Karabağ Cumhuriyeti ile hazırlık maçı alınmış!. Sportif başarı açısından ülkelerin büyüklüğü ve nüfusu ile ilgili bir bağ kurmak istemem ama, Konya'nın 1/3'ü kadar büyüklükte olan toplam nüfusu 700 bin civarında , bunların 100 bini Müslüman vatandaşların oluşturduğu  bir ülke Karabağ! 

2012 Avrupa Şampiyonası'nın sürpriz takımı Karabağ Cumhuriyeti şu an itibarı ile 93. Sırada kendine yer bulmuş! Yani 200 küsürlük dünya ülkeleri içinde orta sıralarda! Ülkenin göz alıcı bir ligi ve takımı yok ama oyuncuların tamamına yakını Avrupa ülkelerinde top koşturuyor. Yani futbolu bilen lejyonerlerden oluşuyorlar! 

Şimdi bana ters gelen kendi I. Bölgesinde oynayıp bu bölgede kaptığı toplarla II. Bölgeyi çabuk geçerek kontra pozisyonlar kovalayan bir takım ile maç almışız.. Soruyorum size bizimle Avrupa Şampiyonası'nda bu sistemle kim karşılaşacak ?

İspanya büyük ihtimalle II. Bölgemizde oyunu kuracak ve hızlı pas trafiği ile sonuca gitmeye çalışacak! Hırvatistan ve Çek Cumhuriyeti takımları ile de tam bir II. Bölge savaşı yaşayacağız!. Yani kimse bize karşı I. Bölgesini savunmayacak! Diyelim ki gruptan çıktık ve üst turda oynayacağız! Muhtemelen yine kuvvetli ve II. Bölge de oyunu kuran ve bizim I. Bölgemizde baskı ile gol arayan takımlara karşı mücadele edeceğiz!.  Sakatlık olmasın, hedefi olmayan bir ülke ile 90 dakika oyuncu deneme  müsabakası yapalım açısından belki anlamlı bir maç ama gerisi hikaye.. 

Bizim 31 kişilik geniş bir kadromuz var, birde Fatih Hoca'nın ismini açıklamadığı benden haber bekleyin dediği  3-5 kişilik bir grup ile sayı 35'lere çıkıyor!. 

Küçük bir matematik yapalım!. 23-3 kaleci=20 !. Kaleciler hariç 10 mevki için toplam 20 oyuncu seçeceğiz! Yani her mevkiye  2 oyuncu düşüyor!.  Kesin oynayamayacak olanlar var Serdar Aziz, iki maç cezalı Gökhan Töre (Bu oyuncu için kumar oynar mı ?  bilemiyorum) Zira gruptan çıkamayacak olursak Gökhan Töre lüks bir tercih olacak! Yani bir oyuncunun hakkı yenmiş sayılacak! 4 kaleciden biri de kadrodan çıkarılacak (büyük ihtimalle Eskişehirspor'un genç kalecisi) geriye kaldı 28 oyuncu, yarım sakatlar var Burak, Gökhan Gönül, Volkan Şen, Nuri Şahin, Semih,  sakat olmayan ama hakkında çok fazla fikir üretemediğimiz genç Emre Mor, Yunus Mallı ve Mevlüt Erdinç,  ben çıkamadım işin içinden varın gerisini siz düşünün!. Bu milli maçın bize kazandırdığı en önemli üç şey, birincisi, Ahmet Çalık'ın stoper mevkiinde denenmesi , ikincisi  Burak Yılmaz'ın oyuna girmesi ile  rakip  kaleye daha yakın yapılan pres ile iki forvetin denenmesi, üçüncüsü ise  Arda ile Caner'in maç temposu kazanması konusunda eksikliklerini gidermesi oldu! 

18  Yaşındaki Emre MOR ile ilgili bir paragraf ile  yazımı bitirmek istiyorum! Muhtemelen  gruptaki maçlarda baştan oynatmayabilir ama sonradan oyuna girdiğinde bu kadar hareketli görüntüsü ile  ses getirecek işler yapabilir!.  Türk Messi dedikleri kadar var mı ? bilemiyorum ama. Hareketliliği ve öne oynama isteği heyecan ve renk katıyor!. Norveç Liginde oynayan bu genç adamın bir an önce bu soğuk ligden kurtulup ülkemizde yada Avrupa ülkelerinin birinde forma şansı bulacağı bir takıma transfer olmasında fayda var! Dikkatimi çekti Mehmet TOPAL'ın golünden sonra Arda'nın mutluluğunu bu genç adamla paylaşması ona verdiği önemin bir parçası gibi gözüküyor!  

Şimdi Milli Takımımızı uğurlayacağız, Slovenya ile yapılacak maç sonrası ideal 23 belirlenecek.. Ben yine tekrar ediyorum, Fatih Terim'in şapkadan tavşan çıkarmasına gerek yok bilindik bir kadro ile devam etmekte fayda var! Mesele Milli Takım olunca gerisi teferruat oluyor ya! Ömer Toprak konusunda da inatlaşmanın Türk Milli Takımına bir faydasının olmayacağını düşünüyorum!. Zira son iki yıldaki yaşantısı ve karıştığı olaylar ile Gökhan Töre'yi de sütten çıkmış ak kaşık olarak görmüyorum!.