Geçtiğimiz günlerde yazmış olduğum bir yazıda da bahsetmiştim; Konya merhum milli görüş lideri Necmettin Erbakan için oldukça önemliydi. 

Bu öneme binaen, kendisi siyaset yaparken, Konya'yı hep çıkış noktası olarak gördü. Bu nedenle, kendisi Türkiye'de çoğu kişi tarafından Konyalı olarak bilinir. Konya, merhum Erbakan Hoca için ne kadar önemliyse, merhum Erbakan da Türkiye için çok önemli aslında.

 Önemliydi demiyorum çünkü; merhum Erbakan Hoca'nın önemi hala bu ülkede tam anlaşılamamıştır.

 Konuyu biraz açalım;

Türkiye çok farklı bir ülke. Türkiye, bir çok kez saldırılara, hainliklere maruz kalan ancak hala bölgenin kaderini elinde bulunduracak kadar kudretli bir ülke. Peki neden? Türk milletinin tarihten gelen misyonu, bu millete büyük görev ve sorumluluklar yüklemiştir. Bu sorumluluklar, tarih ve kültür şuuruyla bezenmiş; İslam dininin nuruyla ise aydınlığa kavuşmuştur. Karılan bu hamur, Türk milletinin içerisinden bir çok kez önemli şahsiyetlerin çıkmasını da sağlamıştır.

Bu isimlerden biri de hiç şüphesiz milli görüş lideri merhum Necmettin Erbakan Hoca'dır. Erbakan Hoca'nın siyasi tarihi içerisinde yaptığı ve durduğu noktaya bakacak olursak, milli ve manevi menfaatler doğrultusunda ülkesine hizmet eden bir şahsiyet görmek mümkün olacaktır. Bunun yanında, yanlışları da olmuştur. Ancak merhum Erbakan Hoca, bu ülke için tarihi uyarılar ve tespitler yapan önemli bir bilim, ilim ve siyaset adamıydı. 

Erbakan hocayı tane tane anlatmaya gerek yok sanırım; bu nedenle asıl konumuza gelecek olursak:

Necmettin Erbakan Üniversitesi, Konya Büyükşehir Belediyesi ve Selçuklu Belediyesi ortaklığıyla Konya'da 3 gün süren bir sempozyum düzenleniyor. Düzenlenen “Doğumunun 90. Yılında Erbakan Sempozyumu”, Cuma günü başladı ve bugün de devam edecek. Sempozyum merhum Erbakan hocaya bir vefa örneği teşkil ediyor. Bu nedenle, Türkiye siyasi tarihine damga vurmuş, Merhum Erbakan hocanın bir sempozyumla anlatılması elbette gerekli ve önemli bir programdır. Ancak, Erbakan hocanın her şeyiyle bir sempozyumda anlatılması, onun tamamı ile anlaşılmasını sağlamayacaktır. Öncelikle Erbakan Hoca'yı anlatacaksak, Erbakan Hoca'nın Türkiye için düşündüğü, hatta dünya için hayalini kurduğu fikriyatın benimsenmesi ve uygulanması sonrasında bunun başkalarına anlatılması gerekir. 

Erbakan hoca diyor ki; Önce ahlak ve maneviyat.

Erbakan hoca diyor ki; Adil Düzen

Erbakan hoca diyor ki; Yeniden büyük Türkiye

Erbakan hoca diyor ki; Savaş değil barış

Erbakan hoca diyor ki; Çatışma değil diyalog

Erbakan hoca diyor ki; Çifte standart değil adalet

Erbakan hoca diyor ki; Sömürü değil samimi iş birliği

Erbakan hoca diyor ki; Üstün görme değil eşitlik

Erbakan hoca diyor ki; Baskı ve tahakküm değil insan hakları ve demokrasi.

Erbakan hoca diyor ki; Adaleti tesis etmenin temel şartı; Hakk'ı üstün tutan bir zihniyete sahip olmaktır, kuvveti üstün tutan zihniyetler, adalet tesis edemezler. 

Erbakan hoca diyor ki; Hali hazırda bunalımdan çıkmak için, 2. Sevr'den korunmak için ve sonradan pişman olmamak için, 70 milyon ülke evladımızı, hiçbir ayrım yapmadan, tamamiyle el ve gönül birliği içinde, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü muhafaza etmek, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik buhran ve krizlerden kurtarmak, Türkiye'nin her yerinde insan haklarının noksansız ve kamil manada sağlamak, maddi ve manevi kalkınmanın yapılması suretiyle, yaşanabilir bir Türkiye gerçekleştirmek, öncülük yapan güçlü Türkiye'yi kurmak yani yeniden büyük Türkiye'yi gerçekleştirmek.”

Daha Erbakan hoca çok şey diyor ama; hepsini söylesek yazacak her bulamayız! Şimdi, merhum Erbakan hocanın bu dedikleri Türkiye'de benimsenmediği için, Türkiye'de yaşanan sıkıntılar baş göstermedi mi? 

Ülkede ahlak ve maneviyat kalmadı, kalmadığı gibi yeni nesilleri ahlaksızlıklarla baş başa bırakmadık mı? 

Türkiye'de düzen mi kaldı ki adil olsun? Bırakın adil düzeni, ülke yangın yerine döndü. Adaletsizlik aldı başını götürdü. Zengin daha da zenginleşip, fakir daha da fakirleşmedi mi?

Adaleti için, Hakk'ı üstün tutmak gerektiğini söylerken Erbakan Hoca, kuvvetin üstün tutulduğu bir yapı oluşmadı mı? 

Adalet ve insan hakları derken, memlekette “Adalet” sadece bir isimden ibaret, insan haklarının da “kuvvetin belirlediği çizgilerin dışına çıkamamak” olduğu bir anlayış hakim olmadı mı? 

Kısacası Erbakan Hoca ne demişse, Türkiye'de tam tersi hakim olmuştur! Ve biz çıkmışız Erbakan Hoca'yı anlatmaya çalışıyoruz! Sormazlar mı adama; Erbakan hocayı anlatmak sizin haddiniz mi diye? Bence sorarlar arkadaşlar! Hatta, Erbakan Hoca'nın da deyişiyle, “Hadi oradan!” derler. Erbakan Hoca'yı anlatıyorsan, Erbakan Hoca'yı anlayacaksın. Anlamıyorsan da, gidip köşede ağlayacaksın. Türkiye'nin döktüğü yaş, işte bu yüzdendir. Ruhun şad, mekanın cennet olsun Hocam! Sevgi, saygı ve dua ile!