3 Aralık Dünya Engelliler Günü, engelli vatandaşlarımız konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl kutlanıyor. Bu tür günlerin oluşmasına sevinsek mi üzülsek mi bilemiyorum. Seviniyorum; en azından engelliler konusunda 1 gün de olsa bilinçleniyoruz. Üzülüyorum; bu tür günler olmadan da engelliler konusunda her bireyin bilinçli olması gerekiyor. 

Öncelikle şunu anlamak gerekir ki; engelli olmak hiç kimsenin kendi tercihi değil. Özellikle İslam dünyası, Müslümanlar bu konuyu daha iyi kavrayabilir. Çünkü bizler kaza ve kadere inanan insanlarız. Bunu idrak ettik mi, gerisi kolay. 

Bu anlayışla hareket edersek, engelli vatandaşlarımızın da bu dünyada nefes almaya her birey kadar hakkı olduğunu daha iyi anlarız. 

Teknoloji gelişiyor, hayat şartları sürekli değişiyor. Yerel yönetimler ve hükümetler bu şartları göz önüne alarak hizmetlerini beklentilere göre şekillendiriyor. Bu manada, hizmetler yapılırken, engelli vatandaşlarımız da unutulmamalı, onların hayat şartlarını yükseltmek için çaba göstermeliyiz. Son yıllarda bu konuda önemli gelişmeler yaşandı.

 Devlet kadrolarında engelli vatandaşlarımıza daha çok imkan sağlandı, onların çalışma hayatına girmelerine imkanlar sağlandı. Birçok kurumsal şirketin engelli çalıştırması için teşvikler verildi. Bunun yanında, engelli vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak adına birçok hizmet de devreye sokuldu. Bunlar oldukça güzel şeyler. Ancak el birliğiyle daha iyilerini yapabiliriz. Engelli vatandaşlarımızın hayat standartlarını yükseltmek için ne gerekiyorsa yapılmalı.

Bu konuda bazı şeyleri sadece devletten beklemek yadırganacak bir durum. 

Çünkü bu ülkede hep birlikte yaşıyoruz.

 Devlet elbette gerekli düzenlemeleri yapmakla mükellef ancak vatandaşlar olarak bizler de bu konuda elimizi taşın altına koymalıyız. Engelliliğin bir seçim olmadığını anlayarak, engelli vatandaşlarımızın hayatta yer almaları noktasında gerekli çabaları göstermeliyiz. 

Onların tutunacağı dal olmalı, gündelik yaşamlarında yardımcı olmalıyız. "Her koyun kendi bacağından asılır" diye bir söz var; ancak Müslümanlar olarak bu düşünceyi kabullenmek doğru bir yaklaşım olmayacaktır. 

Biz birbirimize her zaman muhtacız ve el birliğiyle her türlü zorluğun üstesinden gelebiliriz. Bu anlamda, her konuda olduğu gibi engelli vatandaşlarımız için de el birliğiyle duyarlılık örneği göstermeli ve bireyler olarak en az devletimiz kadar bizler de adımlar atmalıyız. Bu ülke hepimizin, bu topraklar hepimizin ve bu güzel topraklarda hep birlikte güzel günler yaşamak el ele gönül gönüle vermekle geçiyor. Engellilik bedenlerde değil, zihinlerde. Bunu unutmadan hareket etmek dileğiyle...