersiz programı uygulaması önerilir.

Medikal obezite rehabilitasyonu ile sağlıklı kilonuza kalıcı olarak sahip olabilirsiniz, gerektiğinde doğal gıda desteklerinden yararlanmak için doktorunuzla da muhakkak görüşmelisiniz.

Her 3 kişiden ikisinin obez olduğu ülkemizde önemli sağlık problemlerinin önüne geçilmesi ve toplumun yaşam kalitesinin artması; doğru beslenme alışkanlıklarının kazandırılmasıyla ve hayatımıza hareket katmakla mümkün olacaktır. Obezite bir kader değil, mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Bu konuda sorun yaşayan hastalarımızın, öncelikle obezite ile ilgili ve bu konuda tecrübeli ve tam donanımlı ekiplerin bulunduğu sağlık merkezlerine müracaatları gerekmektedir. Tedavide uygulanacak en doğru seçim, başarıyı ve buna bağlı olarak sağlığı da beraberinde getirecektir. Bu konuda belirli standartlara dikkat ederek, hastanın durumuna uygun tedavinin seçimi başarının sağlanmasındaki en önemli noktadır.