ABD’nin emlakçı başkanı Trump, BM’de gerçekleştirilecek oylama öncesi “Bizden yüz milyonlarca hatta milyarlarca dolar para alıyorlar, daha sonra bize karşı oy kullanıyorlar. Bu oyları izliyoruz. Bırakın bize karşı oy kullansınlar. Paramız bize kalır. Umurumuzda değil” diyerek açıkça tehdit etmişti. Emlakçı, tam bir tüccar felsefesi içerisinde ülke yönettiği gibi dışarıda da kendisini kabadayı sanıyordu. Sanki o küçük dağları kendi yaratmışçasına! 

ABD’nin sözde “Kudüs kararına” karşı çıkan ülkeleri kendince aşağılayan Trump, açıkça söylemese de demek istediği “iradenizi dolara satın” demekti. Sanırım para verdiği ülkelerde düdüğü elinde hisseden Trump, o kadar tehdit dolu konuşuyordu ki yaptığı işin ne kadar usulsüz olduğunu biliyordu.

Tabi birde çanakçılar var. Petrolden kazandıklarını kuruşu kuruşuna ABD’nin kasasına yatıran çanakçılar. Biliyorsunuz S. Arabistan, Bahreyn ve BAE gibi ülkeler Amerika’dan yardım almıyordu. Yardım alınmadığına göre Trump’ın mantığından bakarsak söz sahibi olanları bu ülkeler olması gerekiyordu. Ancak o kadar korkaktılar ki yine çanak tutan taraf olmayı tercih ettiler.

Bahreyn’in korkak Dışişleri Bakanı BM’de ki oylamaya az bir süre kala yırtık dondan çıkarcasına açıklama yaptı. “Faşist İslam Cumhuriyeti İran’la savaşımızda bize ABD yardım ediyor. Tali bir mesele için kavga çıkarmanın gereği yok” diyordu. Tali’den kastı BM’de Kudüs ile alakalı yapılacak olan oylamaydı. Yani onlar için Kudüs’e sahip çıkmak önemsiz bir konuydu.

Tabi birde Birleşik Arap Emirlikleri var. 8.2 Milyon nüfusa sahip olan. Ancak bunun yüzde 10’u Arap, yüzde 90’ı ise yabancı. Oradan da bir petrol şımarığı çıkıp Medine’yi İngiliz’e bırakmamak için 3 yıla yakın canını ortaya koyan Osmanlı Paşasına alçakça iftira ediyor. Daha nicesi. 

İşte tüm alçaklıklar karşısında Türkiye, Trump’ın sözde “Kudüs kararını” BM’ye taşıyarak harika bir hamle yaptı. Sonucunda ABD, küresel güç olma yolunda ağır bir yara aldı. Bu oylama ciddi anlamda bir milat oldu. Hem de tarihi sonuçları olan. 193 üye ülkeden 128’inin Türkiye’nin yanında yer alarak, Trump’a adeta “kırmızı kart” gösterdi. 

Artık şunu bazılarının anlamasında fayda var. Türkiye’yi yanına alamayan bölgede ve dünyada kazanamaz. Kazanamadığı gibi çökmeye, küçük düşmeye de devam eder. BM’de ki oylamada görüldüğü gibi ABD bir kez daha yalnız kaldı ve desteksiz bir şekilde dünyaya rezil oldu.