Konya Halk Kütüphanesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen sohbette Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Lokman Kuzu, dünyadaki uzay teknolojileri ile bu teknolojiye sahip olan ülkelerin geldiği nokta ile Türkiye’nin uzay ve uydu çalışmaları hakkında geniş bilgi verdi. Sunum eşliğinde frekanslar ile uydular hakkında bilgi vererek konuşmasına başlayan Konya/Karapınar doğumlu Doç. Dr. Lokman Kuzu, haberleşme, görüntü, meteoroloji ve bilimsel olarak uzaya fırlatılan her uydunun özel bir görevi yerine getirmek için tasarlanıp, yapılıp fırlatıldığını belirterek “Uydularla uzayda ne var, onu anlamaya çalışıyoruz” dedi. Uydularla akıllı tarım projeleri gerçekleştirildiğini ve GAP Bölgesinde HASSAS Projesi uyguladıklarını ve uydudan alınan görüntülerle tarım alanlarının analizini yaptıklarını da belirten Kuzu, MİT, emniyet ve askeriyenin işini kolaylaştıracak pek çok proje sunduklarını ve altyapıya büyük önem verdiklerini söyledi. Uzay çağı tarihçesiyle ilgili bilgiler de veren Kuzu, Belçikalı papaz George Lemaitre’ninBigBang teorisini 1927’de formüle ettiğini ifade ederek “Buna göre bütün evren tek bir noktadan patlayarak oluşmuştu. BigBang’ı ilk iddia edenler arasında başka bilim adamları da vardır. Evrenin başlangıcı olduğu ve genişlediği Kur’an’da bir ayettir. Evrenin yaşı da 13,8 milyar ışık yılıdır” dedi. İlk uydunun 1957’de Rusya tarafından yörüngeye yerleştirildiğini ve ilk defa Laka adlı bir köpeğin uzaya gönderilerek 7 gün yörüngede kalan Sputnik-2 uydusuyla canlıların uzayda yaşayabildiklerinin böylece ispatlandığını ifade eden Kuzu, uzaya giden ilk insanın 1961’de Rus YuriGagarinolduğunu söyledi. 

TÜRKİYE’DE UZAY VE UYDU ÇALIŞMALARI

Türkiye’nin uzay çalışmalarına 1994 yılında başladığını ve ilk uyduyu AlcatelAleniaSpace’e yaptırdığını, ancak fırlatma kazası sebebiyle uydunun okyanusu boyladığını belirten Kuzu, aynı sene içerisinde ikinci uydu Türksat 1B’nin başarıyla yörüngeye girdiğini, 1996’da Türksat 1C uydusunun fırlatıldığını ifade etti. Türkiye’nin uydu faaliyetlerine 2000’de başladığını ve 2006’da bu faaliyetlerin arttığını kaydeden Kuzu, TÜBİTAK VE TÜBİTAK UZAY hakkında da bilgiler verdi. Maliyetleri 1,2 milyar dolar olan İMECE adlı uydunun 2021’de,TÜRKSAT 6A haberleşme uydusunun da 2023’de uzaya fırlatma çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Kuzu, 350 milyar dolarlık bir hacme sahip olan uzay sektöründe ABD’de 260 bin kişinin, Rusya’da 240 bin kişinin, İngiltere’de 30 bin kişinin, İran’da 5 bin kişinin ve Türkiye’de ise 600 kişinin istihdam edildiğini ve uzayla ilgili insan kaynağımızın az olduğunu söyledi. 

İki saat süren sohbetinde uzay çalışmalarıyla ilgili soruları da cevaplandıran Kuzu, bütçe ve AR-GE çalışmalarının önemine dikkat çekerek “NASA her yıl 20 milyar dolar bütçe ayırıyor. Uzay ve uydu çalışmalarında süreklilik önemlidir. Başarısız olabilirsiniz ama onu başarana kadar sürdürmeniz gerekir. Türkiye yüksek çözünürlüklü uydu yapmanın yanı sıra haberleşme uydusunu da yapar hale gelmiştir. Savunma sanayimiz gelişiyor ama insan kaynakları açısından da zorlanıyoruz. Beyin göçünü önlememiz gerekiyor” dedi.

Uzayı çocuklara sevdirmek için Milli Eğitim ile öğretmenlere büyük görevler düştüğünü belirten Kuzu,“Bilim Merkezleri yaygınlaştırılmalıdır. 1974’de müfredattan çıkarılan astronomi dersleri tekrar konulması lazım. Başarının arkasında sevgi ve istek vardır. Milli eğitimin büyük adım atması lâzım. Ezbere dayalı eğitim yerine klasik eğitim metoduna geçip yöntem değiştirilmeli. İşe önce hocaları eğitmekle başlanmalı. Bilim Merkezine gitmeyi de hocaya bırakmayıp müfredata koyacaksınız.”

Sohbetin ardından Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Güçlü, Doç. Dr. Lokman Kuzu’ya kitap hediye etti. Yazar Lokman Kuzu da, yeni çıkan kitabını imzaladı.

HABER MERKEZİ 

Editör: TE Bilişim