Belki bir şeyler için daha çok erken ama insan düşündüğünde olmaması için bir sebep göremiyor. Bir irdeleyelim içinde bulunduğumuz vaziyeti ve ona göre bir noktaya varalım. Türkiye'nin en iyi hocalarından birine sahibiz. Duruşu, efendiliği, istediklerini sahaya yansıtması ve kalitesiyle Aykut Kocaman örnek bir yüz. Bu en büyük avantaj takım adına. Bununla beraber mükemmel bir stadımız var ama boş stadın bir anlamı yok tabiki, böyle olsa Kayseri yıllar önce domine etmeliydi ligi. Sadece takıma kilitlenen, susmayan adını tüm ülkede bunlar en iyisi dedirtecek kadar duyurmuş bir taraftara da sahip ekibimiz. Takım içine gelecek olursak defans hattı ise yıllardır bir arada ve oturmuş durumda. Takımda ekip ruhu ve yardımlaşma had safhada. Eğlencesine de ibadetine de bir arada katılan bir grup var ortada. Saha içinde ise çok koşan mücadele eden bir çizgimiz var, kırılan koşu rekoru da bunun belirtisi. Geçmiş yıllara nazaran daha yetenekli alternatifli üretmeye daha müsait bir ileri ucumuz da var. Alban Meha'nın şutları ise özlenen heyecanı uyandırıyor taraftarda. Ayrıca Başkan da ödemeler noktasında elinden geleni yapıyor galiba geçmiş sezonlarda nadiren de olsa yaşadığımız, ödemeler yok futbolcuların morali bozuk söylemleri de dolaşmıyor camiada. Bu güzel noktalar dışında kurumsal bir yapıda olamamamız ise en eksik yanımız diye düşünüyorum. İyi veya kötü şehir bir beklenti içine girdi. Artık bir başarı bekleniyor. Futbolcularda buna bir nebze reaksiyon gösteriyorlar. En büyük düşmanımız ise rehavet olabilir ilerleyen günlerde. Rehaveti de Aykut Hoca'nın kalitesiyle yenebiliriz ancak.

Hafta içi yaşanan Ahmet Şan, Aykut Kocaman gerginliği ise kısa sürmüşe benziyor, ulusal basında çıkan Aykut Kocaman'ın istifa ettiği haberleri ise Konyaspor'un şu an ki puan durumuyla ilişkilendirilebilir. Camia olarak bütün unsurlar tek parça haline gelip safları bozacak hiç bir nedeni aramıza değil şehrimize bile sokmamalıyız.

Taraftar pasaport başvurularına başladı güldür yüzleri KONYASPOR...