İkinci yarı başladıktan sonra 4 maç geride kaldı. Bu 4 maçtan üçünü kendi sahasında oynayan Konyaspor bir maçta da Balıkesir deplasmanına gitti.

İkinci yarının ilk maçı aslında ilk yarının son maçı olan Bursaspor karşılaşmasında son dakikada yenilen gol ile bir farkla kaybetti Konyaspor. Ardından yine evinde oynadığı ve ikinci yarının ilk maçı yani 18. Hafta maçı olan Eskişehir maçını da bir golle kazandı. Akabinde çıkılan Balıkesir deplasmanında bir golle kazanılan galibiyet ve haneye yazdırılan üç puan bizleri umutlandırdı. Öyle ya Konyaspor evinde Bursa karşısında kaybettiği üç puanı Balıkesir'de telafi etmiş ve ilerisi için bizleri heyecanlandırmıştı.

Ancak kendi evinde ağırladığı Sivas karşısında da bir farkla kaybetmiş olması bu sevinci kursağımızda bıraktı. Bu kayıplarla birlikte lige verilen arada transfer edilen oyuncuların takıma ne kadar faydalı oldukları tartışılmaya başlandı.Aslında tartışılması gereken oyuncuların faydasından çok oyun sistemi olduğunu sanıyorum. İleride pivot santraforu bulunmayan Konyaspor'un yerden ve hızlı oynaması gerektiğini düşünüyorum.

Konyaspor açıklardan yaptığı ataklarda yerden rakip ceza sahasına girmeyi düşünmek yerine orta yapmayı tercih ediyor. Bu da genellikle uzun boylu oyunculardan kurulu olan rakip savunmaların arasında eriyip gidiyor. Bizim uzun boylu hücum oyuncumuz bulunmadığı için yapılan ortaları rakip defans oyuncuları Halk deyimi ile armut toplar gibi topluyor.

Halbuki rakip ceza sahasını yerden zorlasak ve bu zamanda rakip alanda fazla oyuncu bulundurabilsek oluşacak karambollerde gol bulma ihtimalimiz daha da artar. Peki, bunları yapmak dururken biz ne yapıyoruz. Hasan Kabze'den santrafor çıkarmaya çalışıyoruz. Halbuki Hasan Kabze Galatasaray'da oynadığı yıllar dahil hep forvet arkası oynadı ve burada da başarılı oldu.

Konyaspor'a geldiği dönemde de Gekas'ın arkasında forvet arkası olarak oynadı ve bu sırada gol sayısı arttı. Hasan Kabze yapı itibari ile markajı sevmeyen bir oyuncu. Markaj altında kaldığında verimi çok aşağılara düşüyor. Yine mücadele ediyor ama yorulduğu için bir süre sonra oyundan düşüyor. Hasan Kabze, forvet arkası serbest adam olarak oynatılmalı.

Torje iyi bir sol açık. Topla birlikte hızlı hareket etme yeteneğine sahip bir oyuncu. Oyundan kolay kolay düşmüyor. Topu kaybetse dahi oyundan düşmüyor hemen rakibe baskıya başlıyor. Ancak ne hikmetse son zamanlarda yedek kalmaya başladı. Oyuna sonradan giriyor. Tabi ki bu durumda onun verimini düşürüyor.

Ömer Ali sağ açıkta oynayabilecek bir oyuncu. Top kendi takımında iken rakip ceza sahası içerisinde bulunmayı düşünmeli. Kendisi sanki Alman altyapı terbiyesi almış bir futbolcu gibi topa çok sert vuruyor. Topa yaptığı hamlelerde aynı sertlikte! Ömer Ali bu yeteneğini geliştirmek için çalışmalı.

Devra arası satılan Tolga Ünlü'yü arayacağız gibi geliyor. Tolga'nın yerine Ömer Ali'nin oynatılmaya çalışılması takımın hücum gücünü düşürüyor. Bir de halen bir oyun kurucunun yokluğunu hissediyoruz. Ancak yola elde bulunan kadro ile devam etmenin dışında bir seçenek yok.

Kaleci transferi neden yapıldı anlayabilmiş değilim. Kaya ile idare edilebilirdi. Kaleciye verilecek paraya biraz ilave ile bir orta saha oyuncusu alınabilirdi.

Bu hafta Erciyessporla oynamak için Kayseri deplasmanına gidiyoruz. İlk yarıda Erciyes Konya'dan bir puan almıştı. Konyasporlu oyuncular ortaya koyacakları iyi futbolla ilk yarıda hakeminde katkısıyla Erciyes'e verdikleri iki puanı da almalılar diyorum. Oyuncular inanır ve isterlerse bu maçta üç puan Konya'nın olur diyorum. Aksi halde birer birer erimeye devam ederiz.