Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs, hem kitlesel ölümleri beraberinde getiriyor hem de dünya ekonomisinde derin yaralar açıyor. Bu durumdan Türkiye de büyük oranda etkilenecek gibi görünüyor. Koronavirüsün Türkiye’nin ihracatında en büyük paya sahip olan Avrupa’ya kabus gibi çökmesi, Türkiye’nin ihracatını sıkıntıya sokuyor. Uzmanlara göre bu sıkıntılı sürecin onarılması ise bir hayli zaman alacak. Bunun için Türkiye ekonomisini farklı bir dönem bekliyor. Uzmanlar bu dönemde e-ticarete dikkat çekiyor. Bu süreçte Türkiye’nin e-ticareti değerlendirmesinin büyük avantaj sağlayacağı bildiriliyor.
SIKINTI YAŞAYACAĞIMIZ AŞİKAR
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Akademisyen, Dış Ticaret Uzmanı Mutlu Yılmaz, koronavirüsün küresel ekonomiye büyük zararlar verdiğini söyledi. Bu durumdan Türkiye’nin de nasibini aldığını belirten Yılmaz, özellikle virüsün Avrupa’yı etkisi altına almasının, Türkiye’nin ihracatında büyük yaralar açacağının altını çizdi. Bu duruma açıklık getiren Yılmaz, şunları söyledi, “Özellikle ihracat pazarlarımızın yarısını oluşturan AB büyük salgınla mücadele ederken ilk beş ülke içerisinde 4 tane Avrupa ülkesinin olması resmi daha dramatik hale getirebilir. İhracatımızın birinci sırasında Almanya yer alırken sırasıyla İngiltere, İtalya, ABD ve İspanya gelmekte. Resmin net olarak anlatabilmek adına 2019 yılı ihracatından bazı oranları sizlerle paylaşabilirim. Örneğin; AB 28’e yaptığımız ihracatın, toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 50’ye yakın (geçen sene İngiltere AB içerisinde yer almaktaydı. AB-İngiltere arasındaki ayrılma süreci ticaret bağlamında sonuçlanıncaya kadar Gümrük Birliği içerisinde yer almakta). İhracat yaptığımız ilk 20 ülke için ihracatımız içerisinde payı yüzde 65,24, ilk 10 ülke toplam ihracatımızın yüzde 47,83. İhracat sıralamasındaki ilk 5 ülkenin toplam ihracat içerisindeki oranı ise yüzde 30,24. Dolayısıyla bu ilk 20 içerisinde yer alan ülkelerin hepsinin bu süreçten ekonomik anlamda hasar alması sonucu, 2020 ihracat resmimiz pekte güzel gözükmüyor. Hatta ihracatta 2020 ve sonrası için toparlanma süreci bile oldukça zaman alabilir. Sonuçta Büyük hacimli gönderimlerin özellikle Avrupa tarafından hem şu an hem de kısa gelecekte sıkıntı yaşanacağı ve yaşatacağı aşikar.”
E-İHRACAT’A DİKKAT ÇEKTİ
Yaşanan bu olumsuz süreç içerisinde Yılmaz e-ihracat’ın önemine dikkat çekti. Konuyu anlaşılır kılmak adına önce e-ihracat’ın tanımını yapan Yılmaz, “Örneğin bir firma internet üzerinden yurtdışındaki başka bir firmaya ödemesi, sistem üzerinden alınmak üzere, bir satış yaparsa buna İşletmeden-İşletemeye (Business to Business/B2B) derken, Bu firmamız ilgili ürününü bu sefer yurtdışındaki nihai alıcıya satarsa bu sisteme de İşletmeden – Tüketiciye/Business to Customer/B2C) demekteyiz. Ama her hâlükârda internet üzerinden ödemenin alınıp yurtdışına satılmasından bu sistemin hepsine “E İhracat” demekteyiz” bilgisini paylaştı.

MİKRO İHRACAT DEVREYE GİRİYOR.
“Halk arasında mikro ihracat olarak bilinen ve kargo taşımacılığına yönelik mevzuat e-ihracat yapan firmalarımıza ayrı bir fırsat sunmakta” diyen Yılmaz, şunları kaydetti, “15.000 Euro’yu ve 300 kg’ı geçmeyen yurtdışına yapılacak gönderimlerle alakalı gümrükleme işlemleri devletimiz tarafından verilen yetkiye istinaden Gümrükleme işlemlerini yetki tanınan kargo şirketleri yapabilmekte. Dolayısıyla ihracatçı firma, herhangi bir gümrük müşavirlik şirketi ile anlaşmadan, kargo firması, bu hizmeti vermekte. Bu kapsamda yetkilendirilmiş operatör (yani kargo şirketi) ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesini ) düzenleme yetkisine sahip olabiliyor.”

YENİ TREND E-İHRACAT
Artık eskisi gibi yüklü gönderimlerin olamayacağı yakın zaman içerisinde küçük hacimli gönderimlerin öneminin artacağını dile getiren Yılmaz, bu kapsamda özellikle KOBİ ölçeğindeki ihracatçıların ıskalanmaması gerektiğinin altını çizdi. Kriz dönemimizin ihracattaki yeni trendinin “e-ihracat” olduğunu belirten Yılmaz, iş dünyasına bu konuda şu tavsiyelerde bulundu, “Öncellikle klasik ihracattan farklı bir pazarlama stratejileri uygulamaları gerekmekte. Dolayısıyla Dijital Pazarlama tekniklerini iyi kullanabilmek burada ayrı bir önem taşımakta. Bu süreçte firmalarımız dijital pazarlama stratejisi olarak tavsiyelerim; Satmak istedikleri ürünler ile ilgili, belirledikleri hedef ülkeler ile ilgili ülkelerin arama motorlarında en çok hangi ürünler tam olarak aranmaktalar, bunları tespit etmesi gerekir. Eğer hedef ülke tespit etmedilerse, hangi ülkelerin arama motorlarında, kendi ürünleri en çok aranmakta ve ona göre strateji geliştirmeleri gerekmekte. SEO yönetimi yapabiliyorlarsa, Türkçe ifade ile “Arama Motoru Optimizasyonu” hedef ülkelerdeki arama motorlarında ve öne çıkabilme imkanları ve bulunur olunma ihtimalleri oldukça yüksek. Günümüzde çalışma modeli evden olduğundan veya çalışma süresi kısaldığından veya dünya haberleri takip edildiğinden, sosyal medya mecralarını oldukça profesyonel kullanmaları gerekiyor. Son olarak da “Uluslararası Pazar Yeri” platformlarına ücretsiz üye olup oradan müşteri bulmaları yönünde tavsiyelerim olacaktır.”
ABDULLAH AKİF SOLAK

Editör: TE Bilişim